Fransa’nın başkenti Paris’te Sakine Cansız, Fidan Doðan ve Leyla Söylemez’in katledilmesinin ardından bir açıklama yayınlayan KCK, olaydan uluslararası arka planı olan Türk Gladyosunu sorumlu tuttu. KCK açıklamasında Kürt sorununun demokratik çözümü önünde engel olan sömürgeci-faşist odaklara karşı mücadele çaðrısında bulundu.
PKK kurucu kadrolarından Sakine Cansız, KNK Paris temsilcisi Fidan Doðan ve Gençlik Hareketi üyesi Leyla Söylemez’in katledilmelerinin ardından KCK Yürütme Konseyi Başkanlıðı bir açıklama yayınladı. Kürdistan’da Kürt hareketinin lider kadrosuna yönelik saldırıların başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Avrupa’da Sakine Cansız’ın hedef seçildiðinin ifade edildiði açıklamada saldırının Kürt halkı üzerindeki sömürgeciliðin sürdürülmesinden yana olan ve Kürt halkına dönük kirli amaçlar taşıyan çevrelerin tertipleyip uyguladıðı bir katliam olduðu kaydedildi.
KCK saldırıdan uluslararası arka planı olan Türk Gladyosunu sorumlu tutarken AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in ve Türk basının, “iç hesaplaşma” söylemlerini “hedef şaşırtmak” olarak nitelendirdi.
KCK’nin katliama ilişkin yaptıðı açıklama şöyle:
“Partimiz PKK’nin kurucularından olan, hareketimizin seçkin öncü militanı, onurun ve direnişin sembolü, Kürt kadınının iradeleşmiş sarsılmaz önder kadrosu Sakine Cansız (Sara) yoldaşımız ile KNK Paris Temsilcisi, Kürt halkının deðerli diplomatı ve Özgürlük Hareketi’nin yılmaz militanı Fidan Doðan (Rojbîn) ve Gençlik Hareketi’nin fedakar-deðerli militanı Leyla Söylemez (Ronahî) yoldaşlarımızın dün hunharca katledilmesini nefretle kınıyoruz. Bu kayıp, Hareketimiz, halkımız ve tüm Kürdistan kadınları açısından büyük bir acı ve büyük bir kayıptır. Hemen her dönemde Hareketimizin deðişik yönetim görevlerini gerçekleştirmiş, Kürdistan halkının ve kadın özgürlük mücadelesinin yılmaz-öncü militanı, PKK Meclis Üyesi ve PAJK Koordinasyonu Üyesi Sakine Cansız yoldaşın, Fidan Doðan’ın ve Leyla Söylemez’in şahadeti karşısında saygıyla eðiliyor, her şehide karşı vazifemizin, onların yollarında yürümek ve kanımızın son damlasına kadar anılarına baðlı olmak olduðunu belirtiyoruz.
SAKÝNE CANSIZ BÝLÝNÇLÝ OLARAK HEDEFLENDÝ
Sakine yoldaşımız bilinçli olarak hedeflenmiş, bu katliam örgütlü, planlı ve çok ustaca gerçekleştirilmiştir. Olayın gerçekleşme biçiminden, bu katliamın uluslararası düzeyde yetkinleşmiş profesyonel güçler tarafından gerçekleşmiş bir katliam olduðu anlaşılmaktadır. Açık ki bu katliamı gerçekleştirenler, Önderliðimiz tarafından gerçekleştirilen yeni sürecin gelişmesini ve Kürt sorununun çözüme kavuşmasını istemeyen kesimlerdir. Kürt halkı üzerindeki sömürgeciliðin sürdürülmesinden yana olan ve Kürt halkına dönük kirli amaçlar taşıyan çevrelerin tertipleyip uyguladıðı bir katliamdır.
FRANSA’DA GERÇEKLEŞMESÝ DÝKKAT ÇEKÝCÝ
Bu olayın özellikle bir süreden beri Kürt siyasetçilerini takip altına alan, onları haksız yere tutuklayan ve cezalar veren Fransa’da gerçekleşmiş olması dikkat çekicidir. Fransa’da en son, tanınan bir Kürt siyasetçisi olan KNK Yürütme Konseyi Üyesi Adem Uzun’u bir komployla tutuklayanlar ile bu hunharca katliamı yapanlar arasında bir baðın olmadıðı düşünülemez. Adem Uzun’un bir komployla tutuklanmasının perde arkasının açıða çıkarılması, bu katliamı da aydınlatmada önemli bir veri olacaktır. Bu konuda Fransa hükümeti töhmet altından çıkmak istiyorsa, mutlaka ve mutlaka bu katliamı açıða çıkarmalıdır. Fransa Devleti’nin, çaðımızın gelişen teknolojik ortamında, Paris ortasında gerçekleşen bu olayı açıða çıkarma olanakları vardır. Fransa’daki bazı derin güçlerin bu olayla bir suç ortaklıðı yoksa Fransa hükümetinin bu olayı açıða çıkartması gerekmektedir. Açıða çıkarılmadıðı müddetçe Fransa hükümeti Kürt halkı karşısında sorumlu tutulacaktır.
AKP HEDEF ŞAŞIRTMAYA ÇALIŞIYOR
Katliamın duyulmasıyla birlikte ülke içinde ve ülke dışında halkımız büyük bir acı içinde sokaklara dökülmüştür. Halkımız başta Sakine yoldaş olmak üzere kendi önder militanlarının Avrupa ortasında hunharca katledilmesinin acısı içerisindeyken olayın ilk duyulmasıyla birlikte henüz bir verinin ortada olmadıðı ilk saatlerde AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in ve yandaş basının, haberi “iç hesaplaşma” olarak servis etmesi oldukça dikkat çekici bir durumdur. Türk devlet ve hükümet yetkililerinin, yine yandaş basın-yayın çevrelerinin ilk saatten itibaren büyük bir panik içerisinde, arsızca ve çirkince bir üslupla katliamı hareketimize, yani Kürtlere yıkma alçaklıðını göstermesi, hedef şaşırtmaktan başka bir şey deðildir.
Bu çevrelerin sürekli bir biçimde “provokatif girişimlerin olabileceði”ni dillendirmesi, dikkat çekici diðer bir yan olmaktadır. Yürüttükleri bu psikolojik savaş hamlesi, hem suçlu hem güçlü pozisyonda olan Türk devleti ve hükümetini bu vahşi terör eylemi karşısındaki sorumluluktan kurtaramayacaktır. Açık ki Türk tarafı suçluluk psikolojisiyle yapılmış bu alçakça katliamın üstünü örtme, maniple etme ve saptırma çabası içerisindedir.
KÜRT HALKININ DÜŞMANLARI SÜRECÝ SABOTE ETMEK ÝSTÝYOR
Ülke içerisinde hareketimizin lider kadrosunu katletmek isteyenler başarısız kalınca, Avrupa’da Sakine Cansız yoldaşı şehit ederek amaçlarına ulaşmak istemişlerdir. Özellikle bu dönemde Sakine yoldaşı ve özgür kadın militanları hedefleyenlerin Apocu hareketten ve Kürt halkından intikam almak istediði açıktır. Çünkü Önder Apo öncülüðündeki Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin bugün kazanmış olduðu bu düzeyde, Sakine yoldaşların, Zîlanların, Bêrîtanların, Şîlanların ve Nudaların kahramanlıðında yükselen Kürt Kadın Hareketi’nin yeri belirgindir. Özgürlük mücadelemizin yükselişinde ve Önder Apo’nun güç kazanmasında Kürt kadınının yeri tartışılmazdır. Bu rolün oynanmasında da Sakine yoldaşın dürüstlüðü, sadeliði, kararlılıðı ve kahramanca bir yaşama sahip olmasının yeri belirgindir. Kürt halkının düşmanları, önder kadın militanları hedefleyerek Apocu hareketten intikam almak ve gelişen çözüm sürecini sabote etmek istemişlerdir.
Bu olsa olsa, uluslararası arka planı da olan Türk Gladiosu’nun işi olabilir. Bu kadar alçak ve hunharca bir saldırıyı ancak ve ancak Türk sömürgeciliðinin yetiştirdiði, sadist, derin devlet güçlerinin ırkçı ve şoven duygularını yaşayan güçleri yapabilir. Bu olayın bu denli ustaca yapılmış olması, Türk derin devlet güçlerinin uluslararası güçlere dayanarak yapmış olduðunu göstermektedir.
Eðer AKP hükümeti gerçekten Kürt sorununun çözümünde samimi olsaydı, bu olay karşısında hemen psikolojik savaşa başvurup kara propaganda yapacaðına, olayın açıða çıkarılmasını isteyebilir ve sonucu bekleyebilirdi. Ancak telaş içinde fırsatçı bir tutum sergilemeleri dikkat çekici olmuştur.
BU SÜRECÝ SABOTE ETMEK ÝSTEYENLER BELLÝ
Şunu tüm kamuoyuna açıkça belirtiyoruz; bu süreci sabote etmek isteyen, Çukurca eylemini yapanlar deðil, 31 Aralık 2012’de Lice’de, içinde Amed Eyalet Komutanı Numan arkadaşın da bulunduðu 10 militanı katledenlerdir. Çukurca eylemi ise, onun misillemesi olarak HPG’nin bölgedeki güçleri tarafından pratikleştirilmiştir. Hareketimizde, asla ve asla Türk basınının ve Türk devletinin çokça ifade ettiði gibi “çok başlılık ve iç çelişki” yoktur. Bu sadece ve sadece Türk psikolojik savaş dairesinin ortaya attıðı içi boş bir çarpıtmadır. Türk tarafının, özellikle de bazı arkadaşlarımızın ismini vererek, bunun bir iç hesaplaşma sonucu gerçekleşmiş olduðu varsayımı büyük bir çarpıtma ve yalan olduðu gibi, halkımıza ve hareketimize karşı yapılan büyük bir saygısızlıktır.
OLAY HER YÖNÜYLE AÇIÐA ÇIKARILMALI
Tüm ulusal ve uluslararası, demokratik, vicdan sahibi ve barıştan yana olan kesimleri Türk devletinin ve Türk basınının bu hunharca katliamın üstünü örtmek için geliştirdiði büyük çarpıtma ve saygısızlıða karşı sessiz kalmamaya ve gerçeklerin açıða çıkması için aðırlıðını ortaya koymaya çaðırıyoruz. Fransa Devleti’ni Paris’in orta yerinde işlenen bu alçakça cinayeti hiçbir tereddüde kapılmadan açıða çıkarmaya çaðırıyoruz. Bu olayın açıða çıkarılmamasının, Fransa hükümetini ve Avrupa hukukunu gölge ve töhmet altında bırakacaðını özellikle vurgulamak istiyoruz.
Bu olay, halkımıza ve hareketimize karşı şimdiye kadar işlenen cinayetlerin uluslararası boyuta taşınmasıdır. Bu olayın bütün boyutlarıyla kınanması ve katliamcıların açıða çıkartılması, aynı zamanda demokratik çözümün yolunu da açacaktır. Önder Apo’nun başlattıðı sürecin başarısı ve Kürt halkının meşru haklarına kavuşarak Kürt sorununun çözülmesi için bu alçakça saldırının açıða çıkarılması önemli olacaktır. Türk devlet sistemi içerisinde çözümün önünde engel olanların açıða çıkarılması, aynı zamanda demokratik çözümün de gelişmesi anlamına gelecektir.
Bu nedenle ülke içerisinde ve ülke dışında tüm halkımız ve demokratik-yurtsever çevreler Sakine, Fidan ve Leyla arkadaşlara sahip çıkmalıdır. Öncelikle Avrupa’daki yurtsever halkımızın ve dostlarımızın Paris’e yürümesi, arkadaşlarımıza sahip çıkması ve olayın açıða çıkarılması için aðırlıðını koyması büyük bir önem taşıyacaktır. Yine, ülke içerisinde ve ülke dışında tüm Kürdistanlıların ve çözümden yana olan tüm kesimlerin sokaða dökülerek Kürt sorununun demokratik çözümü önünde engel olan sömürgeci-faşist odaklara karşı mücadeleyi yükseltmesi temel bir görev haline gelmiştir. Bu temelde tüm halkımızı deðerli şehitlerimize sahip çıkmaya, bu alçakça katliamı protesto etmeye ve olayın peşini bırakmamaya, açıða çıkarılması için kitlesel gücünü ortaya koymaya çaðırıyoruz.