'Komploya karşı mücadele ulus devlet zihniyetini çürütmüştür'
Serhat: 2017 yılında durmadan mücadeleyi yükseltmek gerekir. Elbette alanları boş bırakmamak, örgütlenmek gerekir fakat zihniyet, yaşam mücadelesi de gereklidir.
Serhat: 2017 yılında durmadan mücadeleyi yükseltmek gerekir. Elbette alanları boş bırakmamak, örgütlenmek gerekir fakat zihniyet, yaşam mücadelesi de gereklidir.
Stêrk TV’de yayınlanan Rojeva Jin programına konuşan PAJK Koordinasyonu üyesi Ronahi Serhat, “İmha, inkâr ve soykırım dışında herhangi bir siyasetleri yoktu bu güçlerin. Buna karşı çıkan da bir tek Önderliğimiz olmuştur. 40 milyona yakın nüfusu olan Kürt halkı Önderliğimizin bu tavrından etkilenip, karşı çıkmıştır” dedi.
Komployu gerçekleştiren uluslararası güçleri kınayan Serhat, bugünün Kürt halkının tarihine kara bir gün olarak geçmesine neden olduğunu söyledi. 15 Şubat Uluslararası Komployu gerçekleştiren İngiltere, ABD, Rusya, İsrail ve Türk devleti ile komploya destek sunan ulusal ve bölgesel güçleri kınadı.
“Kuşkusuz, komployu boşa çıkarmada ve Önderliği sahiplenen, bedenini ateşe verip, direnen kahraman arkadaşlarımızı, yine ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ şiarı ile eylem yapıp, direnen şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Şehitlerimiz komplo karşısında en büyük mücadeleyi verdi. Eylem yapan arkadaşlarımızdan biri de Viyan Soran arkadaştır. Bugün şahadetinin 11. yıldönümüdür. Viyan arkadaşın duruşu, kararlılığı ve ruhu; komplodan sonra bu duruş tüm kadın özgürlük hareketinin duruşu oldu” diyen Rohani Serhat, Viyan Soran’ın tüm Kürdistan’da komployu boşa çıkarma, çürütme, her türlü saldırıyı boşa çıkarmada ve özgürlük mücadelesini yükseltmede bir özgürlük çizgisi haline geldiğini de belirtti.
Viyan Soran’ın Güney Kürdistan’da kadın özgürlüğü için büyük bir sembol olduğunu dile getiren Serhat, “Viyan arkadaşın Güney Kürdistan'dan özgürlük saflarına katılması çok anlamlıdır. Güney Kürdistan halkının kendi iradesiyle sistemini kurması ve Güney Kürdistan'ın demokratikleştirilmesi için kadın özgürlüğü ciddi bir sorun haline gelmiştir. O açıdan Viyan arkadaş Güney Kürdistan kadınlarının özgürlük sembolü haline gelmiştir. Viyan arkadaş aynı zaman da ulusal birlik çizgisini de temsil etmektedir. Özgürlük çizgisini yüceltme, komployu boşa çıkarma ve Kürt kadınlarının birliği açısından bu saldırıları boşa çıkarmada Viyan arkadaşın çizgisinde derinleşmek ve kararlaşmak çok fazla gerekli hale gelmiştir. Bu açıdan kadın öncülerimizden olan Viyan arkadaşı bir kez daha anıyoruz. En büyük hayali olan Önderliğimizin özgürlüğünü gerçekleştireceğimizi burada bir kez daha vurguluyoruz” dedi.
‘KOMPLO BİR SOYKIRIM SAVAŞIDIR’
Uluslararası komplonun çok ustalıkla gerçekleştirildiğini vurgulayan Ronahi Serhat şunları belirtti: “Uluslararası ve bölgesel güçlerin Kürt sorununa siyasi yaklaşımları komplo çerçevesinde oldu. Çünkü Kürtler gerçek anlamda kabul edilmediler. Dünyaca da kabul görmeyen bir halktır. Kürt sorunu sadece Kürtleri değil, Ortadoğu'yu, uluslararası güçleri ve küresel hegemonik güçleri de alakadar etmektedir. Komplo bir soykırım savaşıdır. Bu soykırım savaşında hegemonik güçlerin, yine bölgesel ve uluslararası güçlerin çıkarları söz konusudur. Bu güçler Kürt sorununu sürekli birbirlerine karşı bir kart olarak kullandılar. Uluslararası güçler Ortadoğu'yu yeniden dizayn etmeyi amaçlamaktadır. Dizayn etmenin hedefinde öncelikli olarak Kürtler ve Kürdistan vardır. İmha, inkâr ve soykırım dışında herhangi bir siyasetleri yoktu bu güçlerin. Buna karşı çıkan da bir tek Önderliğimiz olmuştur. 40 milyona yakın nüfusu olan Kürt halkı Önderliğimizin bu çıkışından etkilenip, karşı çıkmıştır. 1999 yılından bu yana Ortadoğu yeniden dizayn edilmek istenmesine rağmen Önderliğimizin sergilediği direniş ve mücadeleyle komplo boşa çıkarılmıştır.”
‘KOMPLONUN HEDEFİ İDEOLOJİKTİR, PARADİGMASALDIR’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin yine kadın özgürlük hareketinin çıkışıyla birlikte Öcalan’ın Kürtlerin emperyalizmin ve ulus-devletin kontrolünden çıkmasına ön ayak olduğunu kaydeden Serhat, “Önderliğimiz Kürt sorununun temel nedenini açığa çıkarıp, bu sorunu dünyaya mal etti. Yine Ortadoğu toplumundaki cinsiyetçiliği, kadın üzerindeki tahakkümcü zihniyeti de açığa çıkartıp, bu yönlü de çığır açıcı yenilikler getirdi, kadına karşı cinsiyetçi yaklaşımlar konusunda da zihniyet değişimi yarattı. Bu değişim sadece Kürt toplumuna değil, tüm bölgeye de sirayet etti. Önderliğimiz, Kürt sorununun yanında, Ortadoğu toplumları açısından temel sorunlardan ikincisinin de kadın sorunu olduğunu da açığa çıkardı. Ulus devlet Ortadoğu'da kendisini bu her iki sorun üzerinde inşa etmiştir. Eğer bu her iki sorun çözülürse, Ortadoğu'nun temel sorunu çözülecektir. O açıdan komplonun hedefi ideolojiktir, paradigmasaldır” diye konuştu.
Komplonun 18’inci yıl dönümünde hem içte hem de dışta ideolojik, siyasal saldırıların gerçekleştiğini belirten Ronahi Serhat, 18 yıllık süreç boyunca kadın sorununun sadece Kürdistan’a değil, Ortadoğu’ya mal olduğunu söyledi.
“Ortadoğu açısından sosyalizmin yenildiğini, kapitalizmin başarılı olduğunu öne sürdüler. Ancak bunun böyle olmadığı Kobanê direnişiyle bir kez daha açığa çıktı ve sosyalizm evrenselleşti. Bu direniş, kadın özgürlük hareketiyle bir kez daha yeniden canlandı, dünya kadınlarına ve halklarına yansıdı; bu ruh yeniden yaşam buldu. Eskiden sadece Kürt kadınlarının omzunda silah vardı ama şimdi Arap kadınları da faşizme, zulme karşı silah kaldırmaktadır. Zulme, faşizme karşı kendini savunmak, öz savunma bilincini, kadın iradesini geliştirme anlayışı tüm Ortadoğu kadınlarına yayılmaktadır. Yani bugün demokratik ekolojik cins özgürlüğüne dayalı paradigmayla birlikte ulus-devlet zihniyeti çürümüş durumdadır” diyen Serhat, komploya karşı mücadelenin, kapitalizmin küresel, hegemonik maskesini düşürdüğünü, kötü amaçlarını ortaya çıkardığını vurguladı.
Bu 18 yıllık mücadele sürecinde, mücadele alanlarının, öz savunma alanlarının genişlediğini de kaydeden Serhat, şunlara dikkat çekti: “Ortaya çıkamayan kesimleri açığa çıkardı. Yine Afganistan, Mısır ve Arap kadınları farklı farklı biçimlerde iradelerini açığa çıkardılar. Aynı zamanda dünya çapında kadın sorununda ideolojik olarak tıkanma yaşayanların ufkunu açtı. Bu anlamda yürüttüğümüz özgürlük mücadelesi sadece bizimle sınırlı kalmadı, dünya kadınlarının özgürlük mücadelesine öncülük etti, çelişkileri ifşa etti. Bu anlamda kadın özgürlük hareketi olarak evrenselleştikçe üzerimize düşen sorumluluk ve görev alanlarının daha da genişlediği bilincini taşıyoruz. Bu bilinç geliştikçe de komployu boşa çıkarmakla mükellef bir hareket olduğumuzu daha derinden hissediyoruz. Önderliğimizin varlığı ve özgürlüğü bizim varlığımız ve özgürlüğümüz anlamına gelmektedir. Ancak bugüne kadar yürütülen mücadeleler, yapılan eylemsellikler Önderliğimizin özgürlüğünü sağlamamıştır. Biz bugün kadın hareketi olarak en çok bu konu üzerinde duruyoruz.”
‘YAŞAMIN HER ANINDA ÖNDERLİĞİMİZİN PROJESİNİ SÜRDÜRECEĞİZ’
Kadının Öcalan’a bağlılığının, ideolojik, felsefi, ruhsal olduğunu söyleyen Ronahi Serhat, “Önderliğimiz ilk çıkışından bu yana toplumsal geriliklere rağmen kadın sorununa eğilmiş, erkeğin geriliklerini aşmaya yönelmiştir. Önderliğimizin bu yaklaşımına karşılık çok fazla anti-propaganda yapılmış olmasına rağmen ısrarla bu konuya yönelmiş, her anını kadın özgürlüğü için mücadeleye dönüştürmüştür. Bu anlamda biz Önderliğimize borçluyuz.
Önderliğimiz beş savunma yazıp, AİHM'e sundu. Bu savunmalar her şeyden önce biz kadınlara sunulmuştur, biz böyle okuduk. Ağır İmralı tecridine rağmen Önderliğimiz kadın yoğunlaşmalarını hız kesmeden sürdürdü. Mevcut erkek paradigmasına karşılık kadın paradigmasını alternatif olarak sundu. Bundan büyük moral aldık, Önderliğimizin bu projesini yarım bırakmamak için mücadele içerisinde olduk. Bu mücadeleyi toplumsal ve savunma alanında gittikçe de derinleştiriyoruz.
Kadınlar bugün de görüldüğü gibi iradeleşmiş, kendi savunmasını alacak düzeye gelmiştir. Fakat bizim kadınlar olarak bu paradigmayı daha fazla tanıtmamız, yaymamız gerekmektedir. Artık kadınların özgürlüğünün zamanı gelmiştir. O açıdan biz hiçbir zaman bu projenin yarım kalmasına izin vermeyeceğiz. Çünkü bu Önderliğimizin ‘yarım kalan projem’dir dediği projeydi. Bunu devam ettirmek de biz kadınların görevidir” diye konuştu.
‘EN BÜYÜK CEVAP ÖZGÜRLÜK SAFLARINA KATILMAKTIR’
Kadın ve gençlerin toplumun dinamizmi olduğunu, bu kesim olmadan toplumun ilerleyemeyeceğini belirten Serhat şunları söyledi: “Eğer bugün düşman inkâr ve imha stratejisini amaç haline getirmişse, o zaman genel bir direniş gerekmektedir. Soykırıma karşı daha güçlü örgütlenmeye gidilmelidir. Gençlerin bu soykırım uygulamalarına karşı geliştirdikleri direnişi kutsal görüyoruz. Ama bu komplonun boşa çıkarılması için özgürlük saflarına katılımın daha fazla olması gerekir. O açıdan öz savunma direnişi 2017 yılı açısından çok önemlidir. Çünkü şiddet ve savaş dışında herhangi bir yöntem kullanılmamaktadır. Siyaset alanı bırakılmamıştır. Buna karşı gençler öz savunma anlayışına göre kendilerini örgütlemelidirler. Kürdistan genç kadın devrimcilerinin ulusal birliği geliştirmeleri, diğer halkların gençleriyle de bu faşizme karşı durmaları gerekir.
Bu açıdan 2017 yılında durmadan mücadeleyi yükseltmek gerekir. Elbette alanları boş bırakmamak, örgütlenmek gerekir fakat zihniyet, yaşam mücadelesi de gereklidir. Komployu boşa çıkarmak kapitalizmin yaşam felsefesine karşı mücadele etmektir. Gençler üzerindeki ideolojik saldırıları boşa çıkarmak, gençleri özgürleştirmek gerekir. Yine kadına karşı şiddete, toplumsal baskıya karşı mücadele etmek, kendini eğitmek de önemlidir. Bununla bağlantılı olarak sistem kurmak lazım. Bu anlamda komployu boşa çıkarmak, kendi sistemini inşa etmektir. Komün ve meclisleri örgütlemek, öz savunmayı pratikleştirmektir. Ekonomik, siyasi, kültürel, ideolojik olarak örgütlenmek komployu boşa çıkarmaktır. Demokratik Ortadoğu konfederalizmini gerçekleştirmek de komployu boşa çıkaracaktır.”
‘ÖNDERLİĞE SAHİP ÇIKMAK İNSANLIĞA, ÖZGÜR DÜŞÜNCEYE, ÖZGÜR TOPLUMA SAHİP ÇIKMAKTIR’
Enternasyonalist gençlerin, akademisyenlerin Öcalan’a sahip çıkmalarının çok anlamlı olduğunu dile getiren Ronahi Serhat, Öcalan için gerçekleştirilen Avrupa yürüyüşlerini selamladı. Bu özgürlük çizgisini sahiplenenlerin daha fazla olduğunu bildiklerini kaydeden Serhat, “Onlar da insanlık değerlerini ortadan kaldıran kapitalizmden rahatsızdırlar. Bu anlamda önderliğe sahip çıkmak insanlığa sahip çıkmaktır, özgür düşünceye, özgür topluma sahip çıkmaktır. 15 ülkeden gelen bu şahsiyetleri önemli buluyoruz ve özgürlük mücadelesinin evrensel olduğunu görüyoruz. İnsanlık değerleri birdir. Bu açıdan bu katılımları bu şekilde ele alıyoruz, bizler açısından da bir moraldir. O açıdan 2017 yılında bu tecridin, genel İmralı sisteminin kabul edilmemesi gerektiğini belirtiyoruz. Önderliğimizin sesini kısarak, toplumu karanlıkta bırakmak, bu karanlık içerisinde de herkes planlarını hayata geçirmek istiyor. Ama artık bu özgürlük düşüncesi kadınlara ve halklara, insanlığa mal olmuştur. Kimse bunu saklayamaz. Bunu herkesin böyle bilmesi ve bu hukuksuzluğun ortadan kalkması gerekir” dedi.