Komalên Ciwan: Gençler 'HAYIR' cephesinde yer almalı!

Komalên Ciwan: Yurtsever, demokrat, öğrenci, antikapitalist, sosyalist ve devrimci tüm gençlik örgütlerine çağrıda bulunuyoruz. Çakma Hitler Erdoğan’a karşı dik durma adına demokrasi mücadelesi için hayır cephesinde yer alalım.

 Komalên Ciwan Koordinasyonu, 16 Nisan’da yapılacak referanduma ilişkin açıklama yaptı. Komalên Ciwan açıklamasında, “İşgalci Türk faşizminin tarihinde anayasa ve buna dayalı toplumsal sistem tartışmaları demokrasinin inkarı ekseninde gelişen, oligarşik güç nüfuz çabaları olarak cereyan etmiş ve bu çerçevede sonuçlar doğurmuştur. Tüm yeni anayasal tartışmalar ve değişim süreçleri, halkların ve toplumun sorunlarına çözüm oluşturmak yerine, grupların topluma hükmetme çabası olarak gelişmiştir. Zira devlet erki ve erkânı, demokrasinin inkârı üzerinden temellendirilmiş ve bu bağlamda devlet ve toplum arasındaki sözleşme olan anayasa ile toplumsal dinamiklerin bükülmesi amaçlanmıştır. Bu eksende geliştirilen tüm yenilenme adı atındaki tartışma ve çabalar, sadece devlet erkinin zorlandığı baskı uygulama koşullarına evrim geçirterek meşruluk kazandırılması, aynı zamanda nüfuz eden kliğin amaçlarına hizmet yapabilecek zeminin oluşturulması hedeflenmiştir” denildi.

‘DEVRİMCİ, DEMOKRAT VE YURTSEVER GENÇLİK HAYIR CEPHESİNDE OLMALI’

Komalên Ciwan Koordinasyonu şu hususlara da dikkat çekti:

“Tayyip Erdoğan denetimindeki güç odağının kendisini meşrulaştırması ve mutlak iktidar sağlaması amacıyla TC devleti yeni bir anayasa tartışması gündemiyle meşgul durumdadır. Bu değişimde toplum ve toplum karşıtı zülüm erki olan AKP-Tayyip Erdoğan cephesi ve Kürt inkârı üzerinden kendisini var eden faşist cephe, MHP aynı blokta yer alarak toplumu zulme razı etme çabası içindedirler. Ancak buna karşın Erdoğan diktatörlüğünü kabul etmeyen, halkların demokrasi cephesi, Kürt Özgürlük Hareketi başta olmak üzere çeşitli taraflar da bu yönelime karşı hayır cephesinde demokrasi mücadelesini örgütlemişlerdir. Devrimci, demokrat, yurtsever gençliğin de mücadele cephesi hayır cephesi olmalıdır ve bu temelde demokrasi mücadelemizi büyütmememiz esas görevlerimizdendir. Zira son süreçle birlikte gelişen savaş, zülüm, OHAL, KHK’lar Kürt kentlerinin yakılıp yıkılması, sırf Kürtleri geriletmek için Suriye işgali, Kürtlere karşı ahlaksız savaş bu faşist blokun açığa çıkmış yüzüdür. Dolayısıyla da bu blokun ileri sürdüğü dayatmalara evet demek -ki adına anayasa değişikliği denilmektedirler- bütün bu yönelimlere evet demek olacaktır.

Oysa kesin bir gerçeklik var: Türkiye ve Kürdistan’ın bir ucundan bir ucuna kadar her yerde toplumsal kaos ve ekonomik kriz var. Savaş, zülüm ve şiddet, kadın gençlik başta olmak üzere toplum üzerinde hız kesmeden devam etmektedir. Ülkemizin toprağı, suyu, insanları ve her şeyi faşizmin soykırım politikaları altında talan edilmekte, yok edilmektedir. İnsan insanın düşmanı haline getirilmekte ve buna da devletin bekası hikayesi uydurulmaktadır. Güya devletin bekası için bu sistemin ve anayasanın kabul edilmesi gerek. Oysa bu diktatörlük Kürt düşmanı ve demokrasi düşmanıdır. İnkar ve imha politikalarına ortak olmak faşizmin günahlarına, suçlarına ortak olmaktır. Son iki yıldır bu faşist bloğun en büyük icraatı, her yeri savaş alanına çevirmek ve hak ihlalleri olmuştur. Şüphesiz Kürt Özgürlük Hareketi başta olmak üzere demokrasi cephesi de mücadelesini büyütmüş direnişini sürdürmüş ve bugün de zindanlarda bu çizgide direniş devam etmekte, devrimciler bedenleriyle faşizme karşı durmaktadırlar. Karşı durmak, hayır demek en başta insani ve yurttaşlık erkidir. Bu referandumda hayır demek katliamlara, infazlara, cinayetlere Kürt inkarına, Kürdistan işgaline hayır demektir. Özellikle yurtsever, demokrat, öğrenci, antikapitalist, sosyalist ve devrimci tüm gençlik örgütlerine çağrıda bulunuyoruz. Çakma Hitler Erdoğan’a karşı dik durma adına demokrasi mücadelesi için hayır cephesinde yer alalım ve bu temelde hayır cephemizi güçlendirelim.

Bunun için son günlere yaklaşırken en üst düzeyde örgütleme çalışmalarımıza hız vermeliyiz. Özellikle öğrenci gençlik Kurdistan’da ve metropollerde üzerine düşen rolü oynamalı. Zindanlarda yükselen direniş çığlığından güç alarak direnişini daha da büyütmelidir. ‘’Hayır’’lısıyla kazanacağız diyerek sandıklara sahip çıkılmalı, görev alınmalı, sandıklar sonuna kadar korunmalıdır. Faşist AKP çetelerinin tüm oyunlarına karşı bilinçli ve örgütlü şekilde seçim güvenliğinin sağlanması için gençlik olarak sandıkların korumasını almalıyız. Bu en başta gençliğin görevidir. ‘’Hayır’’lısıyla demokrasi mücadelemiz kazanacaktır."