Kayıp yakınları: Katliamlar '90'ları aştı

Amed, Batman, Yüksekova ve İzmir'de kayıp yakınlarının adalet arayışı sürdü.

Yakınları devlet tarafından katledilen ve kaybedilen aileler, adalet arayışlarına devam etti. AKP'nin soykırımcı saldırılarına da tepki gösteren aileler, halihazırda '90'larda yaşananları aşan suçlar işlendiğine vurgu yaptı.

AMED

Amed'de İHD ve kayıp yakınlarının "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganı ile her hafta düzenlediği eylemin 370'incisi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenlendi. Eylemde, 1991 Amed'in Hazro ilçesi Sarıerik köyüne Türk askerlerince düzenlenen ev baskınında gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınmayan İbrahim Gündem'in akıbeti soruldu. 

İHD Amed Şubesi Yöneticisi Avukat Hatice Demir, '90'lı yıllarda işlenen suçların failleri yargılanmadan son 8 ayda '90'lı yılları aşan suçların işlendiğini söyledi. Av. Demir, şöyle konuştu: "Yaralananların çoğu zamanında hastaneye götürülmediği için hayatını kaybetmiştir. Yine yaşamını yitirenlerin cenazeleri haftalarca vuruldukları yerlerden alınamamıştır. Yasaklı ilçelerde yaşayan herkes olağan şüpheli kabul edilerek işkence ve kötü muameleye maruz kalmış, Özellikle Cizre'de halkın göç etmek zorunda kalması nedeniyle evleri yağmalanmış, mülkiyet hakları ihlal edilmiştir. Yine Sur'dan çıkan insanların çırılçıplak soyundurulması ve bunun sosyal medya aracılığıyla teşhir edilmesiyle, Kürt yurttaşların tahrik ve aşağılanması amaçlanmıştır. Bu cinsiyetçi, militarist, gayri insani ve insan onurunu zedeleyen muamele ile tüm Kürtlere bir mesaj verilerek toplumun değerleri hedef alınmış, tahrik edilmeye çalışılmıştır. Ortaçağ karanlığını aratmayan bu suçlar karşısında, Diyarbakır Valiliği'nin yaptığı açıklama ise işlenen işkence suçunun faillerini korumaya yöneliktir."

GÜNDEM'İN HİKAYESİ

İHD Amed Şubesi Yöneticisi Gülistan Yalçındağ Gençel ise İbrahim Gündem'in hikayesini anlattı. Ailesinin yıllarca Gündem'in bulunmasına yönelik girişimlerde bulunduğunu, ancak sonuç alamadığını söyleyen Gençel, şunları aktardı: "Sarıerik köyünde ikamet eden Ahmet Gündem'in evine, gece saat 01.00 sıralarında üsteğmen Kenan Şahin ve beraberindeki bir grup asker tarafından baskın düzenlenir. Baskında Gündem'in oğlu İbrahim Gündem, askerlerce gözaltına alınır. Sabah bırakılacağının belirtilmesi üzerine, karakola giden Ahmet Gündem, oğlu İbrahim'i sorar, ancak kendisine gözaltına alınmadı yanıtı verilir. 

Bunun üzerine Ahmet Gündem, oğlu İbrahim'in bulunması ile ilgili girişimlerini sürdürür. Hazro Cumhuriyet Savcılığı'na gider. Savcılık, Ahmet Gündem'i yeniden karakola yönlendirir. Bunun üzerine Ahmet Gündem, bir kez daha karakola resmi dilekçe ile yeniden başvuruda bulunur. Ancak, yazdığı hiçbir dilekçeye yanıt verilmez. Bu kez Diyarbakır Valiliği gider. Valilikçe aranan karakoldan, 'biz almadık yanıtı verilir'. Ardından İl Jandarma Alay Komutanlığı'na giden Ahmet Gündem, burada 'devleti suçluyorsun, devlet böyle şeyler yapmaz' şeklinde azarlamalara ve tehditlere maruz kalır. 

Ahmet Gündem, oğlunun gözaltında kaybedildiğine dair girişmelerini bir süre daha sürdürdü. Ancak bu süre zarfında tehditlere maruz kaldı. 15 Şubat 1993 tarihinde asker ve korucular tarafından evi yakılan Ahmet Gündem, 15 kişiden oluşan aile fertleri ile birlikte Diyarbakır Merkeze göç etmek zorunda bırakılır. Ahmet Gündem, gözaltında olduğuna dair hiçbir kayıt bulunmayan oğlu İbrahim Gündem'den, bu güne dek bir daha haber alamaz."

BATMAN

Batman'da İHD yöneticileri ve kayıp yakınları her hafta olduğu gibi Gülistan Caddesi başında bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. Kayıp fotoğraflarının taşındığı eylemde konuşan İHD Batman Şubesi Başkanı Mehmet Bağatır, 370'inci hafta da alanlarda kaybedilen ve katledilenlerin akıbetini sorduklarını söyledi. 

Bağatır, Kürt halkına açılan savaşla birlikte Kürdistan'da bini aşkın kişinin yaşamını yitirdiğini ifade ederken, "Son 4 ayda başta Cizre ve Sur olmak üzere yerleşim yerlerinde 'hendekler ve barikatların kaldırılacağı' bahanesiyle sivil yerleşim merkezleri ağır silahlarla vurularak yıkıldı. Yüzlerce insanın içinde bulunduğu bodrum katları ateşe verilerek, yakılarak katledildi. Bunlar hepsi yetmemiz gibi cenazeler haftalarca yerlerde bırakılarak, insan onuruna bağdaşmayacak bir şekilde insan bedenleri teşhir edildi" dedi. 

HAKKARİ 

Kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, Hakkari'nin Yüksekova (Gever) ilçesinde bulunan Sanat Sokağı'nda bir araya geldi. İHD yöneticilerinin de destek verdiği eylemde, "Failler belli, kayıplar nerede?" pankartını açan aileler, kayıp yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. 

İHD Hakkari Şubesi Yöneticisi Tayip Canan, Kürdistan'da süren soykırım saldırılarına dikkati çekerek, "Bu savaşta ölecek olanlar yine fakir fukara çocukları. Saray'da oturanların çocukları ölmeyecek. Dünyada hiçbir ceza hukukunda barış talebi suç değildir. Ama ne yazık ki ülkede şu anda barış istemek suç oldu. Bugün yüreğimizde taşımamız gereken tek şey insanlık olmalıdır" dedi.

İZMİR 

İHD İzmir Şubesi ve kayıp yakınları, Konak Sümerbank önünde basın açıklaması yaptı. Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve STK temsilcilerin de destek verdiği eylemde, "Failler belli, kayıplar nerede" yazılı pankart açıldı.

Eylemde, 16 Mart 1995 yılında İzmir Kadifakale'de gözaltına alınan ve katledilen Nurettin Toluk'un hikayesi anlatıldı. 

İHD Yöneticisi Ahmet Çiçek, Toluk gözaltına alındıktan sonra yaklaşık bir yıl kendisinden haber alınmadığını aktardı. Çiçek, ailesinin aramaları sonucu dokuz ayın sonunda Ege Üniversitesi morgunda kimsesiz bir kişinin kaydının bulunduğu ve bu kişinin Toluk olma ihtimali üzerine kimsesizler mezarlığına gömülen cenazenin fotoğrafları ile anlaşıldığını söyledi. Çiçek, Toluk'un ölüm sebebinin ise kayıtlara "tren çarpması sonucu" olarak geçtiğini ifade etti.