KCK: Taş’ın şahadeti AKP devletinin inkarcı politikalarının sonucudur
KCK: Taş’ın şahadeti AKP devletinin inkarcı politikalarının sonucudur
KCK: Taş’ın şahadeti AKP devletinin inkarcı politikalarının sonucudur
2009 yılında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine kendi isteğiyle barış grubunda yer alarak Türkiye’ye dönen Lütfi Taş’ın yaşamını yitirmesine ilişkin bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, “Lütfü Taş yoldaşın şahadeti, AKP devletinin inkarcı ve intikamcı politikalarının bir sonucu olmuştur. Hareket ve halk olarak Lütfü yoldaşın anısını özgür önderlikle birlikte, özgür Kürdistan'ı yaratarak yaşatacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz” dedi.
Yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine özgürlük mücadelesi karşısında duyduğu derin sorumluluk bilinciyle hareket ederek bir grup arkadaşıyla birlikte Türkiye’ye döndüğünü belirtti. Taş’ın da içinde bulunduğu barış grubunun AKP devletiyle yapılan görüşmeler sonucunda Kürt sorununun çözümüne dair verdiği sözler ve varılan anlaşmalar üzerine Türkiye’ye döndüğüne dikkat çeken KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında şunları kaydetti:
“Önder APO’nun çağırısı üzerine 2009 yılında kendi isteğiyle barış grubunda yer alarak Türkiye'ye dönen Lütfü Taş yoldaşın şahadetini büyük bir üzüntüyle öğrenmiş oluyoruz. Öncelikle Lütfü Taş yoldaşın şahadeti önünde saygıyla eğiliyor, başta ailesi olmak üzere, tüm halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Lütfü Taş yoldaş, uzun yıllar özgürlük mücadelesi saflarında büyük fedakarlıklarla dolu, önderlik çizgisinde her zaman tereddütsüz ve kararlı biçimde yürüyen bir yoldaşımızdı. Avrupa’da, Ortadoğu'da ve Kürdistan'da mücadelenin birçok alanlarında yer almış, yaşamı, kişiliği ve mücadelesiyle örnek bir yoldaşımızdı.
Reber Apo’nun çağırısı üzerine özgürlük mücadelesi karşısında duyduğu derin sorumluluk bilinciyle hareket etmiş ve bir gurup arkadaşıyla birlikte Türkiye'ye dönmüştü. Lütfü yoldaşın içinde olduğu Barış Grubu, AKP devletiyle yapılan görüşmeler sonucunda Kürt sorununun çözümüne dair verdiği sözler ve varılan anlaşma üzerine Türkiye'ye dönmüştü. Kandil ve Mahmur’dan oluşan Barış Gurubu, Kürdistan'da ve Türkiye'de yüz binlerin ve milyonların onurlu bir barış ve çözüm için gösterdikleri irade ve görkemli serhıldanlarla karşılanmıştı.
Türk devleti ve AKP iktidarı daha önce dağdan ve Avrupa’dan giden iki Barış Grubuna da fırsatçı ve intikamcı yaklaşmış, hepsini tutuklayarak uzun yıllar cezaevinde tutmuştur. İlk Barış Gruplarından olan İsmet yoldaş uzun cezaevi yıllarından sonra tahliye olduğunda şahadete ulaşmıştır. AKP devleti bugün de Lütfü Taş yoldaşın şahadetine neden olmuştur.
AKP devleti ne ilk Barış Gruplarına ne de 2009 yılında Mahmur ve Kandil’den Türkiye ve Kürdistan'a giriş yapan Barış Grubuna samimi ve dürüst yaklaşmıştır. Her defasında tam bir ikiyüzlülük örneğini sergileyerek hareket etmiştir. Barış gurubundaki tüm kişileri zindana atmıştır. Barış gurubuna mensup olanlar halen de Türkiye zindanlarında tutulmaktadır. AKP devleti, Kürt halk Önderi Reber Apo’nun ve hareketimizin sunduğu tüm fırsatları oyalama, zaman kazanma biçiminde değerlendirmiş, bununla da yetinmeyip askeri, siyasi ve kültürel soykırım operasyonlarını geliştirmiş, binlerce yurtseveri tutuklamış, tam bir intikam hırsıyla karşılık vermiştir. AKP devleti bugün yine bir taraftan sahte çözüm söylemlerinde bulunurken, öbür yandan Kürt düşmanlığı üzerinde politikalar geliştirmektedir. IŞİD ve Hüda-Par’a verdiği destek, Rojava Kürdistan’ına yönelik düşmanca politikaları, en son Cizre ve Silopi’de Hüda-Par’ın desteğiyle yaptığı saldırılar bunu açıkça göstermektedir. AKP’nin tüm politikaları özgürlük hareketinin gerçekleştirdiği Rojava devrimini tasfiye etmek ve Türkiye'de özgürlük hareketi alternatifi bir güç ortaya çıkarmaktır. Böyle bir zihniyetle Kürt sorununun çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesinin mümkün olmayacağı nettir.
Lütfü Taş yoldaşın şahadeti, AKP devletinin inkarcı ve intikamcı politikalarının bir sonucu olmuştur. Hareket ve halk olarak Lütfü yoldaşın anısını özgür önderlikle birlikte, özgür Kürdistan'ı yaratarak yaşatacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz. Halklarımızı Lütfü Taş yoldaşın cenazesini yüz binlerin katılımıyla serhıldanlara dönüştürerek kaldırmaya çağırıyoruz.”