ÝHD ve kayıp yakınlarının "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla her hafta düzenlediði oturma eylemi bu hafta Anneler Günü nedeniyle kayıp ve faili meçhul annelerine adandı. Eylemde konuşan ÝHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, bu ülkede annelerin artık acıya doyduðunu belirterek, “Bir taraftan savaş ve ölümler devam ederken, bir taraftan yeni Anayasa yazıyoruz diyemezsiniz. Analara vereceðiniz en büyük hediye bu savaşı durdurmak olacaktır” diye konuştu.

ÝHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" eyleminin 170'incisi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Oturma eylemine ÝHD üye ve yöneticileri, MEYA-DER, TUHAD-DER, Barış Anneleri Ýnisiyatifi, KESK’e baðlı sendikaların temsilcileri ve çok sayıda kayıp yakını katıldı. Bu haftaki eyleme ayrıca Sanatçı Nur Sürer de katılarak destek verirken, oturma eylemi Anneler Günü nedeniyle kayıp ve faili meçhuller ile bölgede yaşanan savaşta yaşamını yitirenlerin annelerine adandı.

Kayıplar ve faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitirenlerin fotoðraflarının taşındıðı eylemde ilk olarak konuşan ÝHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, bu hafta Anneler Günü’nün kutlandıðını hatırlatarak, “Biz yıllardır bu alanda kayıpların bulunması faillerinin ortaya çıkarılması için mücadele ettik ve her anneler gününde de hükümete seslendik. Artık bu annelere bu acıyı yaşatmayın. Annelere verebileceðiniz en büyük hediye, çocuklarının katledilmediði, çocuklarının kaybedilmediði, çocuklarının işkence görmediði, çocuklarının cezaevine götürülmediði bir ortamı yaratmak, onurlu bir barış tesis etmek olacaktır dedik. Bu ülkede artık hiç kimse öldürülmesin ve hiç kimsenin annesi aðlamasın dedik. Ama maalesef halen katliamlar, ölümler devam ediyor” dedi.

'BU ÜLKEDE ANNELER ACIYA DOYMUŞTUR'

2011 yılı içerisinde 129 sivil insanın katledildiðini ifade eden Bilici, “Bunun içerisinde Roboskî’de katledilen insanlarımız da var. Ve halen bunların failleri gizleniyor. Failleri bilinmesine raðmen gizleniyor. Biz buradan Başbakan’a sesleniyoruz; eðer samimiyseniz, eðer dürüstseniz artık bunlara bir son verin. Yıllardır anneler gününde çaðrıda bulunuyoruz; gelin bu savaşa son verelim diyoruz. Artık hiçbir anne aðlamasın, artık hiçbir anne çocuðunu kendi eliyle gömmesin, bunun ortamını oluşturalım diyoruz. Artık bu ülkedeki anneler acılara doymuştur” diye konuştu.

'SAVAŞ DEVAM EDERKEN ANAYASA YAZIYORUZ DÝYEMEZSÝNÝZ'

Devletin ve hükümetin sorunların çözümü konusunda samimi davranmadıðını vurgulayan Bilici, şöyle devam etti: “Eðer samimiyseniz; halen cezaevlerinde binlerce siyasi tutuklu ve hükümlü var. Bunların anneleri her gün o cezaevlerinin önünde demir parmaklıkların ardındaki çocuklarına sarılmak için bekliyor. Eðer samimiyseniz bir an önce bu siyasi tutsakların salıverilmesini saðlayın. Eðer samimiyseniz, buradan Adalet Bakanlıðı’na çaðrımızdır; cezaevinde tutuklu bulunan ve her gün ölümle burun buruna olan hasta mahpusları serbest bırakın. Eðer samimiyseniz insanların kendi kimliðiyle, kendi diliyle, kendi kültürüyle yaşamasının ortamını saðlayın. Buradan Cemil Çiçek’e çaðrımızdır; Anayasa yazım sürecine geçtiðiniz şu günlerde bu ülkenin daðlarında onlarca insan yaşamını yitiriyor. Siz Anayasa’yı neden hazırlıyorsunuz? Ölümleri durdurmak için deðil mi, katliamlar dursun diye deðil mi, ne buraya ne batıya hiçbir cenaze gitmemesi için deðil mi? Eðer Anayasa bunlar için deðilse yapmayın yeni Anayasa’yı. Yok eðer bunları durdurmak içinse çıkın çaðrıda bulunun; biz çatışma istemiyoruz, herkes silahlarını durdursun deyin. Biz bu ülkede yaşayan bütün halkların haklarını vereceðiz deyin. Analara vereceðiniz en büyük hediye budur. Eðer samimiyseniz çıkar bunları açıklarsanız. Yoksa biz sizin samimiyetinizden kuşku duyarız. Bir taraftan savaş devam ederken, analar gözyaşı dökerken, cezaevlerinde insanlar yaşamını yitirirken, kendi anadiliyle savunma yapmak isteyen binlerce insanı cezaevlerinde tutarken, diðer taraftan yeni bir Anayasa yapacaðız derseniz bu samimi bir yaklaşım deðildir. Kimse size inanmaz.”

MERYEM ANA ANNELERÝN DUYGULARINI DÝLE GETÝRDÝ

Bilici konuşmasının ardından Anneler Günü nedeniyle sözü bir kayıp annesine verdi. Her hafta düzenli olarak oturma eylemine katılan Ýbrahim Gündem’in annesi Meryem Gündem, hem çocuðunun kaybedilmesine ilişkin, hem de yaşanan savaşa ilişkin duygularını anlattı. Gündem, artık savaşın son bulması ve barış ortamının yaratılmasını istediklerini dile getirdi.

Daha sonra ÝHD Kayıp Komisyonu Üyesi Necibe Güneş Perinçek, 9 Ekim 1999 tarihinde Diyarbakır’ın Bismil Ýlçesi’nde kaçırıldıktan sonra bir daha kendisinde haber alınamayan Mehmet Şah Şeker’in kaybediliş hikayesini anlattı.

Yapılan konuşmaların ardından kayıp yakınları 5 dakikalık oturma eylemi yaparak eylemlerine son verdi.

ANF NEWS AGENCY