"KCK" İstanbul ana davasının 6'ncı duruşması görülmeye devam ediyor. 97'si tutuklu 205 Kürt siyasetçi ve insan hakları aktivistinin yargılandığı davanın 6'ncı duruşması üçüncü gününde Kürt siyasetçilerin savunmaları ile devam ediyor. Tutsakların anadilde savunmanın ücretle yapılmaması talebi ardından tercümanlar da ücret talebinde bulunmadı. 

‘KCK’ İstanbul ana davasının 6’ıcı duruşması, Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısında bulunan adliye binasındaki İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda devam ediyor.

Duruşmada Kürt siyasetçi Hüseyin Barış'ın savunmasının ardından delil ikamesi başladı. 90’ı tutuklu, aralarında yayıncı Ragıp Zarakolu’nun da bulunduğu tutuksuz yargılananların da katıldığı duruşmaya, tutuklu aileleri de duruşmaya izleyici olarak katıldı.

Kürt siyasetçi Hüseyin Barış'ın delil ikamesinde mahkeme heyeti, Berat Anlı, Faruk Kaya, Mustafa Erol gibi BDP yöneticilerinin telefon numarasının bulunduğunu ve bunları tanıyıp tanımadığı sorması üzerine, Barış," Bu kişileri tanırım. Bunlar ile birlikte çalıştım. Çünkü bu arkadaşların hepsi BDP üyesi ve çalışanı insanlardır" dedi. 

Barış'ın delil ikamesinin ardından Avukat Ruşen Mahmutoğlu, müvekkillerinin kendi aralarında bir savunma listesi yaptıklarını ve sanıkların belirlediği savunma sırasına göre sanıklara söz verilmesini talep etti.
Mahmutoğlu'nun talebini reddeden mahkeme, iddianamede belirtilen sıraya göre sanıkların ismini okuyarak savunma için söz verdi. Tutsak Kürt siyasetçiler ise BDP Siyaset Akademisi eğitimcilerinden Kemal Seven'in ismi okununcaya kadar mahkeme tarafından söz verildiğinde "Ez ne amedeme" diyerek, savunma sırasını Seven'e bıraktı.

Savunma yapma sırası kendisine gelen Kürt siyasetçi Kemal Seven, savunmaya başlamadan önce anadilde savunma konusuna değinmek istediğini ifade etti.
Anadilin kutsal olduğunu ve bunun para karşılığında kullanılamayacağını belirten Seven, "Şayet Adalet Komisyonu tarafından belirlenen tercümanlar para alacaksa ben de savunma yapmak istemiyorum" dedi.

Bunun üzerine söz alan Avukat Sinan Zincir, müvekkilinin bir irade beyanı gösterdiğini ve buna katıldıklarını belirtti. Ayrıca Zincir, tercüman giderlerinin devlet tarafından karşılanmasını talep ederek, "Şayet mahkeme heyeti aksi yönde bir karar verirse tercümanlar gönüllü yapmaya hazırdır. Bu şekilde yapılmasını talep ediyoruz" dedi.

Mahkeme Başkanı Ali Alçık, talep üzerine tercümanlara savunmaların tercümesini ücretsiz olarak yapıp yapmayacaklarını sordu. Tercüman Sebahattin Havli, "Ben demokrat ve hukukun özgürlüklerine inanan bir insanım. Burada bulunan sanıkların uzun tutuklulukları ve mağduriyetlerini göz önünde bulundurarak şimdilik para talep etmiyorum" dedi. Diğer tercüman Neşide Adanır da, ücret talep etmediğini ifade etti. Savcı İsmail Işık, talebin reddini talep ederken, mahkeme heyeti talebi değerlendirmek için duruşmaya ara verdi. Aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tercümanların para talep etmemesini göz önünde bulundurarak, Seven'in talebini kabul etti.