Komalên Jinen Ciwan, ara dönem toplantı sonuçlarını açıkladı

Komalên Jinen Ciwan, ara dönem toplantı sonuçlarını açıkladı

Komalên Jinen Ciwan Meclisi, erkek egemenlikli devletçi sistemin Kürdistan’da gelişen devrim sürecini tasfiye etmek için soykırımlara başvurduğuna dikkat çekerek, DAİŞ'in rolünü hatırlattı. Kobanê direnişiyle kadın soykırımına cevap verildiğinin belirtildiği açıklamada, sistemin reddi üzerinden çok sayıda genç kadının da gerilla saflarına katıldığı bildirildi. Komalên Jinen Ciwan Meclisi, tüm çalışmalarının merkezine Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün alınmasını kararlaştırırken, demokratik ulusun 9 boyutunun örgütlendirilmesini de gündemine aldı. Kararlar arasında, Paris Katliamı dolayısıyla 9 Ocak’ta her alanda yaygın ve kitlesel eylemselliklerin geliştirilmesi de yer alıyor.

Komalên Jinen Ciwan Meclisi, 25-26 Aralık tarihlerinde düzenlediği ara dönem toplantısının sonuçlarına ilişkin açıklama yaptı.

'2 YILDA BİRÇOK KAZANIM SAĞLANDI'

"Kürdistan direniş hamlesinde şehit düşen yoldaşlarımızın hayallerini gerçekleştirme ve yaşamlarıyla yolumuzu aydınlatma konusunda toplantımız önemli bir adım olmuştur. Ş. Beritan, Ş. Zilan Ş. Viyan, Ş. Saraların mücadelesiyle yakılan özgürlük meşalemiz; Ş. Ronahi Ş. Jiyan, Ş. Gerilla, Ş. Evrim yoldaşların mücadelesiyle gürleştirilmiştir. Gerçekleştirdiğimiz bu toplantı görev ve sorumluluklarımızı güçlü üstlenerek Önder APO’ya karşı yetersiz yoldaşlığımızın özeleştirisini vereceğimiz bir zemin olmuştur" diyen Komalên Jinen Ciwan Meclisi,  toplantıda 2 yıllık süre boyunca siyasal süreç, ideolojik ve kadrosal sorunlar, pratik alan faaliyetlerinin kapsamlıca değerlendirildiğini, bu temelde güçlü kararlaşmalara varıldığını bildirdi.

Son 2 yıllık süreçte, özgürlük hareketinin birçok kazanım ve başarılı hamlelerde bulunduğuna dikkat çekilerek, Ortadoğu’da kaotik bir hal alan kapitalist modernite güçlerine karşı PKK öncülüğünde halkların demokratik sistemini inşa etme mücadelesi verildiğinin belirtildiği açıklamada, Ortadoğu’nun merkezi konumunda olan Kürdistan'ın da bu savaşın somut yaşandığı bir alan olduğu hatırlatıldı. Erkek egemenlikli devletçi sistemin Kürdistan’da gelişen devrim sürecini tasfiye etmek için soykırımlara başvurduğuna işaret edilen açıklamada, şöyle devam edildi:

SÜRECİN KAYBEDENLERİ

"Kendi elleriyle örgütledikleri çeteleri devrimimize saldırtmış, toplumsal değerlerimize saldırarak denetimleri altına almaya çalışmışlardır. Kapitalizmin vurucu gücü olan IŞİD ile bu saldırılar süreklileştirilmiş, devrimimiz tasfiye edilmek istenmiştir. Kobanê şahsında açığa çıkan bu emeller gösterilen muazzam direnişle boşa çıkarılmıştır. Halkın PKK’den yana tavır koyması oyunların boşa çıkarılmasında temel etken olmuştur. Nitekim Kobanê direnişi sürecinde Kürdistan’ın her yerinde ve Avrupa’da gelişen halk serhildanları egemen güçlere gerekli cevabı vermiştir. Demokratik sistemimizin temel göstergesi olan Rojava sahamızda geliştirmiş olduğumuz sistem inşası ve savunma çalışmalarıyla tüm Kürdistan öncülüğünde bütün dünyaya model olacak örgütlenmelerle var olan tüm kesimlerin devrim alanına yüzünü dönmeleri sağlanmıştır. Bu nedenle kirli politika ve saldırılara rağmen sürecin temel kaybedenlerinin işgalci, faşist ve işbirlikçi  erkek egemen güçler olduğunu toplantımız tespit etmiştir."

Devrimin temel dinamikleri olan kadın ve gençliğin de stratejik anlamda ciddi bir rol oynadığına değinilen açıklamada, "kapitalist modernitenin tetikçisi" olarak tarif edilen DAİŞ'in, kadınlar üzerinden geliştirdiği onursuzlaştırma ve saldırı politikalarıyla tüm halkları katliamlardan geçirmeyi kendine esas aldığı ifade edildi. Şengal’de Êzîdî Kürt kadınlarına DAİŞ'in uyguladığı soykırımın örnek verildiği açıklamada, devamla şunlar kaydedildi:

'KADIN SOYKIRIMINA CEVABI KOBANÊ DİRENİŞİ VERDİ'

"Son süreçte 'cihad' adı altında geliştirilen uygulamalarda tüm örgütlerin temel hedef odağı kadınlar olmaktadır. Savaşlarda 'cariye' diye meta yerine konulup satılan, harem oluşturmak için düşürülen, 'helal' denilip her türlü tecavüz hakkını kendine mubah gören bu anlayış sistemin kadınlara yaklaşımının en açık göstergesidir. Bunun yanı sıra giderek artan kadın cinayetleri erkek egemenliğinin ne kadar vahşileştiğinin göstergesi olmaktadır. Nitekim Önder APO’ nun da belirttiği gibi bu saldırılar devletten bağımsız değildir. Erkeklik çözülmedikçe ne devlet çözülür ne de kadın cinayetleri! Fiziki soykırım politikaları yetmezmiş gibi kadının siyasal alanda elde etmiş olduğu eş başkanlık sistemi de erkek egemenliğinin saldırılarına maruz kalmıştır. Bu nedenle toplantımızda özgür, demokratik, adaletli ve eşit bir katılımın sistemi olan eşbaşkanlık sisteminin toplumsal sistemde oturtulması için önemli değerlendirmeler yapılmıştır. Siyasi soykırım politikalarıyla jerontokrat ve erkek rengiyle oluşturulan siyasetten kadınlar men edilmek istenmektedir. Kadın soykırımına en net cevap ise Kobanê direnişi ile verilmiştir. Adeta erkek aklının beyninde patlayan eylemiyle Arin Mirkan yoldaşın fedailiği, sınırları yok edercesine direnişe katılmak isteyen Kader yoldaşın azmi bu saldırılara en güçlü cevap olmuştur.  Kapitalizmin yok etmek istediği temel iki kimlik olan gençlik ve kadının orjini genç kadınların örgütlülüklerini yaygınlaştırarak sistemi boşa çıkarmanın kararlılığına ulaşılmıştır."

Açıklamada, "Komalên Jinên Ciwan olarak gerçekleştirmiş olduğumuz 1. Konferanstan sonra daha önce komite tarzında örgütlenen yapımız ayrı bir sistem olarak ele alınmış ve yeni bir model olmuştur" denilerek, gençlik hareketi içerisinde özgün örgütlülüğün oluşturulması, genç kadın kadrolarında cins bilincinin derinleşmesi ve cins mücadelesinin radikalleştirilerek yürütülmesi açısından bunun oldukça önemli bir adım olduğu ifade edildi. Bu konuda açığa çıkan istem ve heyecan düzeyinin de olumlu bir aşamaya vardığına dikkat çekilerek, gençlik ve kadın kimliğinden dolayı iki kat baskı ve sömürü politikalarına maruz kalan genç kadınların böylesi bir örgütlülüğe gitmesinin sömürgeci sisteme bir darbe niteliği taşıdığı belirtildi.

'GENÇ KADINLAR AKIN AKIN GERİLLA SAFLARINA KATILDI'

Özellikle kapitalist modernite şahsında had safhaya ulaşan tecavüzcü saldırıların son 2 yılda yaygınlaştığına; küçük yaşta evlendirme, katletme, emek sömürüsünün neredeyse var olan toplumsal yapı içerisinde olağan bir hal aldığına vurgu yapılan açıklamada, "Buna karşı genç kadınlar cephesinden açığa çıkan isyan ve kabul etmeme durumu her ne kadar güçlü bir potansiyel açığa çıkarmış olsa da bunun daha örgütlü bir güç ile eyleme dönüştürülmesi kararlaştırılmıştır" denildi.

Komalên Jinen Ciwan Meclisi, toplantıda, gelişen cinsiyetçi ve yok edici saldırıları boşa çıkaracak nitelikte eylemselliklerin geliştirilmesi ve genç kadınlar öncülüğünde devrimci halk serhildanlarının geliştirilmesini de değerlendirdikleri bilgisini verirken, şöyle dedi: 

"Genç kadınların özgürlük saflarına katılması noktasında da ciddi gelişmeler yaşanmış ve neredeyse, sistemin reddi üzerinden akın akın genç kadınlar gerilla saflarına katılım yapmıştır. Bu konuda da genç kadınların arayışlarının özgürlük alanlarına kanalize edilmesi için daha üst safhada bir çaba ve emeğin verilmesi gerektiği toplantımızca kararlaşılan hususlardan olmuştur. 

40 yıllık mücadele geleneğimizden aldığımız güç ile 2 yıllık pratiğimizi hem örgütsel hem de ideolojik anlamda değerlendirmek yaşadığımız bu devrim sürecini doğru ve güçlü yürütme açısından oldukça önemli husus olmuştur. Ayrıca toplantımız pariste katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez yoldaşların anısına atfen yapılıp, bu temelde kararlar almıştır."

KARARLAR

Toplantının kararları ise şöyle açıklandı: 

"Tüm çalışmalarının merkezine  Rêber Apo'nun fiziki özgürlüğünün alınması,

Kadının konfederal örgütlenmesi temelinde inşa çalışmalarının daha sistematik yürütülmesi, bu temelde demokratik ulusun 9 boyutunun örgütlendirilmesi, boyutlara ilişkin projelendirme çalışmalarına yoğunlaşacak grupların hazırlanması,

'Kadınlar Önderliği ve özgürlüğü içim eylemde' hamlesinin genç kadınlar öncülüğünde geliştirilmesi,

Kadın Özgürlük Mücadelesini hedefleyen Paris Katliamının aydınlatılması ve boşa çıkarılması için 9 Ocak’ta her alanda yaygın ve kitlesel eylemsellerin geliştirilmesi, 

Kadın özgürlük sorununu esaslı gündem olarak ele alınması, cins mücadelesini radikal bir temelde yürütülmesi, klasik egemenlikli anlayışlardan kurtularak özgür kadını yaratmanın esas alınması,

Kadın özgürlük sisteminin inşasında aktif rol oynanması,

Kapitalizmin genç kadınlara yönelik uyguladığı fuhuş, uyuşturucu, ajanlaştırma ve asimilasyon başta olmak üzere tüm özel savaş politikalarına karşı aktif eylemlerin örgütlendirilmesi, bunlara karşı bilinçlendirme faaliyetlerinin yürütülmesi,

Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da AKP devletinin gençliğe dönük başlattığı tutuklama ve gözaltı operasyonlarına karşı direnişe geçilmesi ve serhildanlarla karşılık verilmesi,

İran Molla rejiminin genç kadınlara dönük uygulamış olduğu tecavüz, recm, asit dökme başta olmak üzere tüm baskıcı saldırılara karşı aktif eylemlerin örgütlendirilmesi."

Komalên Jinen Ciwan Meclisi, devrimci halk serhildanları ruhu ile tüm saldırılara karşı öz savunma gücüyle cevap verilmesi, erkek ve devlet terörüne karşı meşru savunma hakkını kullanmasını da karar altına aldı.