‘KCK’ İstanbul ana davası devam ediyor. 83'ü tutuklu 205 Kürt siyasetçi ve insan hakları aktivistinin yargılandığı dava duruşmasında savunma yapan BDP Kadıköy eski ilçe yöneticisi Ali Edebali, evinde yapılan aramalarda ele geçirilen, "Öz savunma" adlı bir nota ilişkin, "17 bin faili meçhul cinayet işlendi. Kürtler, sabah evinden çıktıktan sonra eve geri gelmeme tehlikesi ile karşı karşıyaydılar. Devlet, Kürtlerin can güvenliğini sağlamıyordu. Kürtler, artık can güvenliklerinin tehlikede olduğunu bilirdi. Bu yüzden kendi can güvenliğini sağlamak zorundaydı. 'Öz savunma' budur" dedi. 

83'ü tutuklu 205 Kürt siyasetçi ve insan hakları aktivistinin yargılandığı ‘KCK’ İstanbul ana davasının 9'uncu duruşmasının ilk oturumu BDP Kadıköy eski ilçe yöneticisi Ali Edebali'nin savunması ile devam etti.

Evinde yapılan aramalar sonucunda suç delili olabilecek herhangi bir şeyin bulunmadığına dikkat çeken Edebali, "Beni KCK üyesi olmakla suçluyorlar. Benim illegal herhangi bir faaliyetim olmamıştır. Hukuksuz bir şekilde tutuklandım ve iki yılı aşkındır da tutuklu bulunuyorum. Ancak bu tutukluluğumu hangi hukuki gerekçeye dayandırıyorlar hala anlamış değilim" dedi.

Suçsuz olan binlerce kişinin KCK adı altında yargılandığına vurgu yapan Edebali, "Benim suçum barışı savunmak, gençlerin ölümlerinin engellenmesini, halklar arasındaki bağlılığın güçlendirilmesini ve demokratik bir sistem istemektir" dedi. BDP üyesi ve yöneticisi olduğunu söyleyen ve yargılanmasının kendisinde hiçbir korku yaratmadığını belirten Edebali, "Benim korkum halkıma ve tarihe hesap verememek olur" diye konuştu.

Anadilde savunma hakkının ücret karşılığında yapılmasına tepki gösteren Edebali şunları belirtiti: "Bugün burada anadilimizde savunma yapıyor olmamız elbette sevindiricidir, ancak bunun para karşılığı yapılıyor olması bir hukuk skandalıdır."

Edebali, yapılan delil ikamesinde, hakkında oluşturulan iddiaları ve kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. Evinde yapılan aramalar sonucu el konulan birçok kitap ve dergi hakkında konuşan Edebali, "Biz siyasetçiyiz, birçok konu hakkında çeşitli kitap, dergi ve yazılar okuruz, araştırırız bu suç değildir" dedi. Edebali, Siyaset Akademisi'nden mezun olduktan sonra aldığı sertifikanın da dosyasına suç diye konmasına ilişkin şöyle dedi: "Bir akademi vardı. Dersler verildi. Dönemin sonunda buna ilişkin hazırlanan sertifikalar dağıtıldı. Bunun neresi suç?"

Yine evinde yapılan aramalar sonucu, Kürt sorununa ilişkin el konulan notlara dair soruları yanıtlayan Edebali, "Öz savunma" adlı notu, "17 bin faili meçhul cinayet işlendi. Kürtler, sabah evinden çıktıktan sonra eve geri gelmeme tehlikesi ile karşı karşıyaydılar. Devlet, Kürtlerin can güvenliğini sağlamıyordu. Kürtler, artık can güvenliklerinin tehlikede olduğunu bilirdi. Bu yüzden kendi can güvenliğini sağlamak zorundaydı. 'Öz savunma' budur, bir halkın kendi can güvenliğini sağlamaya çalışmasıdır" şeklinde açıkladı.

Edebali'nin savunmasının ardından avukatların yakalamalı Ergin Çelik'in bir diğer dosyasının Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde olduğunu ve dosya içeriklerinin aynı olmasından dolayı buradaki dosyasının oraya gönderilmesini talep etmesi üzerine ara karar veren mahkeme heyeti avukatların bu talebini kabul etti. "KCK" İstanbul davasında yargılananların sayısı ise böylelikle 204'e indi. 

Mahkeme yarın Kürt siyasetçilerin savunmasının alınması ile devam edecek.