Koordinasyon açıklamasında AKP faşizminin haklara dönük yürüttüğü savaşın , tüm toplumsal kesimleri karşısına aldığı ve halkların özgürlük demokrasi ve eşitlik talebini ciddi bir baskı kıskacına almış bulunduğu belirtilerek “Özellikle Kürdistan’da  yaptığı toplu sivil katliamlar ve Türkiye devrimcilerin katletmesi bu uygulamaların paralelinde Türkiye kamuoyunu sessizleştirme, sindirme çabası AKP gerici çetesinin kendi kirli politikalarını uygulama imkanı ve olanağının sunmaktadır. Bu katliamcı ve halkları birbirine kırdırtma politikası en çokta halkların birleşik örgütlü mücadele etme olanağının olmadığı koşullarda gerçekleşmektedir. Çünkü halkların bir arada eşitçe yaşaması, demokrasinin uygulama zemini olduğu kadar halklara dönük saldırılara da bir savunma durumudur. Nerede halkların birleşik ve örgütlü mücadelesi gelişirse topluma dönük geliştirilen halklar arasında düşmanlık, çatıştırma ve birbirini kırdırtma uygulamaları da boşa çıkmış olacaktır. Biz buna, çok yakın tarihimizde ve kendi coğrafyamızda şahitlik ettik. Stalingrad direnişini katbekat aşan ve insanlık onurunun savaşımının verildiği Kobanê direnişi, tamda bu gerçeğin yakın tarihte yaşanmış ifadesidir” denildi.

Açıklama devamla şunlar belirtildi: “Kobanê’de, AKP çetelerinin sakallı ve maskeli hali olan DAİŞ çeteleri, Kürt toplumunun öncülük ettiği halkların devrimine çok kapsamlı saldırılar gerçekleştirdiler. Esasında halkların birlikte güç olduğu, bu devrim gerçeği, yine aynı esaslar üzerinden aylara yayılan tarihi bir direnişle kazanıldı. Bu direniş halkların birlikte direnerek ancak halk düşmanlarını yeneceğinin en büyük ispatı ve en net direniş perspektifi olmaktadır.   Kobanê direnişinde ortaya çıkan gerçek bize gösterdi ki; faşizm savaşla yenilir, ancak halkların birlikte omuz omuza verdiği savaşla ancak başarılabilir. Bu anlamda Türkiye devrimci gençliğin halkların mücadelesinde, Kürdistan gençliğinin yanında savaşması tarihe adını altın harflerle yazdırmıştır. Orhan Yılmazkayalardan devralınan devrimci duruş Ş.Paramazlar ve Kader Ortakkayalarla önemli bir düzeye ulaşmıştır. Ve yine SGDF’li yoldaşların AKP faşizmine meydan okuyan, devrim ve direniş kalesi olan Kobanê’yi sahiplenme eylemleri, biz devrimci gençliğe önemli bir bedele mal olsa da, bize halkların özgürlük savaşında daha fazla görev ve sorumluluk yüklenmiş bulunmakta,, direnişi büyütmenin temel gerekçelerinden biri olma konumundadır. Bu anlamda direnişten ve halkların birlikteliğinden gücünü alan, bu perspektifle örgütlenen, DAİŞ çetelerini kahreden ve AKP çetelerini de kahredecek olan, Halkların Birleşik Devrim Hareketinin kuruluşunu Komalên Ciwan olarak selamlıyoruz.

Kobanê direnişiyle güçlenen ve tarihi başarı sağlayan gençlik öncülüğündeki direniş bu gün daha önemli bir düzeye gelmiş bulunmakta ve bu bağlamda gençlik örgütlerine de daha ağır sorumluluklar yüklemektedir. Çünkü biz, devrimi birlikte yapacağız demiyoruz, zaten bir devrim süreci içerisindeyiz, sorumluluğumuz devrimi hep birlikte başarıya ulaştırma, zafere ulaştırıp halklara armağan etmedir. Bu anlamda tüm devrimlere nasıl ki gençlik öncülük etmiş ise, bu günde başta genç kadın olmak üzere tüm devrimci, komünist, demokrat, yurtsever, APOCU, sosyalist, dindar, sisteme muhalif, emekçi, öğrenci gençleri HBDH saflarına çağırıyoruz. Halkına, toplumuna, ülkesine, özgürlüğe ve insanlık değerlerine bağlı olan gençlerin mücadele ve savaş yeri devrim hareketi HBDH’dir. Dolayısıyla tüm devrimci gençliğin, Kürdistan’da yürütülen devrim mücadelesini diğer tüm Türkiye metropollere taşırılması dönemin eylem tarzıdır ve bu  uygulanmalı. Bu bağlamda her alanda devrimci gençlik, eylemleriyle halkların devrim örgütünü selamlamalı faşizme karşı radikal eylem hattı oluşturulmalı kıvılcım olan bu ateşi büyütmeli.”