Koçyiğit: Acilen yan yana gelmeliyiz
Mücadele hattının aciliyetine dikkat çeken HDK Eşsözcüsü Koçyiğit, “Demokrasi güçleri olarak acilen yan yana gelmemiz ve hızlı bir eylem takvimi geliştirmemiz gerekiyor” dedi.
Mücadele hattının aciliyetine dikkat çeken HDK Eşsözcüsü Koçyiğit, “Demokrasi güçleri olarak acilen yan yana gelmemiz ve hızlı bir eylem takvimi geliştirmemiz gerekiyor” dedi.
HDK Eşsözcüsü Gülistan Koçyiğit, 15 Temmuz'daki devlet içi çatışmanın ardından ilan edilen OHAL ve yayımlanan KHK'lerle faşizan yönetimin sistemleştirilmek istendiğini belirtti. Koçyiğit, son KHK'lerin iç savaşa davetiye olduğunu söyledi.
ANF’ye konuşan Koçyiğit, AKP’nin ülkeyi nereye götürmek istediğini anlamak için son çıkartılan KHK’lerdeki maddelere bakmanın yeterli olduğunu söyledi. Bütün anayasal süreci bertaraf edecek bir dizi uygulamanın KHK eliyle topluma yutturulmak istendiğini kaydeden Koçyiğit, en basit yasa tasarısının dahil Meclis'e getirilmek yerine KHK’lerle geçirilmesinin tercih edildiğini belirtti. Koçyiğit, “Bu yolla artık Meclis'in işlevsiz olduğu, halkın iradesinin tanınmadığı mesajı veriliyor. Yapmak istedikleri tüm yasaları, Meclis'i by-pass ve anayasayı ihlal ederek KHK’lerle geçiriyorlar. Oysa hiçbir kararname yasa üstü değildir” dedi.
Koçyiğit, AKP’nin OHAL ve KHK’leri tüm toplumu sindirme ve kendi iktidarını yaşatma aracına dönüştürdüğünü vurguladı. Muhtarların silahlandırılması, devlet yanlılarının linç, yaralama gibi suçlardan dolayı cezasızlığa tabii tutulması tarzı düzenlemelerin son derece vahim olduğuna dikkat çeken Koçyiğit, yarın olabilecek bir toplumsal olayda bu düzenlemelere dayanarak kendine görev çıkaracak paramiliter güçlerin rahatlıkla sokağa inip, bir başka toplum kesimi üzerinde şiddet uygulayabileceğini vurguladı.
KOLTUKTA KALMAK İÇİN
Son düzenlemelerle devletin zor kullanma hakkını, kendi işbirlikçilerine de tanıdığını kaydeden Koçyiğit, bu KHK’lerin, muhalif olanlar ve olmayanlar arasında bir iç savaşa davetiye olduğunu söyledi. Koçyiğit, 16 Nisan referandum sonuçları ve kamuoyu yoklamalarıyla kaybedeceğini anlayan, toplumsal desteği her geçen gün dibe vuran, buna karşın KHK’lere yaslanarak koltukta kalmaya çalışan bir iktidarla karşı karşıya olunduğunun altını çizdi.
YENİ MARAŞLAR, SİVASLAR
15 Temmuz’dan sonra askeri envanterden dağıtılan ve sonradan kaybolan silahlar olduğunu anımsatan Koçyiğit, bunun paralelinde de Halk Özel Harekat Derneği gibi yapılanmaların yaygınlaştırıldığına dikkat çekti. Ordu ve polis gibi devletin resmi güvenlik güçlerine güvenmeyen AKP’nin kendi yandaşlarından sivil bir ordu oluşturduğunu belirten Koçyiğit, “Bu yapılan, en ufak bir tartışmada, bir kıvılcımda, en ufak bir muhalif hareketi bastırmaya dönük paramiliter güçlerin sokağa salınması ve kaosun derinleşmesi anlamına gelir. Şiddet uygulayanların, ‘Biz darbe olduğunu, devlete karşı bir tehdit olduğunu düşünüyorduk’ tezine sarılıp kendilerini aklaması gibi bir sürece gidiyoruz. Bu çok tehlikelidir; ateş ile oynamaktır. Bu yeni Maraşlar, yeni Sivaslar demektir” diye konuştu.
BÜYÜK BİR İKİYÜZLÜLÜK
Cezaevlerine getirilen tek tip elbise dayatmasını da değerlendiren Koçyiğit, Erdoğan’ın Guantanamo açıklamalarını dehşet içinde izlediklerini söyledi. Buradaki büyük ikiyüzlülüğe dikkat çeken Koçyiğit, şöyle devam etti: "Düşünün ki bir taraftan kendisini anti emperyalist gibi göstermeye çalışan bir iktidar ve cumhurbaşkanı var ama diğer taraftan da insanlık tarihine utanç vesikası olarak geçen ve emperyalistlerin işkencehane olarak kullandığı Guantanamo’yu örnek gösterip Türkiye’de sistemleştirmeye çalışıyor. Evrensel insan hakları, evrensel hukuk konusunda feyz almayan, yaşam hakkı, çalışma, ücret koşulları açısından gelişmiş ülkeleri referans almayan iktidar, kendisini yaşatmak için zor kullanmaya ihtiyacı olduğunda en kötü uygulamaları örnek gösterip, meşrulaştırabiliyor.”
BU ONURSUZLUK REDDEDİLECEK
Koçyiğit, tek tip elbise uygulamasının masuniyet karinesini çiğnediğini ve yargılaması süren insanları baştan etiketlediğini vurguladı. Bu insanlık dışı uygulamanın devrimci tutsaklar açısından direniş gerekçesi olduğunu hatırlatan Koçyiğit, “Hiçbir arkadaşımız, yoldaşımız bu onursuzluğu kabul etmeyecektir. Buna karşılık doğalığında bir direniş yaşanacaktır” dedi.
ACİL MÜDAHALE GEREKLİ
Artık kimsenin güvende olmadığını, AKP’nin faşizmi derinleştirerek kendini 2019’a taşımak istediğini belirten Koçyiğit, bu gidişata yönelik acilen bir mücadele hattını geliştirmek gerektiğinin altını çizdi. Koçyiğit, şunları söyledi: “Bütün demokrasi güçleri olarak acilen yan yana gelmemiz ve çok hızlı bir eylem takvimi geliştirmemiz gerekiyor. Elbette ki bu süreçte çok sert müdahaleler de olacaktır, bunu da öngörmemiz gerekiyor ama her halükarda beklenemeyecek kadar hayati bir dönem söz konusudur. AKP-MHP ittifakı düğmeye basmıştır. Bu ülkede her gün yeni bir KHK ile yaşam altüst ediliyor. Sivil unsurların cezadan muaf tutulması meselesinden cezaevlerindeki tek tip elbise uygulamasına kadar bu yapılanların hepsi aslında topluma ve muhaliflere diz çöktürmenin araçlarıdır. Buna izin vermeyeceğiz, mücadele edeceğiz.”