KCK Halklar ve İnançlar Komitesi Maraş Katliamı’nın 35. yıldönümü dolayısıyla yazılı açıklamada bulundu. Alevilerin demokratik değerlerin taşıyıcısı olduğunu vurgulayan KCK İnanç Komitesi,  Demokratik Ulus inşasının temel bileşenlerinden birinin de Aleviler olduğunu kaydetti. 

KCK'nin yaptığı yazılı açıklamada Alevilerin, devletçi uygarlığın tekelci baskı ve sömürüsüne karşı demokratik değerlerin koruyucusu ve taşıyıcı bir toplum olduğu için tarih boyunca sık sık baskı ve katliamlara maruz kaldığına vurgu yapıllarak, Maraş Katliamı’nın da bu katliamlardan biri olduğu belirtildi.

“Alevi halkımıza bu mezalimi reva görenleri katliamın 35. Yıl dönümünde şiddetle kınıyoruz. Demokratik bir Türkiye ve Kürdistan inşa etme idealiyle mücadele ederken kitlesel olarak hedef alınarak katledilen Maraş Katliamı şehitlerimizi de, minnetle ve saygıyla anıyoruz” denildi.

KCK İnançlar Komitesi, Maraş Katliamı’nın gerçekleştiği dönemi de hatırlatarak katliamın nedenleriyle ilgili “Devletin, faşist çeteleriyle beraber Maraş’ta Alevi halkımıza karşı geliştirdiği vahşet düzeyindeki mezalim, Alevi halkımızın 1970’lerde Türkiye ve Kürdistan’da yükselen demokratik halk muhalefetine yaptığı katkılardan ve bu katkıların hayatiyetinden kaynaklanmaktadır” ifadesini kullandı.

Katliamın amaçları hakkında açıklamada şunlar belirtildi:  

“Devlet, bu katliamla Alevi toplumunu sindirerek, eşitlik ve özgürlük başta olmak üzere, adalet ve komünalite gibi bir çok demokratik toplum değerini bağrında taşıyan Alevilik olgusunu yok etmeye çalışmıştır. Bu yok etmeyle, demokrasi blokunu, en temel bileşenlerinden birinden mahrum bırakmak istemiştir. Hatta sorunu, katliamın temel nedeni olan, eşitlik, özgürlük ve adalet sorunu olmaktan çıkarıp, bir Sünni-Alevi sorununa dönüştürerek, kendi karşısında örgütlenmiş büyük demokrasi blokunu parçalamaya çalışmıştır.”

ALEVİLER MÜCADELEYİ ÇEŞİTLİ BİÇİMLERDE SÜRDÜRDÜ

Buna karşı Alevilerin mücadelesini çeşitli biçimlerde sürdürdüğüne vurgu yapılan açıklamada, “Aleviler, imha ve inkar söz konusu olduğunda Kürdistan dağlarında özgürlük gerillası, kadın özgürlüğü ve kadın hakları gündeme geldiğinde feminist olmuşlardır. Doğal dünyanın tahribine karşı mücadelede Ekoloji bayraklarıyla, işçi ve emekçilerin mücadelesinde iş tulumlarıyla faşizmin karşısına dikilmişlerdir. Bunun tersine, Kürtlük, Türklük, ekoloji, jineloji, anarşizm ve sosyalizm gibi onlarca demokratik toplum değerini bünyesine alarak kendisini güçlendirmiştir. Bu nedenle günümüz Türkiye ve Kürdistanın’da herkes biraz Alevi olmuş, Aleviler de biraz herkes olmuştur. Bu durum, herkesi tek tek yok eden ulus devlete karşı, herkesin birliğinin, dolayısıyla da güvenliğinin ifadesi olan Demokratik Ulus inşasının gerçekleşme yoluna girdiğinin en önemli göstergesidir” denildi.

ROJAVA'DAKİ DEMOKRATİK ULUS BLOĞUNA SALDIRI

KCK İnanç Komitesi açıklamasında Alevilerin bu mücadelesinin başta Maraş katliamında yaşamını yitirenler olmak üzere, demokrasi ve özgürlük uğruna canlarını feda eden tüm Alevilerin onurlu mücadelesine en değerli yanıt olduğu belirtildi.

Açıklamada Rojava’daki saldırılara da dikkat çekilerek bunun aynı zamanda Alevilere tehdit anlamına geldiği kaydedildi. “Şimdi Rojava’da Kürt, Asuri, Süryani, Ermeni, Arap, Mehellemi ve Türkmen halklarıyla, Alevi, Ezdi, Hıristiyan ve Demokrat Müslümanların oluşturduğu Demokratik Ulus bloğuna yapılan saldırılar, başarılı olması halinde bölge çapında yayılacak türdendir. Bu durum bizzat  cemaat ve AKP tarafından örgütlendirilmekte ve en çok da Alevi halkımızı tehdit etmektedir” denilen açıklamada Alevilere şu çağrıda bulunuldu: “Rojava’da karşı karşıya bulunduğumuz tehlike ve tehdide karşı Demokratik Ulus inşasını hızla güçlendirmek tüm demokrasi güçleri için en elzem görevdir. Bu anma vesilesiyle tüm Alevi halkımızı Demokratik Ulus inşasını güçlendirmeye çağırıyor,şehitlerimizi saygıyla ve minnetle yad ediyoruz.”