KCK'den İç güvenlik paketine karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı
KCK'den İç güvenlik paketine karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı
KCK'den İç güvenlik paketine karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, AKP devletinin faşizan uygulamalarının Türkiye’yi hızla bir çatışma ve kaos sürecine sürüklediğini kaydetti. KCK, “Meclise getirilecek olan yeni iç güvenlik paketinin anlamı, Türkiye'de ve Kürdistan'da daha çok baskı, daha çok sömürü, daha çok kültürel soykırım operasyonları, daha çok gözaltı, işkence ve tutuklama demektir. Bunun da adı faşizmdir. İnsan hakları, demokrasi, özgürlük, emek ve eşitlikten yana olan tüm halklarımız, tüm devrimci sol – sosyalist güçler bu faşist iç güvenlik paketine karşı elbette direneceklerdir. AKP devletinin yeni iç güvenlik paketine karşı, tüm mücadeleci güçleri ortaklaşarak direnip demokrasi ve özgürlük mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz” dedi.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Türkiye’nin AKP devletinin anti demokratik ve oligarşik zihniyeti ve faşizan uygulamaları nedeniyle hızla bir çatışma ve kaos sürecine sürüklendiğini belirtti. AKP iktidarının kamu güvenliği ve istikrar adına demokratik, devrimci ve mücadeleci tüm güçler üzerinde tam bir diktatörlük uyguladığını ifade eden KCK, “Toplum tekleştirilmeye çalışılmakta; inançlar ve kimlikler ret edilmekte, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren ve direnen tüm kesimler hedeflenmektedir. Kürt ve Alevi düşmanlığı, emek ve demokrasi düşmanlığı AKP’nin retçi, tekçi, oligarşik zihniyet yapısından kaynaklanmaktadır. AKP iktidarı bu nedenle muhalif – direnen güçleri tutuklamakta, katletmekte, gözaltı ve faşizan operasyonlarını normal görmektedir” dedi.
‘BUNUN ADI FAŞİZMDİR’
“Tarihte en çok istikrar ve güvenlikten söz edenler her zaman diktatöryal güçler olmuştur” diyen KCK devamla şunları belirtti: “Çünkü onlar etkisiz, tepkisiz bir toplum isterler. Haksızlığa, sömürüye ve zorbalığa karşı hakikat, demokrasi ve özgürlük mücadelesini verenler onların nezdinde güven ve istikrar bozan en büyük suçludurlar. Dolayısıyla suçluları etkisizleştirmek ve yok etmek için her şey mubahtır. Kanunlarını ve yasalarını buna göre daha da sertleştirirler. Mevcut yasalar yeterli gelmiyorsa, yeni yasalar çıkarılar. Çünkü istikrar ve güvenin ancak baskıcı ve faşist yasalarla sağlanabileceğini düşünürler. Oysa tarih bunun böyle olmadığını ortaya koymaktadır. Aksine demokrasi ve özgürlük en büyük huzur, barış ve güven demektir. Devletin yasaları ve kanunları ne kadar baskıcı ve faşist nitelikte olursa, bunun diyalektiği demokrasi ve özgürlük mücadelesinin de o düzeyde radikalleşeceğidir. Şimdi Türkiye böyle bir süreçten geçmektedir. Türkiye'de var olan yasa ve kanunlar zaten en değme faşist yasa ve kanunlardan daha diktatöryaldır. AKP devleti bunu bile az görmüş olacaktır ki, yeni iç güvenlik yasalarına ihtiyaç duymaktadır.
Meclise getirilecek olan yeni iç güvenlik paketinin anlamı, Türkiye'de ve Kürdistan'da daha çok baskı, daha çok sömürü, daha çok kültürel soykırım operasyonları, daha çok gözaltı, işkence ve tutuklama demektir. Bunun da adı faşizmdir. İnsan hakları, demokrasi, özgürlük, emek ve eşitlikten yana olan tüm halklarımız, tüm devrimci sol – sosyalist güçler bu faşist iç güvenlik paketine karşı elbette direneceklerdir. AKP devletinin yeni iç güvenlik paketine karşı, tüm mücadeleci güçleri ortaklaşarak direnip demokrasi ve özgürlük mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz.”
‘ABDULSAMET YOLDAŞIN ÖZLEMİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ’
AKP devleti zindanlarda her gün yeni şahadetlerin yaşanmasına neden olan intikamcı faşist politikalarını ısrarla sürdürmeye devam ettiğini vurgulayan KCK, “Uyguladığı politikalarla tutsakların sağlığını bozmakta, hasta tutsakları ise tabutlar içinde tek tek dışarıya çıkarmaktadır. Ölüm sınırında hasta olan yüzlerce devrimci tutsak çok kirli ve ahlaksız biçimde pazarlık konusu yapılmak istenmektedir. AKP devletinin bu politikaları sonucunda zindanlarda bugüne kadar onlarca devrimci tutsak şahadete ulaşmıştır. En son Abdulsamet Çelik yoldaşımız şehit düşmüştür. Abdulsamet yoldaşı saygı ve minnetle anıyor, onun özlem duyduğu Önderlikle özgür Kürdistan gerçekliğini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz. Bu vesileyle Abdulsamet yoldaşın ailesine, yakınlarına ve tüm Kürdistan halkına başsağlığı diliyoruz” dedi.