Kouchner, Franceschi ve Chaliand Rojava’yı yazdı

Kouchner, Franceschi ve Chaliand Rojava’yı yazdı

Kasım ayında Rojava’ya bir ziyarette bulunan Fransa eski Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, yazar Patrice Franceschi ve jeo-stratejist Gérard Chaliand,  Le Monde gazetesinde yayınlanan yazılarında Kürtlere destek çağrısı yaptılar. Rojava’da tüm halkların ve inançların birlikte yaşadığı sistemden övgüyle bahsedilen yazıda, Kürtlerin insanlığın ortak değerlerini savunduğunun da altı çizildi.

DAİŞ çetelerinin barbarlığı hayata geçirdikleri kaydedilen yazıda, “Kürtleri tek başına direnmeye mi terk edeceğiz? Tehdit bölgesel değil ve bizi de ilgilendiriyor; Kanada Parlamentosu’ndan Kabil ülkesine kadar herkesin de bildiği gibi...” denildi.

Rojava’da kurulan sisteme övgülerin dikkat çeken Kouchner, Franceschi ve Chaliand, kurulan demokratik sistemde Arapların ve Hıristiyanların da yerlerini aldığı ve kadın-erkek eşitliği, din-devlet işleri ayrımı ile insan haklarının kanunlara geçtiği hatırlatıldı. Rojava’nın bölge için örnek teşkil ettiği belirtilen yazıda şöyle denildi: “(Rojava sistemi) tüm Ortadoğu için bir örnek. (YPG ve YPJ’li) savaşçılar tüm bu idealler için olağanüstü düzeyde motive olmuşlar.”

‘TÜRKİYE DESTEKLİ ÇETELERCE EZİLMELERİNE MÜSADE EDİLMEMELİ’

Kobane’de aylardır süren direnişe de dikkat çekilen yazıda, YPG-YPJ savaşçılarının silah üstünlüklerine rağmen DAİŞ çetelerine karşı kahramanca direndiklerine değinildi. DAİŞ’in kullandığı tanklara karşı savunma silahlarının olmadığı belirtilen yazıda, “Bizim de savunduğumuz değerler için savaşanları DAİŞ çetelerinine ezilmelerine müsade edemeyiz. Bu terör stratejisi, bölgesel ajandası açıkça ABD ve Avrupa ile uyuşmayan NATO üyesi Türkiye tarafından destekleniyor” sözleriyle Türkiye destekli çetelere karşı YPG’ye silah yardımı yapılması istendi.

‘DAİŞ KARŞISINDA GERİ ÇEKİLMEMEK VE ESİR DÜŞMEMEK’

Bernard Kouchner, Patrice Franceschi ve Gérard Chaliand, Serêkaniyê’de yaptıkları gözlemlere de değindikleri yazılarında, YPJ savaşçılarının kararlı duruşlarına da dikkat çektiler. Yazıda, YPJ ve YPG savaşçılarının mücadele azimlerine dikkat çekilirken, DAİŞ çetelerine karşı dahi kindarca tutum içinde olmamalarına vurgu yapıldı.

Fransız heyet üyelerinin yazısında şöyle denildi: “18 yaşında askeri elbiseleriyle, tümü gönüllü olan ve son üç gündür ön cephede çamur içinde savaşan kadın savaşçıları dinledik. Aralık vermeden saldırıyorlar. YPG savaşçılarının stratejisi: Boğaz kesen DAİŞ’çiler karşısında ne olursa olsun geri çekilmemek. Tercihleri ise basit; kadınları diri diri kesenlerin eline düşmemek. Oldukça aydın ve ilericiler. Ölüm, savaşının bir ucunda onları bekliyor. Erkek savaşçı yoldaşları da aynı mantıkla hareket ediyorlar. Savaşların en vahşisini temsil eden canavarlara karşı ise tek bir ‘kindarca slogan’ atmıyorlar.”

‘DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE TÜRKİYE’DEN SALDIRDILAR’

DAİŞ’in 10 yaşındaki çocuğa dahi ‘din dışı’ ilan ettikleri kişileri nasıl boğazlayacağını öğrettiğinin altı çizilen yazıda, YPJ Kobanê komutanlarından Narin Afrin ile Skype üzerinden yapılan görüşmeye de atıfta bulunuldu. Afrin’in, DAİŞ’e karşı Kobane’nin adım adım savunulduğunu söylediği kaydedilen yazıda, Türkiye topraklarından kente yapılan DAİŞ saldırısı da hatırlatıldı ve bunun tüm dünyanın gözleri önünde yapıldığı vurgulandı.

HIRİSTİYANLAR İLE SÜNNİ TEMSİLCİLERİN GÖRÜŞLERİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Le Monde’daki yazıda dikkat çekilen bir diğer konu ise, Rojava’da yaşayan Hıristiyanların Kürtlerle birlikte DAİŞ’e karşı verdikleri mücadele oldu. Hıristiyan halkın temsilcilerinin Suriye’de yaşamak istediklerinin altını çizdikleri kaydedilirken, Rojava Meclisi Başkan Yardımcısı Nazire Goriye’nin şu sözlerine de yer verildi: “Bugün tüm ezilenleri savunmazsak, yarın bizi savunacak kimse olmayacak.”

Suriye’deki önemli aşiret şeyhlerinden Meşair Şammar’la da görüşen Fransız heyet üyeleri, Şammar’ın kendilerine, ‘DAİŞ ile Sünni İslam arasındaki farkın görülmesi gerektiğini’ söylediğini belirttiler. Şammar’ın, ‘Alman faşistlerini yok ederken Almanları tarihten silmek istemediniz, bizden de DAİŞ’le savaşırken Sünni İslam’dan nefret etmemizi beklemeyin’ sözünün de altı çizildi.

‘KÜRTLER ASKER DEĞİL SİLAH DESTEĞİ İSTİYORLAR’

Fransız heyeti üyeleri yazılarının sonunda, Fransa’nın DAİŞ ile mücadelede Kürtlere silah yardımı yapması çağrısında da bulundular.  Kürtlerin, Batılı ülkelerin bölgeye asker göndermesini istemediklerinin vurgulandığı yazıda, son olarak şu çağrı yapıldı: “(Kürtler) sadece ortak değerlerimizi savunmak için silah istiyorlar. Bizler, Fransızlar, kendimizi saklamayalım. Bu ya şimdi ya da hiç gibi birşey. Yarın çok geç olacak. Her zaman olduğu gibi. Anti tank mayınları ile iki yıla kadar yenilenecek olan Milan tank savarlarının bize maliyeti sıfır.”