Korucular arasında 'çözüm süreci'nin ilk istifası Güçlükonak'tan

Korucular arasında 'çözüm süreci'nin ilk istifası Güçlükonak'tan

Şırnak'ın (Şırnex) Güçlükonak (Basan) ilçesinde Korucubaşı Hasan Özer, korucu olan kardeşi Ezdin Özer ile birlikte istifa etti. İstifa eden Hasan Özer, çalışacak başka iş olmadığı için koruculuk yaptıklarını belirterek, "Artık ayrışma değil birleşme zamanı olduğunu düşünüyorum" dedi. 

Bir taraftan AKP hükümeti yeni koruculuk kadroları dağıtırken, diğer taraftan yıllardır koruculuk yapanlar da istifa ediyor. Güçlükonak'ın Damlabaşı köyünde (Dilopkê) Korucubaşı olan Hasan Özer ile kardeşi Ezdin Özer koruculuktan istifa ederek silahını bıraktı. Konuya ilişkin bilgi veren Hasan Özer, koruculuktan 3 ay önce istifa etmek için Güçlükonak İlçe Jandarma Komutanlığı'na dilekçesini verdiğini; ancak dilekçesinin 6 Nisan'da kabul edildiğini söyledi. 

Hakkında kadınları korucu yaptığı yönünde iddiaların dolaştığını ve bundan ailece olarak çok rahatsız olduklarını ve bu iddialar karşısında tepkisini ortaya koymak için kardeşi Ezdin Özer ile birlikte koruculuktan istifa ettiğini kaydeden Hasan Özer, "Biz ne olursa olsun kadınları korucu yapmayız. Biz de çalışacak başka bir şeyimiz olmadığı için koruculuk yapıyorduk. Ama artık anladık. Ve şu saatten sonra koruculuk yapmanın bir anlamı kalmadı. Ben artık ayrışma değil birleşme zamanı olduğunu düşünüyorum. Kendime başka bir iş bulup çalışacağım. Ama artık koruculuk yapmayacağım. Ben Konya'ya inşaatta çalışmak için gittim. Kardeşim Ezdin de çalışmak üzere Kuzey Irak'a gitti" şeklinde konuştu. 

BDP Grup Başkanvekili ve Bingöl (Çewlîg) Milletvekili İdris Baluken, bir gün öncesinde koruculuğun kaldırılması için meclise kanun teklifi verdi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 21 Mart 2013 tarihinde yaptığı demokratik siyaset çağrısı ile silahların devreden çıkacağı bir sürecin gündeme geldiğine dikkat çekilen kanun teklifinin gerekçesinde, "Son dönemde Türkiye’deki siyasal gelişmişliğin artması sonucunda koruculuk sistemi de kendi işlevini yitirmiştir" denildi.

Koruculuk sisteminin kaldırılması, korucuların sonraki yaşamda sosyal ve ekonomik entegrasyonunun sağlanması gerektiğini vurgulayan BDP, şunları belirtti: "Ayrıca belirtmek gerekir ki; uzun süre savaşın ve çatışmanın içerisinde bulunan köy korucularının bu koşullardan ötürü post travmatik stres sendromu yaşadıkları bilimsel bir gerçektir. Yaşanan bu sendromun hem bireysel hem de toplumsal bazda etkilerinin olacağı ise açıktır. Dolayısıyla koruculuk sisteminin kaldırılması ile beraber mevcut koruculara sosyal hizmetler, psikoloji gibi ilgili alanlardaki yetkin kişilerden oluşan heyetler tarafından söz konusu sendromun etkilerini gidermeye yönelik sağlık ihtiyaçlarını giderecek hizmetlerin verilmesi gerekmektedir.

Böylece Türkiye’de toplumsal huzur ve barış, demokratik gelişme, köylere geri dönüşün sağlıklı olması, yöresel huzursuzlukların son bulması, ilgili bölgelerde insanlar arasında kurulan ve devletten alınan güçten kaynaklı enformel ilişkilerin eşitlik temeline girmesi olguları olumlu anlamda etkilenecektir."