İHD Urfa Şubesi ile kayıp yakınları, kayıpların akıbetlerinin öğrenilmesi ve faillerinin ortaya çıkarılması için Kobanê sınır nöbetinin devam ettiği Mehser köyünde bir araya geldi.

İHD Urfa Şubesi ile kayıp yakınları, kaybedilenlerin akıbetini sormak ve faillerden hesap sormak için sınır hattında direniş nöbetinin sürdüğü Mehser köyünde bir araya geldi.  HDP Milletvekilleri İbrahim Ayhan, İbrahim Binici, ÖHD, EHB ve Asrın Hukuk Bürosu’ndan avukatlar ile HDP-DBP Urfa il ve ilçe yöneticilerinin de katılımı ile yapılan açıklamada, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" pankartı açıldı, kayıpların fotoğrafları taşındı. 1979 yılında Bucak aşireti tarafından kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Bedirhan Tüysüz'ün akıbetinin sorulduğu bu haftaki açıklamayı, Urfa İHD Şube Eş Başkanı Nalan Durdu yaptı. Durdu, her bir kaybın hesabını vermeyen, her bir kaybın failinden hesap sormayan bir devletin demokratik bir hukuk devleti olmaktan uzak olduğuna dikkat çekti. Durdu, "Mevcut iktidar, kayıpların faillerini ortaya çıkarmak ile yükümlü iken maalesef, Kürdistan'da işlenen faili meçhul cinayetler ve kayıplar konusunda  bazı davalar açılmış ise de zaman aşımına uğrayarak. Üstü örtülmeye çalışılmaktadır. Bizce bu davalarda 20 yıl olarak belirlenen zaman aşımı kaldırılmalıdır" dedi.

TÜYSÜZ’ÜN KAÇILMA SÜRECİ ANLATILDI

Ardından söz alan İHD Urfa Şube yöneticisi Hasret Bulutdoğan, Tüysüz'ün kaybedilme sürecini aktardı. Tüysüz'ün 1979 yılının Kasım ayında Hilvan'ın Kılinci köyünde Bucak aşiretine mensup kişilerce kaçırıldığı bilgisini verdi.  Mehmet Ali Tüysüz'ün, babasının kaçırılması olayına tanıklığını dile getirdiği metni okuyan Bulutdoğan, "Tarladan eve dönüyordum ki bir grup silahlı adam, yolumu kesti. aralarında Zazaca konuşan adamlar bana yaklaştı. Anladım ki bunlar Bucaklıydılar. Beni de yakalayıp köye baskın yaptılar" dedi. Bulutdoğan, Bedirhan Tüysüz'ün oğlu Mehmet Ali  ile annesini rehin alan Bucak aşiretinin, daha sonra Tüysüz'ün ailesi üzerinden Tüysüz'e tuzak kurarak kendisini kaçırdığını söyledi. Karakola bildirilmesine rağmen bugüne kadar Tüysüz'den hiçbir haber alınamadığına dikkat çeken Bulutdoğan, kayıpların faillerinin ortaya çıkarılarak hesap sorulmasını istedi.