CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kobanê protestolarının hükümetin iddia ettiği gibi "kaos lobisinin" işi olmadığını belirterek, hükümetin yanlış politikalarının sonucu olduğunu kaydetti. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "şiddete misliyle karşılık verilecektir" tehdidine de tepki gösteren Kılıçdaroğlu,  "Vandalizm budur" dedi.

CHP genel merkez binasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kobanê ile dayanışmak ve AKP hükümetinin politikalarını protesto etmek için yapılan eylemlerin hükümetin iddia ettiği gibi "kaos lobisinin" işi değil, hükümetin yanlış politikalarının sonucu olduğunu söyledi.

2 Ekim'de Meclis'te kabul edilen Irak ve Suriye teskeresine ilişkin de konuşan Kılıçdaroğlu, AKP'nin cumhuriyet tarihinde ilk defa büyük bir işgale hazırlanıyormuş gibi ülke topraklarına yabancı askerlerin konuşlandırmasını ön gören bir karar verdiğini ifade etti.

Bu kararı doğru bulmadıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu teskereye ilişkin şunları söyledi: "Hükümetin IŞİD ile mücadele yerine, hedefi büyük bir savaşa kaydırması nedeni ile teskereye karşı çıktık. Hükümeti akli selim davranamaya davet ediyoruz. Gelin askeri Kobanê'nin kurtarılması, IŞİD'in bitirilmesini hedef alacak şekilde kısıtlayalım."

"Kobanê'de ülke topraklarında yaşayan yurttaşların akrabalarının bulunduğunu" belirten Kılıçdaroğlu, "Türkiye gücünü göstermelidir, yurttaşının akrabalarının katledilmesine göz yummamalıdır. Komşularımızın öldürülmesine göz yummayalım" dedi.

CHP'nin çoğulcu bir çözüm zeminini meclise taşıma noktasında üzerine düşeni yapacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, çıkan olaylarda zarar gören insanların zararlarının karşılanması yönünde bir yasanın çıkarılmasına da öncülük edeceklerini ifade etti.

Türkiye'de artık insanların kimlik, inanç ve yaşam tarzlarıyla özgür oldukları çoğulcu bir demokrasi anlayışını inşa etmesi gerektiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, CHP'nin ülke ve bölge barışı için elinden geleni yapacağını belirtti.

KATLİAM OLUR VE AKP SEYREDERSE BEDELİNİ ÖDER

İç barışın tesis edilmesi ve demokrasinin inşa edilmesi için 12 Eylül darbe anayasasının değiştirilmesi ve seçim barajının kaldırılması gerektiğini vurgu yapan Kılıçdaroğlu, devleti yönetenlerin devlet yönetiminin akılla yönetilebileceğini bilmeleri gerektiğini söyledi.

 Davutoğlu'nun, "Şiddete misliyle karşılık verilecektir" şeklindeki tehdidini hatırlatarak, "Vandalizm budur. Bir devlet adamı bu ifadeyi kullanmaz. Devlet akılla, mantıkla yönetilir" diye tepki gösterdi.

İktidarın, yurttaşlarının canına kasteden DAİŞ teröristlerini desteklediğini bildiklerini kayeden Kılıçdaroğlu, "Orada katliam olur, AKP seyrederse bunun bedelini öder. Katliam insanlık suçudur" diye konuştu.