KCK: Mitinglere güçlü katılalım

KCK: Mitinglere güçlü katılalım

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Paris katliamının yıldönümü vesilesiyle, 9 Ocak da Türkiye ve Kürdistan'da, 10 Ocak da ise Avrupa’da gerçekleştirilecek olan mitinglere tüm Kürt halkını, dostlarını ve direnişçi kadınları güçlü katılmaya çağırdı.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, bundan iki yıl önce Avrupa’nın merkezinde, Paris’te üç güzel insan, üç büyük devrimci, üç Kürt kadınının katledildiğine dikkat çekerek, “Kadın düşmanlığı, tüm insanlık düşmanı ve Kürt düşmanlığı üzerinden planlanan bu vahşi katliamı gerçekleştirenleri şiddetle lanetliyor ve bu zalimlerden mutlaka hesap sorulacağını belirtiyoruz. Sara, Rojbin ve Ronahi yoldaşların anısı önünde saygı ve minnetle eğiliyoruz” dedi.

‘DİRENİŞÇİ KÜRT KADINLARININ KİMLİĞİYDİLER’            

“Sara yoldaş PKK’nin kurucu üyesi, baştan aşağı APOCU bir kişilikti” denilen açıklamada, “Direnişte sınır tanımayan, korku bariyerlerine meydan okuyan, cesur ve cesaretli, her zaman dik durmayı bilen, koşullar ve ortam ne olursa olsun inandığını söylemeyi ilkesel gören; var olanla yetinmeyip sürekli tartışan, yoldaşlarına karşı sevgi dolu, mücadelede nerede tehlike varsa oraya koşan, partinin ve halkın değerlerini her şeyin üzerinde tutan; dinamik, moral ve enerji dolu bir yoldaştı. Sara yoldaş tüm mücadele yılarında kadın özgürlük ideolojisinin pratikleşmesinde öncü bir rol üslenmişti.  Rojbin yoldaş tek başına bir örgüt kadar çalışan, koparıcı, diplomaside sürekli yeni kanal ve kapılar açan, yaratıcı, sevgi dolu bir kişilikti. Ronahi yoldaş genç olmanın tüm özgür enerjisini temsil ediyordu. Sara, Rojbin ve Ronahi yoldaşlar direnişçi Kürt kadını ve mücadeleci tüm kadınların kimliğiydiler” diye belirtildi.

PARALEL AKP DEVLETİNİN KARARIYLA GERÇEKLEŞTİRİLDİĞİNE DAİR KUŞKU YOK

Özgürlük hareketine karşı psikolojik ve özel savaş yöntemlerinin her zaman geliştirildiğini vurgulayan KCK, “Sömürgeci Türk devleti uluslararası güçlerden aldığı destekle bu kirli özel savaş yöntemlerini uygulamıştır. Bunun en açık örneği, Reber APO’nun uluslararası bir komployla Türkiye'ye teslim edilmesidir. İnsanlık ve demokrasi değerleri bir tarafa, kirli çıkarlar her şeyin üstünde tutulmuştur. Bugün dahi Kürt halkının meşru özgürlük mücadelesine destek verenler Avrupa’da baskı altındadırlar. Bütün bunlarda Türk devletinin kendisini pazarlayarak rol aldığı tartışmasızdır.

Paris katliamını paralel AKP devletinin kararıyla gerçekleştirildiğine dair kuşku yoktur. Bununla birlikte bu büyük katliamın arkasında uluslararası güçlerin de olduğu kesindir. Bu vahşi cinayeti gerçekleştirenlerin yeminli kadın düşmanı ve Kürt özgürlük hareketinin düşmanı olduğu açıktır” dedi.

FRANSA DEVLETİ DE SORUMLUDUR

 KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında devamla şunlar vurgulandı:

“Paris katliamı karşısında Türk devleti ve arkasındaki uluslararası güçler ne kadar sorumluysa, Fransa devleti de cinayetin tüm çıplaklığıyla aydınlatılıp açığa çıkarılmasında sorumludur. Katil ya da katillerin Türk MİT’iyle paralel yapı ve Kürt düşmanı faşist Büyük Birlik Partisi’yle ilişki içinde oldukları netleşmiştir. Katliamın arkasında açık ya da gizli ve kirli ilişki içinde olan güçleri yargılayacak olan Fransa devletidir. Çünkü bu zalimce katliam Paris’te gerçekleşmiştir. Aksi taktirde halkımızın, mücadeleci tüm kadınların ve insanlığın, katil oldukları için cinayeti işleyenlerin, duyarsızlığından dolayı ise Fransa devletinin peşini bırakması mümkün değildir. Paris katliamının üzerinde kimse yatamaz. Kürtler, dostları ve tüm direnişçi kadınlar ve özürlük hareketi bu katliamın hesabını sormaya ant içmiştir. Bu hesap görülmeden hiç kimse rahat etmemelidir. Mücadele, meşru demokratik ve hukuki anlamda tüm boyutlarıyla sürdürülmelidir.”

‘HAREKETİMİZ CAN EVİNDEN VURULMAK İSTENMİŞTİR’              

“Kürt Halk Önderi Reber APO, Paris katliamını ikinci bir Dersim katliamı olarak değerlendirmiştir” denilen açıklamada, “Bunun anlamı açıktır; hareketimiz can evinden vurulmak istenmiştir. Hiçbir insani değer, hiçbir yasa ve hukuk tanınmadan kirli ve tehlikeli bir konseptle özgürlük hareketi ve Kürt halkının üzerine gelinmiştir. Ama Kürtler bundan yüz yıl öncesinin Kürtleri değildir. Kürtler bundan yüz yıl önce de zulme ve zorbalığa karşı soylu isyanlar geliştirdiler. Öncüsüz ve örgütsüz oldukları için başaramadılar. Ama bugün Kürt halkının ve özgürlük hareketinin kırk yılık mücadele deneyimi vardır. Kürtler ve özgürlük hareketi kendilerine ve çıkarlarına yönelik her türlü saldırıya meşru savunma temelinde karşılık verecek güçtedir” diye belirtildi:

‘SARA, ROJBiN ve RONAHİLER MİLYONLAŞMIŞTIR’        

KCK açıklaması şu ifadelerle son buldu: “Dünya kadınlarına öncülük eden bir düzey kazanan kadın özgürlük çizgisi, Kürt halkı ve özgürlük hareketi, Paris katliamının hesabını da soracaktır. Sara, Rojbin ve Ronahi yoldaş bu anlamda mücadelemizde her zaman yaşatılacak, onların anısı demokrasi ve özgürlük mücadelemize daima ışık tutacaktır.

Sara, Rojbin ve Ronahi’ler milyonlaşmıştır. Onlar özgürlüğün coşku seliydiler. Tüm engelleri bir bir aşarak yüceldiler. Kürtlerin genç kızlarını ve oğullarını Sara, Rojbin ve Ronahi yoldaşların özgürlük yolunda yönlerini Kürdistan dağlarına çevirerek akın akın mücadeleye katılmaya çağırıyoruz.  Onların anılarını kadın özgürlüğüyle birlikte, Reber APO ve halkımızın özgürlüğünü gerçekleştirerek yaşatacağımız kesindir.

Tüm halkımızı, tüm dostlarımızı, tüm direnişçi kadınları 9 Ocak da Türkiye ve Kürdistan'da, 10 Ocak da ise Avrupa’da gerçekleştirilecek olan mitinglere güçlü katılmaya çağırıyoruz.”