KCK’den Kürt Dili Bayramı mesajı

KCK’den Kürt Dili Bayramı mesajı

Kürt Dili Bayramı’nı kutlayan KCK, “Kürt dilinin geliştirilmesi ve gerekli kurumlaşmaya kavuşturulması, ulusal-toplumsal gelişmenin ve özgürleşmenin esasını oluşturacaktır” diyerek, Kürtleri her alanda anadillerini konuşarak geliştirmeye çaðırdı.

KCK Yürütme Konseyi Başkanlıðı, bugün kutlanmaya başlanan Kürt Dili Bayramı vesilesiyle bir mesaj yayınladı. Kürt dilinin geliştirilmesi ve gerekli kurumlaşmaya kavuşturulmasının ulusal-toplumsal gelişmenin ve özgürleşmenin esasını oluşturacaðı belirtilen mesajda, Kürt halkına yaşamın her alanında anadillerini konuşarak sahip çıkma çaðrısında bulunuldu.

Kürt Dili Bayramı’nın kutlandıðı mesaj şöyle:

“Kürdistan, bölgenin ve dünyanın belki de en eski ülkesi, Kürt dili de tüm şive ve lehçeleriyle dünyanın en eski dillerinden biri olarak her türlü sömürgeci, soykırımcı, asimilasyoncu politikalara raðmen varlıðını bugüne kadar taşımakla bayramı hak etmiş bir dildir. Her türlü yok etme siyasetine karşı direnen, soylu Kürt dilinin bayramı tüm Kürdistan halkına ve yurt dışında yaşayan Kürtlere kutlu olsun!

‘KÜRT DÝLÝNÝN GELÝŞMESÝNDE EMEÐÝ GEÇENLERÝ SAYGIYLA SELAMLIYORUZ’

Kürt dilinin bugünlere gelmesinde büyük emeði olan Önder Apo’ya kutlu olsun! Kürt dilinin ilk sözcükten bugünlere gelmesinde çabası ve emeði geçmiş olan Ehmedê Xanî, Melayê Cizirî, Feqî Teyran, Cîgerxwin, Osman Sebrî, Dildar, Feqî Hüseyin Saðnıç, Musa Anter ve Ferhat Kurtayları saygıyla anıyoruz. Kürt uluslaşmasının temelini oluşturan, Kürt dilinin tüm lehçe ve şiveleriyle bugünlere gelmesi için çaba harcayan Kürdistan Özgürlük Savaşçılarını saygı ve minnetle anıyoruz. Kürt dilinin tarihten silinmemesi için, Kürt bebelerin kulaklarına ilk Kürtçe ninnileri söyleyen Kürt kadınlarının ve şehit analarının kültürel direnişini saygıyla selamlıyor; tüm şehit analarının anneler gününü demokratik-özerk bir Kürdistan yaratma kararlılıðımızı belirterek kutluyoruz.

‘TÜRK DEVLETÝ KÜRT DÝLÝNÝ YOK ETMEK ÝÇÝN ELÝNDEN GELENÝ YAPTI’

Sömürgeci-ırkçı Ýttihat Terakki sürecinden başlayarak Kürt ulusunun tarihten silinmesi esasına göre oluşan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, stratejik olarak Kürt dilini yok etmek, Kürdistan’ı belleklerden silmek için elinden geleni yapmıştır. Türk ulus-devleti Kürt halkını yok etme stratejisini, Şark Islahat Planı çerçevesinde Mecburi Ýskan Kanunu, Ýstiklal Mahkemeleri ve Kürt dilinin-kültürünün yasaklaması üzerine oturtmuştur. Tek bir Kürt insanını dahi Türkleştirmek, Kürt nüfus yoðunluðunu daðıtarak ulusal yok oluşu saðlamak için ellerinden ne gelmişse onu yapmaktan çekinmemişlerdir. Yasaklamaktan horlamaya, horlamaktan aşaðılamaya ve hakarete varan ne varsa hepsi son derece sistematize ve barbarca bir biçimde uygulanmıştır. Başta eðitim sistemi olmak üzere sanat, kültür, iş ve en genel anlamda kamu alanı Kürt diline ve kültürüne kapatılmıştır. Bugün de son derece sinsi bir biçimde bu politika ulus haklarını yok sayarak Kürt dilini bireysel bir hak ile sınırlamak istemektedirler. Şark Islahat Planı ile başlatılan soykırım süreci en son çıkarılan ve neredeyse kundaktaki bebelerin Türkleştirilmesini öngören 4+4+4 eðitim sistemi tümüyle Kürtlüðü bitirmek üzerine kurgulanmış bir soykırım eðitim programıdır.

‘KÜRTLÜK TARÝHTEN SÝLÝNMEK ÝSTENÝYOR’

Kürt halkının yok edilmesinin fermanı niteliðindeki Cumhuriyetin kuruluşu, 2023 yılında yani Cumhuriyetin yüzüncü kuruluş yıl dönümünde Kürtlüðün tarihten silinmesi ve Türk ulus-devlet stratejisinin tamamlanmasının zaferi olarak karşılanmak istenmektedir. Böylesine ırkçı-faşist bir AKP gerçeðiyle karşı karşıya bulunmaktayız. Önder Apo üzerinde uygulanan ve tecrit olmaktan çıkarak tam bir işkenceye dönüşen tecrit, Kürt yurtseverlerine dönük siyasi soykırım operasyonları ve Batı Kürdistan’da Kürtlerin bir statü kazanmaması için elinden geleni yapan AKP devletinin bu yaklaşımları Kürt ulusuna, diline ve kültürüne yaklaşımından ayrı olarak düşünülemez.

HALEP’TE ÖLDÜRÜLEN 4 YURTSEVERÝN AÝLESÝNE BAŞSAÐLIÐI DÝLENDÝ

9 Mayıs günü Halep’te 4 yurtseverin Arap şovenistler tarafından katledilmesi de Kürtlerin her alanda iradeleşmesini ve siyasi statü kazanmasını engellemeye dönük ırkçı, çeteci bir saldırıdır. Kürdistan Özgürlük Hareketi olarak bu saldırıda yaşamını yitiren Ahmet Koçer, Ahmet Reşit, Erdal Abdo ve Emine Diyab’ı saygıyla anıyoruz ve deðerli ailelerine başsaðlıðı diliyoruz. Onların anılarının halkların kardeşliði ve demokrasi mücadelesinde yaşatılacaðını belirtiyoruz.

‘KÜRDÜ BÝTÝRME STRATEJÝSÝ BOŞA ÇIKARILMIŞTIR’

Kürtler Kuzey’de, Güney’de, Doðu’da, Batı’da ve Türkiye metropollerinde hemen hemen her gün ırkçı-faşist saldırılar eşliðinde kültürel soykırımla karşı karşıya bulunmaktadırlar. Ancak sömürgeci ve ırkçı faşistlerin tüm çabaları boşunadır. Sömürgeci Türk devletinin yüz yıllık Kürdü bitirme stratejisi, Önder Apo’nun öncülüðündeki Kürdistan Özgürlük Hareketi ve Özgürlük Gerillası tarafından boşa çıkarılmıştır. Sömürgeci AKP hükümeti yazımına başlanan yeni anayasa ile Kürdistan’da yitirdiði meşruiyetini yeniden kurmaya çalışsa da artık bu mümkün deðildir. Kürt halkı, kırk yıla varan yeniden ulusal direniş mücadelesi, ulusal bilinçlenmesi, duyarlılıðı, örgütlülüðü, serhildan, siyaset ve gerillasıyla yenilmez bir güç olduðunu, bölgede kendi statüsünü büyük bir direniş içerisinde yaratma kararlılıðında olduðunu ortaya koymuştur.

‘DÝL ULUSAL-TOPLUMSAL ÖZGÜRLEŞMENÝN ESASIDIR’

Ancak bununla birlikte sömürgeci eðitim sisteminin ve medyasının sınırlı da olsa etkisinde olan, oto-asimilasyondan kendisini kurtaramamış küçümsenemeyecek önemli bir sorun ve gerçeklik de vardır. Kürt halkının üzerinde önemle durması gereken en temel sorunlardan birisi de budur. Çünkü bir dil ne kadar gelişmişse ve özgürse, o dili konuşan ulusun bireyleri o kadar gelişmiş ve özgürdür. Dili gelişmeyen, başka dillerin baskısı ve etkisi altında olan toplumlarda ve uluslarda özgüven de gelişmez. Bu bilinçle Kürt dilinin geliştirilmesi ve gerekli kurumlaşmaya kavuşturulması, ulusal-toplumsal gelişmenin ve özgürleşmenin esasını oluşturacaktır.

‘OTO-ASÝMÝLASYONA KARŞI TAVIR, ULUSAL DURUŞTUR’

Kürt Dil Bayramı Haftası vesilesiyle Kürdistan’da yaşayan tüm Kürtler ve yurtdışında yaşamak zorunda bırakılmış halkımız bir kez daha öze dönüş anlamında kendi tarihiyle, kültürüyle, diliyle buluşmanın ve kendisi olmanın haklı gururuna ve mutluluðuna ulaşmalıdır. Öncelikle Türk sömürgeciliðinin Kürt ulusu üzerinde gerçekleştirdiði beyaz soykırımın, yani bazılarının farkında olmadan günlük yaşamda kullandıkları dilin hangi kanlı siyasetin, zulmün, idamın, işkencenin, sürgünün sonucu olduðunun bilincine varmalı ve bir özüne yabancılaşma ile kendini inkarı ifade eden ve kendi eliyle düşmanın yok etme politikasını kolaylaştıran oto-asimilasyona karşı bir bilinçlenme, duyarlılık oluşturma ve ulusal refleksleri geliştirme haftası olmalıdır. Kürt Dili Bayramı Haftası münasebetiyle büyük bir zulüm stratejisi temelinde gerçekleştirilen asimilasyon, soykırım ve oto-asimilasyona karşı tavır, demokratik özerkliði yani özgür Kürdistan’ı inşa etmede temel öneme sahip bir ulusal duruştur. Bu duruş ve kavrayış Kürt dilinin kurumlaşmasına yol açmalıdır.

‘ANADÝLDE KONUŞMA ULUSAL BÝR GÖREVDÝR’

Bu nedenle başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm halkımız kendi anadiliyle konuşmayı, 4. Stratejik Dönem’in, yani varlıðını koruma ve özgürlüðünü saðlamanın bir gereði, ulusal görev ve gurur olarak anlamalıdır. Kendi ana diliyle düşünme, onun zihniyetini oluşturma, konuşma, yazma ve düşünme bu çerçevede ele alınmalıdır. Bu bilinçle tüm halkımızı hayatın her alanında anadiliyle konuşarak, diline-kültürüne sahip çıkmaya ve Bülent Arınç gibi Kürt dilini küçümseyen, hor gören ve hakaret eden ırkçı-faşist kesimler başta olmak üzere, Kürtçe konuştuðu veya şarkı söylediði için Kürt gençlerine saldıran herkese karşı ulusal varlıðımızı ve onurumuzu koruma temelinde kendi örgütlülüklerini ve serhildanları geliştirerek karşı koymaya çaðırıyoruz.

ANF NEWS AGENCY