Mehser ve Miseynter köylerinde sürdürülen direnişe katılmak ve Kobanê mücadelesini selamlamak amacıyla Almanya’dan sınır hattına gelen Avrupa Sürgünler Meclisi Yürütme Kurulu üyesi Leman Stehn, “Rojava’da, Kobanê’de insanlar eşit koşullar altında bütün kültürleri kucaklayan ve bir arada yaşatan bir model yarattılar. Saldırılar, bu yaşama, bu modeledir” dedi.

DAİŞ çetesinin Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı YPG/YPJ öncülüğündeki tarihi direniş temizlik operasyonları ile sürüyor. Sınır hattında başlatılan nöbet eylemleri de, dünyanın birçok yerinden gelenlerin desteğiyle büyüyor. Suruç’un sınır hattında bulunan Mehser ve Miseynter köylerindeki direnişe katkı sunmak ve Kobanê’yi selamlamak üzere Almanya’dan gelen Avrupa Sürgünler Meclisi Yürütme Kurulu üyesi Leman Stehn, Rojava’da yaratılan özgür yaşam modeli ve Kobanê’nin ideolojik saldırıya uğradığını ifade etti.

‘HEDEF ROJAVA MODELİDİR’

 Rojava ve Kobanê için sınır hattına geldiğini aktaran Stehn, Kobanê’ye dönük saldırıların, orada yaratılan eşit ve özgür yaşamı yok etmeye yönelik olduğuna dikkat çekti. Stehn, “Rojava’da, Kobanê’de insanlar eşit koşullar altında bütün kültürleri kucaklayan ve bir arada yaşatan bir model yarattılar. Bunun mücadelesini veriyorlar. Aslında saldırılar, bu yaşama, bu modeledir” şeklinde konuştu. Saldırılarla sadece fiziki coğrafyanın değil, aynı zamanda ideolojinin de hedeflediğini belirten Stehn, “Rojava’ya, Kobanê’ye enternasyonalist bir bakış açısıyla bakmamız gerekir. Kobanê’de, ideolojik olarak da insanlık saldırıya uğruyor. Bizim ideallerimizde hiçbir çıkar yoktur ve bir o kadar da adil yarınlar kurma çabasıdır. Kapitalist sistem bunu engellemeye çalışmaktadır. Çetecerin saldırılarını bu doğrultu da analiz edip değerlendirmek gerekir” şeklinde değerlendirdi.

‘KADINLAR ÖNCE’

Avrupa’da Rojava modeli ve Kobanê direnişinin çok merak edildiğini belirten Stehn, “Orada bulunan bütün yoldaşlarımın selamını getirdim. Birçok arkadaşımız buraya gelemiyor, ancak onların ruhu ve yüreği burada” ifadelerini kullandı. Rojava devrimi ile birlikte başlayan inşa süreci ve Kobanê direnişindeki kadının rolüne de dikkat çeken Stehn, “Kadınların bu direnişte lider bir pozisyonu var. Kadınlar, kadını ve tümden hayatı hedef almış olan bu zihniyete karşı çok büyük bir direniş içerisindeler. Kadınlar, burada mücadele verirken ataerkil yapının ne denli yıkılması gerektiğini de bütün dünyaya göstermektedirler” şeklinde konuştu.

‘ÇOCUKLARIN YAŞADIĞI TRAVMADIR’

Geldiği Suruç ve sınır hattındaki köylere ilişkin gözlemlerde bulunan Stehn, savaş mağduru çocuklara dikkat çekerek, “Kobanê’den gelen çocuklar, buradan kendi şehirlerinin bombalanmasını izlerken hemen yanındaki çocukların okula gittiklerini görüyorlar. Bu bir travmadır. Yarınımızı kuracak olan çocuklar için herkesin elinden yapması gerekir. Gerekirse onlar için okullar yapılmalı. Anadillerinde eğitimleri burada bu koşullarda da sürdürülmeli” dedi.