KCK Hukuk Komitesi’nden Paralementoda ‘çifte temsil’ önerisi

KCK Hukuk Komitesi’nden Paralementoda ‘çifte temsil’ önerisi

KCK Hukuk Komitesi üyesi Haydar Varto, Kürt meselesinin çözümü için çifte temsil sistemi önerdiklerini belirterek, ‘’Demokratik Özerk Kürdistan statüsü zorunlu bir seçenek olarak gündeme giriyor. Nasıl ki Katalanya, Bask, gibi toplumsal sorunlar özerklik statüsüyle çözüme ulaşabildilerse Kürt sorunu da benzer bir çözüm ve statü ile çözüm yoluna girecektir. Parlamentoda çifte temsili sistem önerisi ise toplumsal sorunların çözümünde demokratik ve adil bir çözüm yöntemi olduðu için önerilmektedir. Çifte temsil sistemi ile yerel toplulukların ve azınlıkların devredilemez meşru hakları korunacaktır‘‘ dedi.

Yeni anayasanın çözeceði temel sorunun Kürt sorunu olduðunu vurgulayan Haydar Varto, AKP’nin yeni anayasayla Kürt sorununa asgari kırıntılarla çözüm getireceðinin umudunu yarattıðını ancak bu hileyi topluma yutturmanın çok zor olduðunu hükümetin de bildiðini söyledi. Kürt sorununun yeni anayasa için iyi niyet ve demokratik anlayışın barometresi olduðunu ifade eden Varto, Kürt sorununun yeni anayasanın turnusol kaðıdı olduðunu kaydetti.

KCK Hukuk Komitesi, Kürt halkının yeni anayasaya yaklaşımını ve içerisinde yer almasını istediði talepleri “Yeni Anayasa Ýçin Demokratik Anlayış ve Çözüm Belgesi” adı altında kamuoyuna sundu. Belge bazı duyarlı basın yayın organları tarafından ele alınsa da, AKP hükümetinin borazanlıðını yapan medya tarafından görmezden gelindi. KCK Hukuk Komitesi üyesi Haydar Varto, hazırladıkları belge, yeni anayasa tartışmaları, AKP’nin yaklaşımlarını ve Türkiye halklarının taleplerinin yer almadıðı bir anayasa hazırlanması durumunda yaşanacak süreci ANF’ye deðerlendirdi.

*Türkiye’de tartışmaları süren yeni anayasaya ilişkin bir belge yayınladınız. Bu belgeyi hangi amaçla hazırladınız?

-“Nasıl bir anayasa istiyoruz” sorusuna cevap olarak hazırladıðımız ‘yeni anayasa için demokratik anlayış ve çözüm belgesinin’ esas amacı; kendi taleplerimizi kamuoyuyla paylaşmak ve halkımızı aydınlatmak içindir. Bir de eðer kulakları duyabiliyorsa başta Cemil Çiçek olmak üzere bu işle ilgili olan yetkililere taleplerimizi duyurmak amacını taşıyor. Çünkü bu konuda çok spekülasyon yapılmaktadır. Hiçbir hakkı olmayıp gerçeði ifade etmediði halde pek çok kişi söz alıp KCK adına deðerlendirmelerde bulunuyor. Özelikle de Türk medyası ve hükümete baðlı akademik çevreler, toplumsal bilinci karartan deðerlendirme ve açıklamalarda bulunmaktadırlar.

“GÜNDÜZ ORTASINDA KARANLIK YARATMAK ÝSTÝYORLAR”

*Bunlar arasında anayasa profesörü Ergun Özbudun da bulunuyor. KCK’nin demokratik özerklik taleplerinin imkansız ve kabul edilmez olduðunu, bu taleplerin “devlet içinde devlet, devlete paralel devlet” anlamına geleceðini iddia etmişti…

-Böyle bir çözümü kabul etmektense Kürtlerin ayrılmalarının daha hayırlı olabileceðini anlatmaya çalışıyor. KCK’nin demokratik özerklik modelini müstakbel dahilinde bile görmüyor. Benzer görüş ve deðerlendirmeleri hükümet çevreleri ile Erdoðan da yapmaktadır. Oysa KCK’nin çözüm önerileri anlaşılmayacak, bilinmeyecek ve altından kalkılamayacak kadar çetin ve karmaşık öneriler ve görüşler deðildir. Bunlar gündüz ortasında karanlık yaratmaya çalışıyorlar. Bizim amacımız böyle bir çalışmayla bilinçli çarpıtmaların önüne geçerek halkımızı ve kamuoyunu aydınlatmaktır. Yeni anayasa konusunda KCK’nin ne istediðini öðrenmek isteyenler varsa lütfedip bizim hazırladıðımız yeni anayasa için demokratik anlayış ve çözüm belgesinden görüşlerimizi öðrenebilirler.

*Türkiye’de yeni anayasa tartışmalarının düzeyini nasıl deðerlendiriyorsunuz?



-Yürütülen tartışmalar arasında Türkiye sorunlarına çözüm üretmeye çalışan iyi niyetli kimi öneri ve görüşler var. Fakat bunlar kendi başına oldukça cılız, yetersiz ve fazla bir şey ifade etmiyor. Dahası kamuoyundan ve sivil toplum kuruluşlarından gelen bu öneri ve görüşlerin ne kadar dikkate alınacakları da beli deðil. Ayrıca yönteme ilişkin büyük bir kusur ve anti demokratik bir yaklaşım var. Yöntem sadece ilgili kesimlerden görüş almak olmamalı. Sorunların taraflarıyla müzakereler ve diyaloglar yürütülmelidir. Toplumsal gurupların ‘sözcüleri’ gidip yazılı veya sözlü görüş ve önerilerini sunuyorlar. Ama AKP ve devlet bu önerilere ne diyor bu hiç belli deðil. Bu çok cansız ve özgüvenden yoksun katılım biçimidir. Halkın deyişiyle boşa kürek salamadır.

*Peki bu durumun nedenini neye baðlıyorsunuz?

-Bunun temel nedeni Kürdistan’da savaşın sürmesi ve Kürt sorununa çözümsüz ve inkarcı yaklaşım politikasının devam etmesidir. Yeni anayasanın çözeceði temel sorun Kürt sorunudur. Eðer bu sorun çözülmez ve çatışmalar sürüp giderse kimsenin yeni anayasa tartışmalarına ilgi göstereceðini beklememek gerekir. Dolayısıyla bu politika böyle devam ederse toplumun bütün umut ve beklentileri boşa çıkar. Şimdilik bu konudaki gelişmeler fazla heyecan verici ve umut vaat etmiyor.

“AKP SÝYASAL KURNAZLIK YAPIYOR”

-AKP’nin şimdiye kadar herhangi bir taslak sunmamış olmasını nasıl deðerlendiriyorsunuz?



-AKP siyasal kurnazlıða iyi alışmış. Benzer taktiði Kürt açılımı adına da izledi. Aynı taktiði anayasa konusunda da yürütüyor. Öyle anlaşılıyor ki ‘Kürt açılımında’ olduðu gibi yeni anayasa konusunda da AKP’nin ciddi bir hazırlıðı ve planı yok. Ne yapacaðına dair bir karar vermiş deðil. Ama topluma verdiði bir söz var. Bir biçimde yeni anayasa yapmak zorunda hissediyor kendisini fakat nasıl yapacaðını bilemiyor. Onun için şimdilik nabız yoklayıp, toplumu beklenti içinde tutmaya çalışıyor. Ýleride duruma bakıp bir karar verecek. Ya da kafasında bir olumsuz plan var ve onu şimdilik açıklamak istemiyor. Bunları da önümüzdeki bir iki yıl içinde göreceðiz.

*Sizce AKP yeni anayasa ile neyi amaçlıyor?



-AKP’nin esas amacı iktidarda kaldıðı bu süre zarfında devlet ve toplumsal kurumlaşma alanında yaptıðı deðişikleri anayasal güvenceye alarak kalıcı kılmaya çalışıyor. Yeni anayasayla Kürt sorununa asgari kırıntılarla çözüm getireceðinin umudunu yaratmak istiyor. 12 Eylül anayasasının herkese batan sivri uçlu faşist tanım ve kavramlarını yumuşatarak demokratik bir anayasa görüntüsünü vermeye çalışacaktır. Eðer başarabilirse kendince böyle bir anayasayı yapmak isteyecektir. Ama bu hileyi topluma yutturmanın çok zor olacaðının da farkındadırlar.

KÜLTÜREL HAKLAR ÇÖZÜM MÜDÜR?

*Kürtler üzerinden yürütülen tartışmalarda genelde bireysel ve kültürel hakların tanınması yönünde bir kanı var. Böyle bir yaklaşım Kürt sorununun çözümünü saðlar mı?



-‘Kürtlere bireysel kültürel haklar’ tezi, Türk devletinin ve özel olarak AKP’nin yeni garabet icadıdır. Kayseri tüccarlarının bir hilesi gibi eski inkarcı politikayı yeni boya ile renklendirip Kürtlere satmaya çalışıyorlar. Eðer, bireysel kültürel haklardan kastedilen, herkesin kendi evinde Kürtçe konuşup folklorunu oynamaksa bu Kılıç Alinin istiklal mahkemeleri döneminin faşizm şartlarında bile geçerli olan bir durumdur. Bu durum inkarcılık siyasetinin sürüp gitmesinin kendisi olacak ve mevcut uygulamaları deðiştirmeyecektir. Çözüm ve yenilik adına ileri sürülen bu politikanın asla kabul göremeyeceði gibi sorunların ve çatışmaların sürüp gitmesine neden olacaktır.

ÇÝFT PARLAMENTO ÖNERÝSÝ

*Belgenizde Kürtler için demokratik özerklikle statü istiyorsunuz. Bir çift parlamento öneriniz var. Bu nasıl olacak biraz açıklar mısınız?



-Kürtlerin, bütün toplumsal amaç ve özlemlerine ulaşabilmesi için de toplum olarak kolektif haklarına kavuşması gerekir. Bu hakkın başında demokratik ulus olarak kendini tanımlamayıp örgütleyerek, demokratik yönetimine kavuşturma hakkı gelmektedir. Bunun için bölgesel düzeyde Demokratik Özerk Kürdistan statüsü zorunlu bir seçenek olarak gündeme giriyor. Bu seçenek Kürt sorunun en demokratik, adil ve makul çözüm yoludur. Nasıl ki Katalanya, Bask, gibi toplumsal sorunlar özerklik statüsüyle çözüme ulaşabildilerse Kürt sorunu da benzer bir çözüm ve statü ile çözüm yoluna girecektir.

Parlamentoda çifte temsili sistem önerisine gelince; bu sistem toplumsal sorunların çözümünde demokratik ve adil bir çözüm yöntemi olduðu için önerilmektedir. Çifte temsil sistemi ile yerel toplulukların ve azınlıkların devredilemez meşru hakları korunacaktır. Yerelin ve azınlıkların temel haklarının korunması için çifte temsil sistemi önemli bir işlev görebilir. Bu mekanizmanın kurulduðu ülkelerde sorunların daha adil, demokratik ve uzlaşı içinde çözüldüðünü pratik hayat göstermektedir. Bu sistemin Türkiye’de kabul görmesi halinde demokratik yapılanma için olumlu sonuçlara yol açar ve demokratikleşmeye önemli katkıda bulunur.



*Basın aracılıðıyla belgeniz hakkında bazı tartışmalar yürütüldü. Nasıl deðerlendiriyorsunuz?

-Maalesef basın hükümetin aðzına bakıyor. Oradan gelen direktiflere göre hareket ediyor. Hâlbuki üzerinde çok iyi bir tartışma yürütülebilinirdi. Makul çözüm önerileri var. Türkiye’yi huzura ve demokratik bir ortama kavuşturacak önerilerdi.

“KÜRT SORUNU TURNUSOL KAÐIDIDIR”

*Bir taraftan anayasa, demokratikleşme tartışmaları sürerken, bir yandan da her gün savaş yaşanıyor ve ölüm haberleri geliyor. Böyle bir ortamda saðlıklı bir anayasa yapılabilir mi?



-Şu kesin ki, şiddet ve çatışmaların hüküm sürdüðü koşullarda yeni anayasa üzerinde saðlıklı tartışmalar yürütmek mümkün deðildir. Yeni Anayasanın sorunlara çözüm gücü olup olamayacaðının ilk şartı, iktidarın Kürt sorunu baðlamında süre giden şiddete karşı niyetini ortaya koymasından anlaşılır. Yeni anayasanın turnusol kâðıdı budur. Toplum ve kamuoyu da temel ölçü olarak bunu böyle algılamaktadır. Kürt sorunu yeni anayasa için iyi niyet ve demokratik anlayışın barometresidir. Eðer AKP hükümeti yeni anayasa sürecinde demokratik çözüm ve uzlaşmayı esas alan iyi niyetini ortaya koyabilirse anayasa tartışmaları önemli bir ilgi odaðı haline gelir ve herkes kendi taleplerini yeni anayasada tanımlamak isteyeceðinden demokratik katılımcılık için istek yoðunlaşarak gelişir.



*Her kesimin, özellikle de sistem dışında kalan kesimlerin taleplerinin yeni anayasaya yansımaması durumunda süreç nasıl gelişir?

-Umut ve beklentiler tümüyle tükenmiş deðildir. Nihayet bu sabır ve beklentinin de bir sınırı vardır. Gün gelir bu sınır aşılır ve sabrın sonuna gelinirse her halk ve topluluk kendi başının çaresine bakmak zorunda kalacaktır.

ANF NEWS AGENCY