KJK Koordinasyonu, halkların özgürlük ve demokrasi mücadelelerine karşı faşist iktidarların kullandıkları en temel yöntem ve aracın halkları katliamlarla sindirme politikası olduğunu belirtti. KJK, Gazi Mahallesi’nde 12 Mart 1995 yılında Alevilere karşı gerçekleşen bu katliamın onlarca kişinin ölümüne ve yaralanmasına yol açtığını ifade etti.
KJK, “Bu katliamda şehit düşen 17 canı, direnişçileri özgür kadın hareketi olarak saygı ve minnetle anıyoruz. Anıları mücadelemizde yaşamaktadır. Demokrasi ve direniş güçleri, devletin faşist yüzünün en çıplak bir biçim de ortaya çıktığı bu provokatif- kontra eylemini, Gazi Mahallesi’nde yaşananları asla unutmamışlar sürekli bir mücadele içerisinde olarak faşizme karşı bir direniş tutumunun duruşunu göstermişlerdir. Elbette Gazi Mahallesi’nde gerçekleşen bu katliamın temel nedeni Alevi- Kürt kimliğinin savunulması, özgürlükçü ve demokratik güçlerin yanında yer alma duruşu içinde olmasından kaynağını almıştır. Gazi Mahallesi’ndeki 1995 yılında yaşanan katliama karşı gelişen direniş tutumu bu anlamı ile Türkiye direniş tarihi açısından bir örneği teşkil etmektedir. Bugün Gazi Mahallesi’nde demokratik mücadele, direniş duruşunun sürdürülmesi aslında bu katliamın başarıya ulaşamadığının en somut örneğidir. Bu anlamı ile Gazi Mahallesi İstanbul ve Türkiye için bir direniş, özgürlük merkezidir” dedi.
‘KATLİAMLARIN FAİLLERİ DEVLETTİR’
“Günümüzde AKP hükümetinin, Erdoğan’ın halkalarımıza, inançlara, kadınlara uyguladığı soykırım politikaları da 1995 yılından farklı değildir. Şimdiki uygulamalar çok daha vahşicedir” denilen açıklamada, “Bugün Cizre de, Silopi de, Hezax’ta, Sur’da devlet güçlerinin Kürt halkına karşı gerçekleştirdiği katliamlar ile Gazi Mahallesi’ne karşı gerçekleşen katliam zihniyeti aynıdır. Şimdiki faşist zihniyet daha derin ve kapsamlı politikalarla halklara, kadınlara yönelmektedir. Örneğin Cizre’de Türk özel savaşının kolluk güçlerinin DİAŞ çeteleri ile birlikte hareket ettikleri ortaya çıkmıştır. DAİŞ çeteleri Türk devletinin koruması, planlaması ile Kürdistan’a getirilerek savaştırılmaktadır. Tüm bu uygulamalardan Türk devletinin acizliği ve zayıflığının yanı sıra faşist zihniyetin nasıl bir yoğunluk içinde yürütüldüğünü göstermektedir. Nasıl ki Gazi Mahallesi’nde gerçekleşen katliamın failleri ortaya çıkarılamamış ancak bilinmekte ise günümüzün katliamlarının failleri de ortadadır. Katliamların faili devlettir” ifadelerine yer verildi.
‘TÜRKİYE’DEKİ SORUNLAR DEMOKRATİK ULUS MODELİ İLE ÇÖZÜMLENEBİLİR’
KJK açıklamasında devamla şunlar belirtildi:
“Türkiye’deki toplumsal sorunlar; demokratikleşme, özgürleşme temelinde demokratik ulus modeli ile çözümlenebilir. Demokratik ulus halkların, mezheplerin, inançların, kadınların kendilerini özgür, eşit ve iradeli bir şekilde temsil edebilecekleri bir modeldir. Kadın özgürlüğünün toplumsal özgürlük içinde ana bir damar olarak rol oynadığı bir modeldir. Özyönetim modeli sadece Kürt halkı için değil tüm Türkiye halkları için geliştirilmektedir. Doğrudan demokrasinin modelidir. Her şehrin, her mahallenin, her köyün kendi kendisini yönetmesidir. Kendi yaşamı hakkında söz sahibi olmasıdır. Kürdistan’daki TC sömürgeci saldırılarının temel hedefi tek tip toplum yaratama ülküsünden kaynaklanmaktadır. Kürtler, Aleviler, kadınlar inançlar baskı altına alınarak tek tipleştirilerek homojen bir toplum yaratılmak istenmektedir. Özyönetim modelinin pratikleştirilmesi ile tüm özgürlükçü güçler bir çatı altında birleşerek faşizme karşı birleşik bir cephe temelinde mücadelelerini yükseltebilecekler ve özgür yeni yaşamı yeniden inşa edebileceklerdir.
‘ÖZGÜR YAŞAMI İNŞA EDEREK GEZİ ŞEHİTLERİNİN ANISINA LAYIK OLUNACAKTIR’
Gazi katliamının 20. yıldönümünde bu vahşet olayını özgürlükçü kadın hareketimiz KJK olarak bir kez daha şiddetle kınıyoruz. Bu katliama verdiğimiz cevap Türkiye de ve Kürdistan da özgürlük ve demokratik mücadelesini, özgür kadın çizgisini ve öncülüğünü yükseltmek olacaktır. Türkiye halkları ve kadınları olarak ortak, birleşik mücadeleyi daha güçlü yükselterek büyüterek, özgür yaşamı yeniden inşa ederek Gazi şehitlerinin anısına layık olunacaktır.”