KCK Siyasi Komitesi, ‘sözde çocuk günü’ 23 Nisan’ı, "Başta çocuklar olmak üzere Kürt halkının geleceðini karartmak isteyen sömürgeci TC devletinin ikiyüzlü politikası" olarak tanımlayıp, Kürdistanlı çocukları kutlamaları protesto ederek alternatif kutlamalar yapmaya çaðırdı.
KCK Siyasi Komitesi, Türkiye’de her yıl kutlanan, ‘sözde’ olarak tanımladıðı 23 Nisan çocuk bayramı kutlamalarına ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Başta çocuklar olmak üzere Kürt halkının geleceðini karartmak isteyen sömürgeci TC devletinin böyle bir güne öncülük etmesi baştan aşaðı ikiyüzlü bir politikadır” dendi.
Başta Afrika olmak üzere, dünyada, açlık ve gıdasızlıktan ölen çocuk sayısının her yıl yüz binleri bulduðu kaydedilen açıklamada, “Saðlıklı nesiler, saðlıklı çocuklarla yetişir” denilerek şu ifadelere yer verildi:
“BM’nin resmi rakamlarına göre, her yıl milyonlarca çocuk bulaşıcı hastalıklardan yaşamını yitirmekte veya özürlü duruma düşmektedir. Keza çocuk eðitimi, aile ve toplumun temel görevlerinden biriyken, bu olanakları bulamayan ve eðitimden yoksun kalan milyonlarca yoksul ve çaresiz çocuk bulunmaktadır. Bu olanakları bulabilen çocuklar ise, kapitalist modernitenin empoze ettiði bir biçimde, resmi ideolojilerle, özgür kişilik gelişimi sakatlanıp dumura uðratılmaktadır. Başta ezilen sömürge halklar olmak üzere, çocukların aðır işlerde çalıştırılmaları, cinsel istismara tabi tutulmaları, savaşa sürülmeleri, sokaða ve kimsesizliðe terk edilmeleri her gün tanık olduðumuz ve kamuoyunun bilgisi dahilinde olup, rutin olaylar halinde sürüp gitmektedir. Toplum dışına ve kimsesizliðe itilmiş milyonlarca çocuk, uyuşturucu baðımlısı olup, oldukça kötü yaşam koşularında yaşamaktadır. Bu travmalar sadece geri bıraktırılmış çevre ülkelerde deðil, benzer biçimleriyle kapitalist metropollerde de yaşanmaktadır. “
Açıklamanın devamında, Kürdistan’da ise çocukların ana dillerinden bile yoksun oldukları, Kürtlere dayatılan, toplumsal köleliðin ve inkarcılıðın cezasını ve cefasını en çok çocuklar çekilerek devamla şunlar belirtildi:
“Kürdistan’da çocuk olmak demek; Uður Kaymaz, Ceylan Önkol, Enes Ata ve daha niceleri gibi kurşunlara-bombalara hedef olmak, şarapnel parçalarıyla can vermek, her gün panzerlerle çatışmak, zindanlara tıkıldıktan sonra tecavüze maruz kalmak, pamuk tarlalarında bir dilim ekmek için çalışmak, sokaklarda tinerci olmak, annesiz ve babasız kalıp kimsesizliðe terk edilmek, coplanmak, lanetlenmek, anne ve babalarının işkence edilmelerine tanık olmak, aç kalmak, evsiz ve barksız yaşamak, geleceði meçhul olarak nerede ve ne zaman öleceði beli olmamak demektir. TC’nin, Kürdistan da çocuklara reva gördüðü yaşamın bu olduðuna her gün tanık olmaktayız ve bu gerçekler gizlenemeyecek kadar açıktır.
Kürdistan'da, çocuklara özgür ve mutlu bir miras bırakmak ve güzel bir dünya kurmak halkımızın özgürlüðüyle mümkündür. Sömürgeci orduya, Kürt halkına dayatılan zoraki kirli savaşa, lüks ve israfçı sınıfsal yaşamlara, her türlü ret ve inkara son verilmedikçe; Kürt çocuklarının kutsal masumiyetlerine layık, özgür yaşamla buluşması düşünülemez.
Kürdistan’lı çocuklar için baskı, kölelik, cinsel istismar ve her türlü aşaðılanmanın uygulandıðı ülkemizde, diðer çocuklar gibi mutlu ve özgür olmayan tüm Kürdistan’lı çocukları, TC devletinin ikiyüzlü ve sahte bir biçimde ilan ettiði böyle bir günü protesto etmeye ve alternatif kutlamalarını gerçekleştirmeye çaðırıyoruz. “
ANF NEWS AGENCY