Koçyiğit: Tecride karşı yeni yol ve yöntemlere ihtiyaç var

HDK’nin 2’nci Genel Meclis Toplantısı’nda konuşan Eş Sözcü Gülistan Kılıç Koçyiğit, açlık grevcilerinin taleplerinin karşılanması için yeni yol ve yöntemlere ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), 9’uncu Dönem 2’nci Genel Meclis Toplantısını gerçekleştirdi.

Genel Meclis, Taksim’deki HDK genel merkezinde toplandı. Çok sayıda kişinin katıldığı toplantının açılış konuşmasını Eş Sözcü Gülistan Kılıç Koçyiğit yaptı.

Koçyiğit, özellikle 157 gündür açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven öncülüğündeki tecrit karşıtı açlık grevlerine dikkat çekti.

Hükümetin sessizliğini kınayan Koçyiğit, “Anayasa ve uluslararası sözleşmelerde olan bütün bu taleplere karşı ne yazık ki hükümetten şuana kadar en ufak bir geri dönüş ya da yanıt oluşmuş değil. Buna karşı cezaevlerinde çıkan 7 insanın cenazeleri de insanlık dışı bir uygulamayla defnedildi. Defnetme hakkı ve yas tutma hakkı devlet eliyle gasp edilmiş ve yok sayılmıştır” dedi.

"SESİZMİZİ DUYURMANIN YOL VE YÖNTEMLERİNİ BULMALIYIZ"

Koçyiğit, “Sesimizi duyurmanın yol ve yöntemlerini bulmalıyız” derken, şunları ekledi:

“Sağır olanlara sesimizi duyurmak, kör olanlara gerçeği göstermek zorundayız. Bu da ancak bütün toplumun bütün kesimleri tarafından gerçek anlamda bir mücadelenin sokakta yürüyen bir demokratik, meşru ve barışçıl gösteri hakkının sonuna kadar kullanılması, ailelerin sahiplenilmesi, cezaevindeki her bir mücadele edenin talebinin etrafında kenetlenmesiyle olabilecek bir şey. Temel aldığımız esas şeyin yaşam hakkının olduğunu bir kez daha altını çizmek istiyoruz.”

Bütün hak ihlallerinin AKP hükümetinin süreci nasıl yönetmek istediğinin göstergesi olduğuna dikkat çeken Koçyiğit, bütün bu emarelere karşı birleşik ve demokratik bir mücadele hattının büyümesi gerektiğini vurguladı.

YSK’NİN VARLIĞINDAN BİLE BAHSEDİLEMEZ

31 Mart yerel seçimleri ve sonrasında yaşanan gelişmelere de Koçyiğit, HDP’nin izlediği stratejinin başarısının altını çizerken, yaşanan usulsüzlükleri anlattı.

Koçyiğit şöyle konuştu: “Biz bu ülkede seçim güvenliğinden, seçim şeffaflığından ve kendisini kural ve yasalarla sınırlandırmış, görev ve yetkilerini hukuka göre kullanan YSK’nin varlığından da bahsedemeyiz.”

YSK’nin KHK’li olan belediye eşbaşkanları ve meclis üyelerinin mazbatalarının verilmemesine tepki gösteren Koçyiğit, “Hukuk skandalının üzerine yeni bir imza atarak ikinci olan partiye yani seçimin kaybedenine mazbata vermiştir. Bu sonuçları ne olursa olsun kabul etmediğimizi ve gasp edilen belediye başkanalarının meşru belediye başkanları olmadıklarını aslında gasp ettiklerini ve YSK eliyle de halkın iradesine darbe uyguladıklarını bir kez daha ifade etmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

DAİŞ, ARKASINDAKİ GÜÇLERLE BİRLİKTE YENİLDİ

Diğer önemli bir gelişmenin DAİŞ çetelerinin yenilgisi olduğunu ifade eden Koçyiğit, “Ortadoğu’yu ortaçağ karanlığına gömmeye çalışan İŞİD, halkların birleşik mücadelesi sayesinde yenilmiştir ve onların arkasında olan güçler de yenilmiştir. Onu destekleyen ve palazlandıran ona silah taşıyanlar da İŞİD’in şahsında yenilmişlerdir” dedi.

1 MAYIS ÇAĞRISI

1 Mayıs Dünya İşçi Bayramına çağrıda bulunan Koçyiğit, bu yılki 1 Mayıs alanlarına ekonomik krizin gittikçe katmerleştiği, bütün faturanın işçi ve emekçilerin sırtına yüklendiği bir dönemde girdiklerine dikkat çekti.

Koçyiğit şöyle noktaladı: “Bununla beraber tecride karşı mücadelenin yükseldiği ve şuan da cezaevlerinde binlerce siyasi tutsağın bedenini açlığa yatırdığı bir dönemde giriyoruz. Bu yılki 1 Mayıs’ın hem tecride karşı mücadelenin yükseltildiği ve açlık grevcilerinin taleplerinin sahiplenildiği 1 Mayıs olması itibariyle hem de emeğin haklarının savunulduğu işçi sınıfının daha fazla kendini gösterdiği ve hükümete de kırmızı kartı göstereceği bir 1 Mayıs olmasını istiyor ve temenni ediyoruz.”