'Faili meçhul' cinayetlerle katledilen ya da kaybedilen yakınları için insan hakları savunucuları ile birlikte bir kez daha alanlara çıkan kayıp yakınları, adalet istemeye devam etti.
AMED
Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi üyeleri, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla her hafta düzenledikleri oturma eylemlerinin 391'incisi için yine Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde buluştu.
Eylemde konuşan İHD Amed Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Orhan, adalet talepleri yerini bulana dek meydanları boş bırakmayacaklarını vurguladı ve gözaltına alındıktan sonra 72 gündür kendisinden haber alınamayan DBP Şırnak İl Yöneticisi Hürşit Külter'i hatırlattı.
Orhan, devletin yetkililerinden bir an önce Külter'in akıbetine ilişkin açıklama yapmalarını beklediklerini belirtti.
İHD Amed Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Avukat Hasan Yalçın ise 12 Ocak 1993 tarihinde Amed'in Farqîn ilçesi Feridun Mahallesi'nde, kimliği belirsiz kişilerce önü kesilerek kullandığı aracın içerinde uzun namlulu silahlarla katledilen Ercan Us'un hikayesini paylaştı.
Yanında bulunan diğer iki kişiye kurşun isabet etmezken, Ercan Us'un isabet eden kurşunlarla tanınmaz hale geldiğini dile getiren Yalçın, katledilen Us için, ailesi tarafından başlatılan hukuki girişimlerde bugüne dek bir sonucu ulaşılamadığını ifade etti. Yalçın, olayın 'faili meçhul cinayet' olarak kayıtlara geçtiğini belirtti.
BATMAN
Batman'da kayıp yakınları ve İHD üyeleri Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde buluştu.
Eylemde açıklama yapan Devran Yıldız, "Hak arama mücadelemiz için, geçmiş onca yıllarda olduğu gibi yine yılmadan alanlardayız. Bizlerden koparılan canlarımızın hesabını soruyoruz. Kalbimizden, bedenimizden, ruhumuzdan kopartılarak kaybedilen ve bugünümüzü borçlu olduğumuz kayıp insanlarımız bulununcaya ve failler yakalanıp cezalandırılıncaya dek, bu eylem ve etkinliklerimize devam edeceğiz" diye konuştu.
"OHAL döneminin bir uygulaması olan yasadışı örgütler tarafından binlerce insan öldürülmüş ya da devlet tarafından alıkonulan insanlarımız gözaltında kaybettirilmiştir" diyen Yıldız, 31 Temmuz 1993 tarihinde Batman'da/ faili meçhul cinayete kurban giden Mehmet Yaşar'ın hikâyesini, oğlu Sabahattin Yaşar'ın satırlarıyla şöyle anlattı:
"Sizin hiç babanız öldü mü? Benim babam öldü ve kör oldum. Herkesin bir öyküsü olduğu gibi benim babamın da bir hikâyesi vardı. Eşi, 8 çocuğu ve annesi ile İkiztepe köyünde yaşardı. Bütün babalar gibi benim de babam çocuklarına özgür yarınlar bırakmak için öldü. Politik duruşunu sevmeyenlerin bile saygı duyduğu, dostlarının ve sevenlerinin çok olduğu bir kişiydi. Yarına dair hayalleri olan, insanların barış, eşit ve adil bir şekilde yaşamasını savunan eşsiz bir insan hakları savunucuydu. Adaletsiz olan öz kardeşi dahi olursa karşı çıkan, eşit ve adil davranan birisiydi.
Aradan geçen onca yıllara ve genç yaşta faili meçhule kurban gitmesine rağmen hala onu tanıyanların etkisinde kaldığı ve sevenlerinin iyilikle yâd ettiği bir insanın oğlu olmak insanı gururlandırıyor. Sürekli insanlara sevgi ile yaklaşan, yardım etmeyi seven, bulunduğu ortamlarda çözüm üreten ve zorbanın karşısında dik duran bir kişilikti.
Maalesef OHAL'in getirdiği uygulamalarla kimsenin hesap soramadığı, insanların sus pus olduğu, sindirildiği, adaletin hakkıyla yerine getirilmediği bir öğlen vakti 31.07.1993 tarihinde gün ortasında insanlardan yürünemeyecek bir ortamda faili meçhul cinayete kurban gitti. Babam öldürüldüğünde ben 14 yaşında idim. Annem en küçük kardeşime hamileydi.
Olaydan sonra açılan soruşturma dosyası nerdeyse daha cinayetin kırkı bile çıkmadan 4 ay sonra kapatıldı. Verilen dilekçelerde cinayetin politik nedenlerle işlendiğine ilişkin itirazlarımıza rağmen söz konusu cinayet aydınlatıl(a)madı. Herkese bir gün lazım olacağı gibi biz de adalet, adalet, adalet diyoruz. Çünkü elinde güç olup bugün adil bir adaleti temin edemeyenler yarın herkesten daha çok adalete muhtaç kalacaklardır.
Her şeye rağmen içimizdeki vicdan parıltısını yitirmeyeceğiz. Çocukların bir kez daha babasız kalmadığı, babasız doğmak zorunda kalmadığı, hiçbir insanın düşüncelerinden dolayı yargısız ve hukuksuz şekilde bir kaybedilmediği, katledilmediği bir dünya temennisiyle herkese adalet! …"
İZMİR
İHD İzmir Şubesi üyeleri de gözaltında kaybedilen ve faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitirenlerin akıbetini sormak amacıyla Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması düzenledi.
"Kayıplar belli, failler nerede" ve "Kayıplar vicdanındır; sahip çık" yazılı pankartların açıldığı eylemde, Hurşit Külter ve ile 1992 yılında Batman'da katledilen Özgür Halk dergisi temsilcisi Çetin Abayay'ın fotoğrafları taşındı. Eylemde, Abayay'ın akıbeti soruldu.
İHD üyesi Mehmet Aker, OHAL ilanıyla birlikte çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerin (KHK) insan hakları savunucularını endişelendirdiğini kaydetti. Aker, her türlü darbenin karşısında olduklarını ifade ederek, "Bizler insan hakları savunucuları olarak faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması, faillerin bulunması konusunda tüm kamuoyunu ve yetkilileri duyarlılığa davet ediyoruz" dedi.