DAİŞ çetelerine karşı 21 gündür üst düzey bir mücadelenin sergilendiği Kobanê de çatışmalar sürerken, Suruç Belediyesi düğün salonuna yerleştirilen Kobanêli kadınlar, Kobanê’de direnen YPG ve YPJ’ye inandıklarını dile getirdi. Kadınlar, tüm dünyanın arkasında olduğu çetelere karşı, herkesi YPG/YPJ saflarına katılmaya davet etti.

Urfa’nın Suruç ilçesi günlerdir YPG/YPJ’nin kahramanlıklarına tanıklık ediyor. Kobanê’nin düşmeyeceğine canı gönülden inan Kobanêli kadınlar, aileleri tarafından yerleştirildikleri Suruç’ta Kobanê direnişinin başarıya ulaştığı haberini dört gözle bekliyor. Suruç Belediyesi düğün salonuna yerleşen Kobanêli kadınlar, günlerdir Kobanê’de direnen YPG ve YPJ’ye inandıklarını belirterek, tüm Kürtlere onları yalız bırakmamaları çağrısında bulundu

4 gün önce Kobanê’den Suruç’a gelen Remziye Mihemmed, “Kobanê kentinde geliyorum. Yaklaşık 5 gündür Suruç’a geldim. Kobanê direnişi için biz umutluyuz. Herkesi Kobanê’ye davet ediyorum. Bütün erkekler, özellikle gençler Kobanê direnişine katılmalı. Kobanê Kürdistan’ın kilidi ve serhildan ruhudur” dedi.

Kobanê kadınlarının çok fedakar olduğunu belirten Remziye Mihemmed, “YPJ’nin direnişi karşısında çok mutluyuz. Dünyada yok böyle bir güç. Kimse kendi ülkesi için savaşçı olmadı. Kimsenin örgütlenmesi Rojava gibi değil. Şimdi bütün dünya pazarlığını Kobanê üzerinden gerçekleştiriyor. ABD, Türkiye, Iran ve Suriye buna dahil. Herkes Kobanê ve Rojava direnişinden korkuyor. Kobanê çok büyük bir kent değil. Ama 2 yıldır direniyor. Kobanê’nin direnişçileri sonuna kadar direnecektir” diye konuştu.

Kobanê’ye dönük saldırıları değerlendiren Remziye Mihemmed, “Bize rastlayan düşman düşman değil. İnsanları kesiyor, kadınlara el uzatıyor, fakir insanlara dokunuyor. İnsanları korkutuyorlar. Ama Kobanê direnişi olmasaydı biz de Şengal ve Musul gibi olurduk. Çok fazla kahramanlıklar ve şahadetler var. Bizler onlara borçluyuz. Bütün Kürtlere çağrım şudur, DAİŞ çetelerine nasıl her yerden katılım varsa, tüm Kürtler olduğu yerden gelip Kobanê direnişine katılmalı diyorum” ifadelerini kullandı.

Fatma Ehmed Ibrahim ise daha önce Halep’te oldukların belirterek, şunları söyledi: “Biz burada mülteci konumuna düştük. Daha önce Halep’teydik. Şimdi buraya geldik. Bütün erkekleri bu savaşta kaybettik. Biz Kürtlerden ne istiyorlar. Söylesinler bizden ne istiyorlar. Hayvanlarımızı, toprağımızı, çocuklarımızı her şeyimizi bu savaşta yitirdik. Sadece biz yaşlılar kaldık. Elimizde kalan tek şey namusumuz. Biz Kürtlerin günahı neydi. Bizim tek dayanağımız Kürtler onun dışında dayanağımız yok. Yüzlerce devlet bize karşı savaşıyor. Bunu da herkes böyle bilsin.”

Yurdundan edilen ve doğuştan iki gözü görmeyen Fatma İsmail ise tüm insanlığa ders verir nitelikte şu vurguları yaptı: “Kapitalizm kendi çıkarları için bizleri sattı. 4 milyon Kürt’ü kendi topraklarında mülteci yaptılar. Bu insanlar arasında, kadınlar, çocuklar ve yaşlılar var. Türk devletini kınıyorum. DAİŞ çetelerini destekliyorlar. Bizler onların yüzünden kendi ülkemizde mülteci olduk” ifadelerini kullandı. İsmail, DAİŞ çetelerine hegemonik güçlerin tank ve toplarla destek sunduğunu söyleyerek, “Yine Kürtlere çağrı yapıyorum. YPG ve YPJ’yi tek bırakmasınlar. Burada sadece bize yardımcı olanlar DBP ve HDP’li vekillerdi. Kürt halkıydı. Tüm Kürtlere ve Kürt gençlerine çağrım gelip YPG ve YPJ’yi desteklesinler.  Yine uluslararası devletleri kınıyorum. Bu gün bizi yakmaya çalışan DAİŞ yarın bu savaşta onları da yakacak” dedi.