Krizi fırsata çevirenlerin listesi!

Krizi fırsata çevirenlerin listesi!

Ekonomik krizi gerekçe göstererek çalışanları düşük ücrete tabi tutan yada işten çıkarmaları hızlandıran işverenler, Türkiye'nin en zenginleri listesinde yer aldı. Listede yer alan isim ve şirketler, sermaye kesiminin krizi fırsata çevirdiğini bir daha gösterdi. Listede, iş cinayetlerine yol açan şirketler de var.

AKP hükümetinin Türkiye'si, işçi ve emekçi yığınları yoksullaştırırken zenginlerin de servetlerini artırmalarına olanak tanıyor.

Forbes Dergisi, her yıl hazırladığı “En zengin 100 Türk” listesini açıkladı. Listenin ilk sırasında Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, 3.4 milyar dolarlık servetiyle yer aldı. Şahenk'in geçtiğimiz yıl saniyede 25 dolar kazandığı hesaplandı.

Doğuş Holging'le birlikte listede yer alan pek çok şirket, çalışanlara yönelik haksız uygulamalarıyla biliniyor. Sendika karşıtlığı yapan ve kötü çalışma koşullarını dayatmalarının yanısıra krizi bahane ederek işten çıkarmalara başvuran şirketlerin "en zenginler" listesinde yer alarak, krizin faturasını emekçilere ödettikleri tescillenmiş oldu.

SENDİKA KARŞITLIĞI, İŞTEN ATMALAR, ÖDENMEYEN ÜCRETLER...

"En zengin Türkler" listesindeki şirket ve sahiplerinin sicillerine bakıldığında zenginliklerini nasıl korudukları ve krizi fırsata çevirdikleri anlaşılıyor...

Doğan Grubu tarafından Doğuş Grubu'na satılan Star Televizyonu'nda 60'dan fazla çalışanın işine, ekonomik kriz de gerekçe gösterilerek 2011'in ekim ayında son verilmişti. Grubun genel müdür yardımcısı Ömer Özgüner söz konusu dönemde yaptığı açıklamada işten çıkarmaları savunacak kadar ileri giderek; bunun, kadrolarına yeni isimleri dahil etme gibi 'olumlu' bir duruma yol açacağını belirtmişti. Doğuş Holding, aynı zamanda, önceki yıllarda sendikaya üye olan çalışanlarının işlerine son vermesiyle de tanınıyordu.

Fiba Holding de, "En zengin 100 Türk" listesinde üçüncü sırada yer alıyor. Fiba Holding'in sahibi Hüsnü Özyeğin de sendika karşıtı uygulamalarıyla biliniyor. Buna ilişkin son uygulaması ise, sendikalaşmak isteyen kadın çalışanları fabrikaya kilitlemek olmuştu.

Listedeki Enka İnşaat da çalışanlarının haklarını kırparak zenginleşen şirketler arasında. Enka Holding’le sözleşme imzalayıp Moskova’ya havaalanı inşaatı için çalışmaya giden işçiler, bilgilerinin dışında, taşeron şirketlerde çalışmak zorunda bırakılmıştı. İşçiler, ağır şartlarda çalıştırıldı ve maaşlarıyla birlikte mesai ücretlerini de alamadılar.

Yıldız Holding ise geçtiğimiz ocak ayında sendikalı işçilere baskısıyla gündeme geldi. İşçilere sendikadan istifa etmeleri yönünde dayatmada bulunan şirket, çalışanların direnişiyle karşılaştı.

İŞÇİNİN ÇALIŞMA SÜRESİ PATRONA YETMİYOR!

"En zengin 100 Türk" listesinin 19. sırasında yer alan Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu da çalışma koşullarına yönelik katı tutumuyla biliniyor. Bunun örneği olarak Zorlu'nun, 2011'de Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın "enerji tasarrufu sağlamak için memura erken mesai önerisi"ne desteği hatırlanabilir: "Sabah 06.00'da mesainin başlaması ve cumartesi de çalışılması ile ilgili fikri sonuna kadar destekliyorum. Türkiye'nin verimli ve çok çalışan bir ülke olması gerekiyor. Bu fikrin doğru olduğunu düşünüyorum. ABD bu şekilde çalışıyor. Biz onlardan çok mu ileriyiz ki bu kadar tatil yapıyoruz..."

Listedeki Limak Holding de, krizi bahane göstererek ve işçi kıyımına başvurarak ülkenin en zenginleri arasına dahil oldu. 3 Kasım 2011'de Limak Holdinge bağlı İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı Yer Hizmetleri A.Ş firmasında tüm havayolu ve diğer firma patronları ortak planlı bir işlemle toplu iş sözleşmesini işlevsiz bırakmak ve 700’e yakın çalışanın işine son vermek için uygulamalarda bulundu. Şirket, işçilerin buna dair mücadelesini ise "zorunlu ücretli izin" dayatarak kırmak istedi.

ÖLDÜRESİYE ÇALIŞTIRIP ZENGİNLEŞİYORLAR...

Türkiye'nin en zenginlerinin şirketlerinde çalışanlar için can güvenliği de bulunmuyor. Listenin 28. sırasındaki Park Holding, iş cinayetleriyle hatırlanıyor. Ciner grubunun sahibi olduğu Park Holding’e devredilen Afşin- Elbistan Termik Santrali'nde 2011'de meydana gelen göçükte 11 işçi yaşamını yitirmişti. Şirket, sahibi ülkenin en zenginlerinden olmasına rağmen, işçileri denetimsiz şekilde çalışmaya mecbur etmişti. Göçükte ihmalin olduğu tespit edilmiş ve kamu davası başlatılmıştı.

Sahibi Mehmet Nazif Günal'la birlikte 20. sırada yer alan MNG Holding için ise "ormanlık alanlarda yangın çıkardığı" iddiası gündemde. Holdingin ormanlık alanın tahsisi için yaptığı başvuruların reddesilmesinden hemen sonra bu bölgelerde yangın çıktı ve alanlar holdinge verildi!

MNG Holding, iş cinayetleriyle de biliniyor. Bulgaristan'da şirkete bağlı çalışan işçiler Temel Yediyıldız, Bünyamin Ateşli ve Birol Şahin bir viyadük kolonunun betonu dökülürken kalıbın patlaması üzerine yaşamlarını yitirdi.