"KCK" ana davasında DTP Ekoloji ve Yerel Yönetimler Komisyonu üyesi tutuklu Çimen Işık'ın delil ikamesine devam edildi. Mahkeme başkanının, sözlerinin yer aldığını iddia ettiği belgeye ilişkin konuşan Işık, yazıyı kabul etmeyerek, bunun iddia makamı tarafından yazıldığını ifade etti. 

BDP milletvekilleri, belediye başkanları, insan hakları savunucuları ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 98'i tutuklu, 175 kişi hakkında açılan "KCK" ana davasının duruşması Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam etti. Duruşmada BDP Van Milletvekili Kemal Aktaş ve Kürt siyasetçi Hatip Dicle'nin de aralarında bulunduğu 34'ü tutuklu sanığın yanı sıra müdafi avukatlar ve Kürtçe tercümanlar hazır bulundu. Duruşmada, DTP Ekoloji ve Yerel Yönetimler Komisyonu üyesi Çimen Işık'ın delil ikamesine devam edildi. Işık hakkındaki ortam tapeleri okundu. Ortam dinlemelerinde demokratik özerklik ve yerel yönetimlerin tartışılması suç delili olarak görüldü. 

Delil ikamesinin devamında, mahkeme heyeti başkanı, Işık'a ortam dinlemelerinde geçen "model" kavramından neyin kastedildiğini sordu. Işık, heyet başkanının sorusuna cevaben, "Bahsi geçen modeller yerel yönetimlerle ilgili modellerdir. Özel olarak Sayın Öcalan'ın avukatları, Avrupa'daki yazarlar ve yazıları, Ruşen Keleş'in yazıları ve Türkiye'deki yazarların yazılarından yararlandık. Örneğin BBP ve MHP de yerel yönetimler için otonomi olması gerektiğini savunuyordu, ha otonomi ha özerklik aynı şey. Demokratik bir toplum için Sayın Öcalan çok güzel teoriler geliştirmiş. Bu teorik bilgiler Sayın Abdullah Öcalan'a ait olduğu için yanlış ve illegal anlamına gelmez" diye konuştu. Ortam dinlemelerinin kasıtlı bir şekilde yanlış çevrildiğini kaydeden Işık, "Örneğin ben konuşmamda 'bundan hareketle' demişim, savcı ve emniyet buradaki 'hareket' sözcüğünü 'PKK' olarak yazmış" dedi.

Mahkeme başkanı okuduğu delil ikamesinin devamında delil ikamesinde geçen "model" kavramına ilişkin sorular sormayı sürdürerek, "Siz bu konuşmalarda mevcut sistemi takmadığınızı, kabul etmediğinizi mi söylüyorsunuz? Bahsettiğiniz sistemde devlet diye bir şey yok. Her şeyin özel bir kurulu, meclisi var, temsiliyeti var; ama devlet yok" dedi. Işık ise, "Buradaki modelde amaç devleti yıkmak değil, var olan sistemi değiştirmektir" diye yanıt verdi. Mahkeme başkanının, "Bu sistemde, belediye sisteminde devletle bağlantı, ilişki var mı? Devlet bu sistemin neresinde duruyor?" sorusuna cevaben Işık, "Zaten belediye devlet bünyesindedir" dedi. Işık'ın cevabına heyet başkanın, "Yani buradaki sistemde adalet kurulu, meclis kurulları falan var; ama devlete ait bir şey yok. Bunun içi boşaltılmış, devletle ilgili kısımların içi boşaltılmış" demesi dikkat çekti. Işık, mahkeme başkanının değerlendirmesine ilişkin, "Bizim oluşturduğumuz sistem, kendi oluşturduğumuz kanunlar içerisinde demokratik özerk bir toplum içindir. Örneğin AKP de kendi sistemini oluşturmak için, kanunlar çıkarıyor ve hayata geçiriyor. Kanunlarını oluşturmaya çalıştığı sisteme göre çıkardığı için kimse onlara kanun dışı davranıyorsun diyemiyor. AKP hükümeti başa geçmeden önce ülke sistemi daha iyi durumdaydı mesela, sistem şimdi AKP kanunlarıyla şeriata doğru gidiyor" diye konuştu. 

Yapılan delil ikamesinin devamında hakimin Işık'a, "2008-2009 yıllarında yürüttüğünüz teorik tartışmalardan hayata geçen unsurlar var mı?" sorusuna cevap veren Işık, "DTP kapatılıp, BDP kurulduğunda bazı projeler devam ettirildi, ettiriliyor. Örneğin Yerel Yönetimler Komisyonu" dedi. Işık, "BDP'de kent meclisleri veya kurulu olan meclisler var mı?" sorusuna ise "Ben 5 yıldır cezaevindeyim, onu siz daha iyi bilirsiniz" diye yanıt verdi. Delil ikamesinin devamında ortam dinlemelerinde ele geçtiği iddia edilen bir belge okundu. Yazıyı okuyan mahkeme başkanı, "Buradaki yazı neyi anlatıyor, buradaki Önderlikten kasıt nedir?" diye sordu. Işık, "Bu yazı çok karışık nitelikte yazılmış bir yazı. Ben bu yazıyı okumadım; ama dikkatimi çeken şey, bu yazıda 70 kere Önderlik, 68 defa örgüt ve 43 defa hareket sözcüğü kullanılmış. Bu yazıyı kabul etmiyorum ve diyorum ki, bu yazı iddia makamı tarafından yazılmıştır" dedi. 

Delil ikamesinin ardından mahkeme heyeti duruşmaya 3 Haziran'a erteledi.