‘Komplolara karşı direniş birliği yaratılmalı’
Peri: Halklardan komployu boşa çıkaracak eylemlere kalkmalarını, özellikle önümüzdeki referandum sürecinde de eylemlerini büyütmelerini, tek adam diktatörlüğüne ‘hayır’ demesini bekliyoruz.
Peri: Halklardan komployu boşa çıkaracak eylemlere kalkmalarını, özellikle önümüzdeki referandum sürecinde de eylemlerini büyütmelerini, tek adam diktatörlüğüne ‘hayır’ demesini bekliyoruz.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a 15 Şubat 1999’da uygulanan uluslararası komplonun üzerinden 18 yıl geçti. Uluslararası komplonun gelişim sürecini ve sonrasında yaşananları KCK Adalet Divanı Üyesi Rûken Peri ajansımız ANF’ye değerlendirdi.
TÜM ALTERNATİF GÜÇLER KAPİTALİZMİN HEDEFİ
KCK Adalet Divanı Üyesi Rûken Peri, uluslararası komplonun Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a ve tüm Kürtlere yapıldığını belirterek, bugün gelişen siyasal gelişmelere bakıldığında çok ciddi bir farkın olmadığına dikkat çekti. Öcalan şahsında Kürt halkına ve Kürt Özgürlük Hareketi’ne yönelik yapılan uluslararası komployu lanetlediğini söyleyen Rûken Peri, Öcalan’ın 18 yıldır İmralı Adası’nda geliştirdiği direnişi ve ‘Güneşimizi karartamazsınız’ şiarıyla eylem yapan, hayatını kaybeden yoldaşlarını selamladı. Rûken Peri, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“18. yılını geride bırakan komplonun boyutlarını çok kapsamlı ele almak gerekiyor. 15 Şubat’ta Önderliği bir şahıs olarak ele almak ya da silahlı bir mücadele yürüttüğü için Önderliğin uluslararası komploya maruz kaldığını söylemenin çok dar kalacağını düşünüyorum. Yaşadığımız siyasal süreci ele alırsak, Ortadoğu’da son yıllarda geliştirilen kaosun 18 yıl öncesinden planlandığı, bu planların hayata geçirilebilmesi için Ortadoğu’da kapitalist modernitenin alternatifi olabilecek tüm güçleri ortadan kaldırmanın hedeflendiği bir komplo olduğu anlaşılmalıdır. 15 Şubat döneminde Önderliğimizin üzerinde gerçekleşen komplo sürecine ve bugünkü siyasal gelişmelere bakarsak çok ciddi bir fark olmadığını görürüz.”
‘DÜNYA ONLARIN GERÇEK YÜZÜNÜ GÖRÜYOR’
Ortadoğu ve özellikle de Rojava’da düğümlenen olayların, DAİŞ ile ortaya çıkarılan terörizmin aslında 1999 yılında gerçekleştirilen uluslararası komplodan bağımsız ve farklı olmadığına vurgu yapan Rûken Peri, ‘’Türkiye’de yaşanan olumsuz gelişmelerle, Erdoğan’ın son dönemde tümden tek adamlığa oynaması, Amerika seçimlerinde Trump’ın başa geçmesi, dünyanın tekleşmeye doğru gitmesi; karşıt sesleri susturmak, umutları yıkmak, yok etmek, insanları iradesiz kılmak adına geliştirilmek istenen bir sistem görüyoruz’’ dedi.
Bugün bütün dünyanın onları maskeli değil maskesiz olarak gördüğünü söyleyen Rûken Peri, komployu boşa çıkartmanın yolunun Abdullah Öcalan’ın çözümlemelerini sahiplenmekten geçtiğini ifade etti: “Dünya Trump’ın da Erdoğan’ın da gerçek yüzünü görünüyor. Komployu aslında tüm dünya üzerinden yürütmek istediklerini belli. Önderliğin savunmalarında da özellikle vurgulamak istediği nokta; ‘Yaşadığımız çağ, kapitalist modernite çağında ‘demokratik modernitenin’ direnişi’ olarak dile getirdiği yani kapitalist modernitenin ve demokratik modernitenin arasındaki savaşı görüyoruz. Bu süreçte önemli olan, 15 Şubat komplosunu boşa çıkartmak için Önderliğin İmralı Adası’nda geliştirmiş olduğu çözümlemeleri, çözüm odaklı görüşlerini sahiplenmektir. Bugün her zamankinden daha fazla Önderliğin ortaya koyduğu perspektiflerin ne kadar doğru olduğunu görüyoruz ve yaşıyoruz.”
‘EMPERYALİST GÜÇLERE VE TEK ADAM DİKTATÖRLÜĞÜNE ‘HAYIR’ DEMELİ’
Baskılardan dolayı son süreçte gelişen sessizliğe de değinen Rûken Peri, “15 Şubat’ın yıldönümünde görüyoruz ki, daha önceki 15 Şubat’lardan farklı olarak halklar arasında ciddi bir sessizlik hakim. Türkiye’de direnen halklar, susmayan basın, tüm sistem karşıtı güçler susturulmaya, zindanlara atılarak terbiye edilmeye çalışılıyor. Bu açıdan yaşananlar karşısında Türkiye ve Kuzey Kürdistan’daki sessizlik perdesinin yırtılması gerekiyor. Başta Kürt halkı olmak üzere tüm halklar bu sessizliği bozup kendi geleceğini yaratmak için halkların direniş birliğini yaratmalı. Umudu sahiplenmeleri gerekiyor.’’ mesajı verdi.
KCK Adalet Divanı Üyesi Rûken Peri, bir bütün olarak yaşamda direnişi egemen kılmanın tek çıkış yolu olduğuna vurgu yaparak, referandum sürecinde oy kullanacak bütün halklara tek adam diktatörlüğüne ‘hayır’ demeleri yönünde çağrıda bulundu:
“Böylesi bir günde kenetlenip bir araya gelmek ve direnişi büyütmek önemlidir. Kürt halkı ve tüm farklı halklardan umudumuz, beklentimiz budur. Böylesi bir zamanda başta Kürt halkını 15 Şubat komplosunu boşa çıkaracak eylemlere kalkmalarını, özellikle önümüzdeki referandum sürecinde de eylemlerini büyütmelerini, hem emperyalist güçlere hem de kendi ülkelerindeki faşizme, tek adam diktatörlüğüne ‘hayır’ demesini bekliyoruz.”