KONGRA-GEL: Direnişi yükseltelim, açlık grevlerine sahip çıkalım
KONGRA-GEL, her alanda direnişi yükselterek zindanlardaki süresiz dönüşümsüz açlık grevİ eylemcilerine sahip çıkma çağrısında bulundu.
KONGRA-GEL, her alanda direnişi yükselterek zindanlardaki süresiz dönüşümsüz açlık grevİ eylemcilerine sahip çıkma çağrısında bulundu.
KONGRA-GEL Eşbaşkanlık Divanı, Türkiye’deki cezaevlerinde devam eden süresiz dönüşümsüz açlık grevlerine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. KONGRA-GEL, Erdoğan-Bahçeli faşist ittifakının Kürdistan halkları ve Türkiye demokrasi güçlerine karşı yürüttüğü çökertme planı çerçevesinde, zindanlarda da özgürlük tutsaklarına karşı 12 Eylül 1980 faşizminin uygulamalarını aşan boyutta baskılar ve hak ihlalleri yaşandığını belirtti.
'TALEPLERİ KÜRDİSTAN HALKLARI VE DEMOKRASİ GÜÇLERİNİN DE TALEPLERİDİR'
KONGRA-GEL Eşbaşkanlık Divanı açıklamasında şu ifadelere de yer verildi:
"Önder Apo üzerinde uygulanan tecrit, halklarımız üzerinde yürütülen topyekün savaş ve zindanlarda yaşanan zulümlere karşı, 15 Şubat tarihinde İzmir-Aliağa-Şakran cezaevinde özgürlük tutsaklarının başlattığı süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi, önce Ankara-Sincan‘a ve daha sonra da diğer zindanlara yayıldı. Bugün itibariyle 52. güne ulaşan Şakran cezaevindeki grev, açlık grevcilerinin yaşamı açısından tehlikeli bir sürece girmiştir.
80’li yıllardan başlayarak Heval Mazlum, Dörtler, Hayri, Kemal, Akif ve Ali Çiçek’lerin öncülük ettiği zindan direnişleri, Özgürlük Mücadelesinde tarihi gelişmelere yol açtılar. Şimdi de devletin halkımıza karşı her alanda yaptığı zulüm ve katliamlara karşı zindanlarda yürütülen direnişler, bu zindan direniş geleneğinin bir devamıdır.
Zindan direnişçileri; Önder Apo’nun üstündeki tecridin kaldırılmasını ve savaş konseptinden vazgeçilerek çözüm eksenli olarak Önder Apo ile masaya dönülmesini ve zindanlardaki hak ihlallerinin durdurulmasını talep ediyorlar.
Bu talepler aynı zamanda Kürdistan halklarının ve tüm Türkiye demokrasi güçlerinin de ortak talepleridir. Bu nedenle de özgürlük ve demokrasi isteyen herkes bu taleplerin arkasında durmalı, zindanlardaki direnişlere destek amaçlı olarak her alanda açacakları çadırlarda açlık grevi ve oturma eylemi gibi farklı eylemlerle, zindan direnişlerinin sesini tüm dünya kamuoyuna duyurmalıdır.
Avrupa, Avusturalya, Kanada, Amerika, Rusya Federasyonu, Japonya ve diğer alanlarda yaşayan halklarımız, zindan direnişlerine karşı ahlaki ve insani sorumluluklarını en etkili bir şekilde yerine getirmenin çabası içinde olmalıdır.
'FAŞİZME KARŞI DİRENİYORLAR'
Unutulmasın ki; onlar, zindanlarda bedenlerini riske sokarak faşizme karşı direniyorlar. Biz dışardakiler ise çok daha fazlasını yapabiliriz, hep birlikte direnişi yükselterek faşizmi yenebiliriz. Mutlaka kazanacağız şiarıyla, bulunduğumuz her alanda direnişi yükselterek zindanlarda süresiz ve dönüşümsüz açlık grevlerini yürüten yoldaşlarımıza sahip çıkmalıyız.“