‘KCK’ İstanbul Ana davası sürüyor

‘KCK’ İstanbul Ana davası sürüyor

Yargıtay üyeliğine atanan Mahkeme Başkanı Ali Alçık'ın yerine üye hakim Kazım Kahyaoğlu'nun başkanlık ettiği, "KCK" İstanbul ana davasının 9'uncu duruşmasında savunmalarla devam ediyor. 

83'ü tutuklu 204 Kürt siyasetçi ve insan hakları aktivistinin yargılandığı "KCK" İstanbul ana davasının 9'uncu duruşmasının altıncı oturumu Silivri Cezaevi yerleşkesinin karşısında bulunan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu Kürt siyasetçilerinin savunması ile başladı. Duruşmaya 76’sı tutuklu, 3’ü tutuksuz yargılanan siyasetçi, insan hakları aktivistinin yanısıra savunma avukatları da hazır bulundu. Duruşmada mahkemeye dün Yargıtay üyeliğine atanan Mahkeme Başkanı Ali Alçık'ın yerine üye hakim Kazım Kahyaoğlu başkanlık etti. Fakat mahkeme tarafından konu hakkında resmi bir açıklama yapılmadı. Duruşma dünkü oturumda savunmasını yapmaya başlayan BDP eski PM üyesi Nihat Oğraş'ın savunması ile devam etti. 

BDP, PKK ve Öcalan arasındaki ilişkinin örgütsel ve hiyerarşik olmadığını ifade eden Oğraş, "Öcalan Kürt siyasetinin merkezinde alıyorken BDP'nin Öcalan'ı dikkate almadan siyaset yapamaz. Devlette Kürt sorununda dikkate almak zorunda ve alıyor. Öcalan Kürtler için çok önemli bir kişilik, devlet için de bir o kadar önemli" dedi. Türkiye'deki diğer klasik partilerin amacının iktidarı ve devleti ele geçirmek olduğunu aktaran Oğraş, BDP'nin hedefinin ise Türkiye'nin demokratikleşmesi olduğunu söyledi. Oğraş, "Biz sadece talep eden değil toplumun diğer tüm kesimlerini sürece katarak, demokrasiyi inşa ediyoruz. Bizi CHP ya da AKP gibi düşünmek yanılgılara götürür. AKP'de ya da CHP'de kararı başkanları verir; ama bizde öyle değildir. Bizde tartışma en yerelden başlar. Bu bir toplumsal örgütlenmedir" diye konuştu.

Haklarında suç delili olarak toplatılmış ve iddianameye konulmuş faaliyetlere ilişkin konuşan Oğraş, "Bu dosyada yargılanan faaliyetler şu an dışarıda daha da genişletilmiş ve kurumsallaştırılmıştır. Polis gitsin onları da yakalasın. Bu işin sonu yok. BDP, 3 milyon oy alıyor. 3 milyon kişiyi de tutuklamak gerekiyor bu mantıkla bakıldığında. Çünkü BDP'ye oy veren herkes bu işin öznesi ve katılımcısıdır" diye belirtti. Kürtlerin politika yapmasına izin verilmediğini aktaran Oğraş, devletin özgür düşünen Kürtten korktuğuna dikkat çekerek, "Özgür Kürtten niye bu kadar korkuluyor. Özgür Kürt'ten bu ülkeye, bu topluma zarar gelmez. Biz nasıl bir kültürden geldiğimizi iyi biliyoruz. Biz birlikte yaşama iradesini ortaya koymuş siyasi bir toplumuz. Ama anlaşılmakta hala zorluk çekiyoruz. Sürekli dile getiriyoruz; ama sürekli baskı altında kalıyoruz" dedi.

Kürt Halk önderi Abdullah Öcalan'ın başlatmış olduğu çözüm sürecine de değinen Oğraş, "Ortada bir süreç var; ama sürecin ruhuna uygun adım göremiyoruz. Kürtler süreç konusunda kaygılı, biz her şeye rağmen demokratik siyasetimizi yürüteceğiz, bu konuda ısrarcı olacağız" şeklinde konuştu.

KCK operasyonlarının iktidar tarafından yürütüldüğünü belirten Oğraş, "İktidarın rolü ve bilgisi olmadan 10 bin insan gözaltına alınamaz. Hangi demokraside 10 bin insan siyasi nedenlerle alınmıştır. Darbe döneminde olur böyle operasyonlar. Listeler dolanıyordu operasyonlara ilişkin 16 milletvekilinin ismi dahi vardı. Bu kadar açık ve pervasız operasyonlar yapıldı. İşte bu yüzden darbe ortamı diyorum" diye kaydetti. 

İddianamedeki suç delilleri sayılan faaliyetlerin tümünün demokratik faaliyetler olduğunun altını çizen Oğraş, "Hukuk biz Kürtler için Cumhuriyet'ten beri yok hükmündedir. Dosyaya bakılınca hepsinin demokratik siyasal faaliyetler olduğu görülüyor" dedi. Oğraş, annesi hakkında 'sayın Öcalan' dediği için dava açıldığını hatırlatarak, "Benim annem de 'sayın Öcalan' dediği için 12 yıl ceza aldı. Bu yüzden onu Avrupa'ya sürdük üç yıldır sürgünde yaşıyor. Ama şimdi ise mücadelemiz sonuç verdi, 'Sayın' demek suç değil. İşte böyle bir sürü hukuksuz örnekler sayabiliriz" dedi. BDP'de uygulanan eş başkanlık sistemine değinen Oğraş, devletin bu uygulamayı BDP'den sonra yasalaştırdığına dikkat çekerek, "BDP kaç yıl önceden bunu uyguluyordu sürekli uyarılar aldık. Çünkü yasa dışıydı. Şimdi ise, devlet tarafından yasallaştırıldı. BDP şimdi ise, bunu belediyelerde uygulama kararı aldı. Biliyoruz yasadışı; ama toplumun bilinci artık bunları gerektiriyor. Devlet artık bunları sağlamak zorunda" şeklinde konuştu. 

Duruşma, verilen öğlen arasının ardından Oğraş'ın savunması ile devam edecek.