Kışanak: AKP dışına çıksa da süreç devam edecek

Kışanak: AKP dışına çıksa da süreç devam edecek

BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, AKP’nin kendisini barış sürecinin dışında tutmasının bir öneminin olmadığını belirterek, “Bu politikalarla kendinizi barış sürecinin dışına itebilirsiniz. Ama bu süreç size rağmen devam edecektir. Siz bir daha o koltukta olmayabilirsiniz, bir daha başbakan olamayabilirsiniz, heves ettiğiniz cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturamayabilirsiniz ama Kürtçe ilelebet devam edecektir” dedi.

HDP’nin 1. Olağan Kongresi’nde konuşan BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, Mısır’da katliamlar yaşandığını, Suriye’deki iç savaşta katliamların da rutin bir hal aldığını dile getirdi. Bu politikanın belli merkezlerden üretildiğini, halkların değişim isteğiyle harmanlanarak hayata geçirilmeye çalışıldığını ifade eden Kışanak, “Özellikle Müslümanların yaşadığı coğrafya, çatışma ve kaos girdabına sürüklenmiş durumda. Herkesin şapkasını önüne koyup nerede yanlış yaptık, kimin değirmenine su taşıdık, halkları böyle bir kaosa nasıl sürükledik diye düşünmesi gereken bir geçmiş var arkamızda” dedi.

ÜÇÜNCÜ YOL

“Sadece Rojava’da Kürtlere ve Kürdistan’a dayatılan imha değil, Suriye’nin tamamı kan ağlıyor. Bunu görmek gerekiyor” diyen Kışanak, “Böylesi bir ortamda HDP’nin zaruri bir çıkış olduğunu belirtmek istiyorum. Aslında üçüncü bir tercihe ihtiyacımızı gösteriyor. Başkalarının savaşı mazlum halkların ensesinde katliama dönüşmüştür. Bunu reddeden Ortadoğu halkları olarak kendi kaderini tayin etmek isteyenler için üçüncü yola ihtiyacımız var” ifadelerinde bulundu.

Ortadoğu halklarının çıkmaz yollar ikileminde heba edildiğini söyleyen Kışanak, “Araplar, Kürtler, Türkler, Ortadoğu halkları artık bu coğrafyada, kendi topraklarımızda başkasının kılıcını çekmeyeceğiz. Geleceğimiz için yan yana kardeşlik ve eşitlik isteyen bir geleceği ören tercihi açığa çıkarması gerekiyor” dedi.

'HDP YENİ BİR PARADİGMANIN TEMSİLCİSİDİR’

HDP’nin bugünkü kongresinin seçime hazırlık, yasal prosedürü tamamla kongresi olarak açıklandığına dikkat çeken Kışanak, “Ancak yaşananlara göre çok daha önemli. Demokratik bir gelecek kurma iddiasını ortaya koyma kongresidir. Bunun kesinlikle 21. yüzyıla damgasını vuracak Ortadoğu’nun bölgesel olarak kurtuluşuna ışık tutacak bir paradigmaya tekabül ettiği bilinciyle çalışmalıyız. Herhangi bir parti değildir. Sadece seçim değil yeni bir paradigmanın temsilcisidir. Bu paradigmada Ortadoğu ve Türkiye’de halkların eşitliğine ve geleceğine ışık tutan paradigmanın temsilcisidir. BDP olarak HDP çizgisinin halkların kardeşliğinin eşitliğinin ve adaletin çizgisini güçlendirmek için tüm gücümüzü seferber edeceğiz” diye konuştu.

Bu genel paradigmanın ışığında yürütülmesi gereken bir süreç olduğunu söyleyen Kışanak, bu paradigmanın seçim sürecinde temsil gücünü açığa çıkarması ve halkların umudunu büyütmesi gerektiğini ifade etti. HDP’nin güçlü çıkış yapabilmesi için koşulları hazırlamaya, taktik ve seçim stratejilerini açığa çıkarmaya çalışacaklarını dile getiren Kışanak, “Küçük hesaplarla bizim partimiz olsun yaklaşımımız yoktur. Seçimleri ve siyasi partileri halkın iradesini açığa çıkarmada araç olarak görüyoruz. Örgüt şovenizmi ve parti şovenizmimiz yok. Partiler araçtır. Aslolan halka hizmetin imkanlarını açığa çıkarıp iradeye dönüştürebilmektir. Bundan sonraki yaklaşımımız da böyle olacaktır” diye belirtti.

ERDOĞAN’A CEVAP VERDİ

Türkiye demokrasi güçlerinin umutları ve kaygıları olduğunu ifade eden Kışanak, “Umudu devletin yaklaşımına bırakarak küçültmek doğru değil. Demokrasi güçleri ve halkların direnişçi yaklaşımına bakarak, emekçilerin direnişine bakarak umudumuzu büyütüyoruz. Toplumsal ittifakı önemsiyoruz. Bu demokratik kurtuluş ve barış sürecini buradan aldığımız güçle ileriye taşıyacağımıza inanıyoruz” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dön anadilde eğitim için söylediği ‘anadil ülkeyi böler’ sözlerine atıfta bulunan Kışacak, “Başbakan ve hükümete de sözümüz var buradan” diyerek şunları söyledi:

“Anadilde eğitim olmayacağı, af ile ilgili çalışmaları olmadığını, seçim barajını indirmeye yaklaşmayan eğilimlerini gördük. Bu politikalarla kendinizi barış sürecinin dışına itebilirsiniz. Ama bu süreç size rağmen devam edecektir. Siz bir daha o koltukta olmayabilirsiniz, bir daha başbakan olamayabilirsiniz, heves ettiğiniz cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturamayabilirsiniz ama Kürtçe ilelebet devam edecektir. Bu hakkımızı kullanmak için kimseden izin alacak değiliz. İcazet alacak değiliz. Örgütlü mücadelesi ve direnişiyle kendisi üretecektir. Halklarla birlikte barışı çoğaltacağız ve AKP’ye ihtiyacımız yok” dedi.

Kışanak’ın konuşması Kürtçe atılan “Biji bratiya gelan” slogan atarak, ayakta alkışladı.

SIRI SÜREYYA ÖNDER: 2 AYLIK SÜREÇTE PROGRAMIMIZI SOMUTLAŞTIRMALIYIZ

Kışanak ardından konuşan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, hükümetin de Geziye sahip çıkacağı belirterek, “Hükümet Gezi’ye sahip çıkacak. İlk üç gün iyiydi. Bir haftayı söyleyenler var. Gezi ruhu dediğimiz itiraz, muhalefet ve devrimci kültür olan ruha gelecek hükümet. Sık sık şu söyleniyor; Gezi’den sonra hiçbir şey eskisi olmayacak. Devrimciler dışında herkes bunu söylüyor ama aynısını yapıyor. Her şeyi eskisi gibi yapmamak için 2 aylık süreçte programımızı somutlaştırmaya, hayatın devrimci ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye ulaştırmalıyız. Her birimizin katkısı önemlidir. Her biri arkasında onurlu mücadele geçmişini taşımaktadır. Tüm yoldaşlarımızdan önemli katkı ve önerilerini beklediğimizi söylüyorum” dedi.

“Bu ülkede hayata dönüş operasyonu yaşandı” diyen Önder, “Ağır bir zamandı, travmaların yaşandığı. Hayata dönüş medyası, o insanların bedenlerini mermi yapıp zalimlerin yüzüne çarpmasını küçümsüyorlardır. Bugün gazeteleri işgal etmeye devam ediyor. Buna rağmen Gezi direnişine güzelleme yapıyorlar. Tarih ve devrimci hafıza bunu unutmaz. Ortalığı Gezi direnişinden sonra hayata dönüş zevzekleri kapladı. Medya bize kapalı. O günkü medyanın mantığıyla insanları itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Bu insanlar utançlarından tarihin çöp sepetlerine gidecek bir yer belirlemişlerdi kendilerine. Hiçbiri çocuklarına ve sevgililerine sarılamayacak kadar kendilerine ve dünyaya kötülük ettiler” ifadelerinde bulundu.

LEVENT TÜZEL: DİRENİŞLE, KENDİ ELLERİMİZLE KAZANACAĞIZ

İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, Rojava’da Kürtlere dönük katliamı kınadığını belirterek, “Bu katliamda rolü olan Türkiye’nin sahte ve çirkin iki yüzlerini lanetliyorum, lanetliyoruz. Önemli kararlar alan Kürt hareketinden önderine kadar bu yürekliliği gösteren kardeşlerime selamlarımı iletiyorum. Başbakan ve AKP diktatörlüğüne karşı asıl gücü ellerinde bulunduran Kürt hareketiyle birlikte yürüyeceğimizi paylaşmak istiyorum. İktidardan beklemeyerek, direnişle kendi ellerimizle kazanacağız. Meclis açılıyor ancak bu uzlaşma komisyonundan demokratik bir anayasa beklemeyeceğiz. Siyasi bir güven merkezi varsa orası HDP’dir” dedi.

EROL DORA: KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZDEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ

Mardin Milletvekili Erol Dora, katılımcıları Kürtçe, Süryanice ve Türkçe selamlayarak başladığı konuşmasında Türkiye’de 90 yıldır ötekileştirilen, etnik ve inanç yapıları nedeniyle yok sayılan Kürdistan, Mezopotamya ve Anadolu halklarını bir araya getiren bu oluşumla geleceğe umutla baktıklarını söyledi. Farklı kültürler, inançların dışlanmayarak özgürce yaşayacakları demokratik ortam sağlayacağından dolayı HDP’ye destek verilmesi gerektiğini ifade eden Dora, “Tek ulusa dayalı yapılanma değil, demokratik bir ulusun inşası için yola çıktık. Yeni anayasaya ilişkin kırmızı çizgilerimiz var. Bunlar kabul edilmediği sürece demokratik mücadelemize devam edeceğiz. Farklılıkları, inançları kucaklamayacak bir başlangıcı kabul etmeyeceğiz. Yeni bir vatandaşlık tanımı, anadilde eğitim istiyoruz. Aksi halde bizim için o anayasanın bir geçerliliği yok” diye konuştu.

‘ÖCALAN’IN KOŞULLARI DÜZELTİLMELİ’

Dora, Türkiye’de başlatılan süreçle Rojava’daki sürecin bağlantılı olduğunu belirterek, “Oradakiler buradaki halkların kardeşidir. Demokratik mücadelelerini destekliyoruz. Hükümete de El Kaide’ye desteğini çekmesi çağrısında bulunuyoruz. Sayın Öcalan’ın sağlık ve fiziki koşullarının düzeltilmesi için de AKP hükümete sesleniyoruz. Sayın Öcalan’ın rolünün önemli olduğunu düşünüyor, HDP’nin de bunu dile getirmesini istiyoruz” diye ifade etti.

SEBAHAT TUNCEL: HDK HALKLARI ÖZGÜRLEŞTİRECEK YAPILANMADIR

İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Rojava’da El Nusra’nın Kürtlere yönelik ve Laskiye’de Alevilere yönelik katliamları kınadıklarını belirterek, “Buradan sayın Öcalan’a selamlarımızı ileterek, halkların kardeşliği için bu süreçte sorumluluğumuzu alıyoruz. Halkları özgürlüğe götürecek rolü HDP gerçekleştirecektir. Çünkü HDP kadınların, gençlerin, LGBT’lilerin, halkların ve inançların yer aldığı bir örgüttür. Cezaevlerindeki Gezi direnişçileri ve KCK’lilere selamlarımızı iletiyoruz. Başbakana şunu söylemek lazım; Anadil sorunu sadece Kürtlerin değil tüm halkların sorunu. HDK de bunu talep ediyor” dedi.