Amed'de bugün görülmeye devam eden "KCK" ana davasında DTP Ekolojik ve Yerel Yönetimler Komisyonu üyesi Turan Genç'e ilişkin ortam tape kayıtları okundu.

AKP iktidarının 2009 yılındaki yerel seçimler ardından başlattığı "KCK" adı altında ki operasyonlar kapsamında aralarında milletvekilli ve belediye başkanlarının da bulunduğu 97'si tutuklu 175 Kürt siyasetçi hakkında açılan davanın 59'uncu duruşmasının 12'nci oturumu Amed'deki 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.

Bugünkü duruşmaya Yaklaşık 2 haftadır delil ikamesi yapılan DTP Ekolojik ve Yerel Yönetimler Komisyonu üyesi Turan Genç'e ilişkin ortam tape kayıtlarının okunmasıyla devam edildi.

Hakim tarafından bazı kavramların Kürtçe karşılığının Genç'e sorulması ve bu kavramların Kürtçe ile Türkçe yazılılarının birbiri ile yakınlığının olup olmadığını değerlendirilmesi dikkat çekti. Başka bir ortam dinlemesinde mahkeme başkanı, tape kayıtlarında geçmemesine rağmen Mazıdağı Belediye Başkanı Nuran Atlı ile yapılan bir görüşmede, Atlı'nın sorguya tabi tutulduğunu ve bu sorguda Atlı'nın tir tir titrediğini ifade etti. Okunan tape kayıtlarında "örgüt" sözcüğü "KCK TM" olarak değerlendirilirken "kadro" sözcüğünün ise "KCK TM üyesi" olarak değerlendirilmesi dikkat çekti. Yerel seçimler öncesi il ve ilçelerde oluşturulan "Seçim komisyonu ve komisyon sözcülüğünün", "KCK TM komisyonları ve sözcülüğü" olarak değerlendirildiği görüldü.

Başka bir konuşmada ise, Gün TV'den bahsedildiği, tape kaydının sonundaki savcı değerlendirmesinde Gün TV'nin PKK televizyonu olarak geçmesi dikkat çekti. Komisyonun başka illerde bürolar açma çalışması "KCK TM"nin kendini örgütlemesi olarak değerlendirildiği görüldü. İddianamede, DİSKİ'de yaşanan sorunlara çözüm bulmak, işçilerin yaşadığı haksızlıkları gidermek için yapılan çalışmalar "KCK TM" faaliyeti olarak gösterilirken, mahkeme başkanının ortam tape kayıtlarında geçen "DİSKİ'de sorunları çözerek denetimimiz altına alırız" söyleminden kast edilenin ve bu denetim mekanizmasının "KCK TM" olarak mı adlandırıldığını sorması dikkat çekti. DTP'li belediyelerin, DTP Ekolojik ve Yerel Yönetimler Komisyonu'ndan habersiz yaptığı sözleşmelerin eleştirildiği konuşmalar iddianamede, savcı tarafından yapılan değerlendirmede "Belediyeleri kendilerine bağlamak istemişler" diye değerlendirildiği görüldü.

Mazıdağı Belediyesi'nde 150 milyar TL'nin kayıtlara geçmemesi ve buna ilişkin Belediye Başkanı Nuran Atlı ile görüşme yaptıkları sırada tape kayıtlarına geçen konuşmalar "yargılama" olarak geçtiği görülürken, buna ilişkin söz alan sanık Genç, "Bizler belediyelerimiz de yaşanan yolsuzlukların önüne geçmek için çalışıyoruz. Biz yaptığımız hiçbir çalışmayı da KCK TM adına yapmadık. Bizim bağlı bulunduğumuz bir parti var ve bu partinin çalışmalarını yürütürüz. Savcı bizi illegal göstermek için elinden gelen her şeyi yapıyor. 150 milyar belediyede kayıp, kayıtlara geçmemiş. Bunu para nerede diye sorduğumuzda suçlu görülüyoruz. Savcı bizi suçlu göreceğine bizi taktir etmesi gerekir. Yaptığımız görüşmede bu para bulunmadığı zaman savcılığa suç duyurusunda bulunacağız diye belirtmişiz. Bizler bir şeylerin önüne geçtiğimiz zaman da suçluyuz, geçmediğimiz zaman da suçluyuz. Böyle bir adalet olabilir mi? Şunu bilin ki; biz yaptığımız bütün çalışmaları hukuk çerçevesinde yaptık. Bu yaptığımız çalışmalar yüzünden bizi suçlu gören kişiler ve zihniyet bu hukuk karşısında suçludur" dedi.