Kubilay: 20 Kasım'da direnişi büyütmek için toplanıyoruz

HDP Sözcüsü Günay Kubilay, 20 Kasım'da düzenleyecekleri kapsamlı toplantıda, yenş yol haritası ve direnişi büyütmek için kararlar alacaklarını duyurdu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Günay Kubilay, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken, Genel Merkez binasında basın toplantısı düzenledi.

'SEYİT RIZA'YI İDAM EDEN ZİHNİYET İKTİDARDA'

Kubilay’ın konuşmasının satır başları şöyle:
"Zulmün ve zalimin karşısında boyun eğmeyen Seyit Rıza ve arkadaşlarını HDP olarak minnetle ve saygıyla anıyoruz. Dersim için özür dileyen Erdoğan, aynı zihniyeti sürdürüyor.
Erdoğan resmi verileri de göstererek katliamda 13 bin 806 kişinin katledildiğini açıklamıştı. Bu cümleleri kuran Erdoğan bugün, devlet iktidar güçleriyle ittifak kurarak, tarihsel Kürt düşmanlığı üzerinden saldırılarını ne yazık ki sürdürüyor. AKP’nin bugün Kürtlere dayattığı savaş ve şiddet konseptinin 1938 katliamını gerçekleştiren zihniyetten bir farkı yoktur. Üstelik bugün sadece saldırıyı herhangi bir Kürt kentiyle de sınırlı tutmuyor, bu saldırıları sınır ötesine de taşımış ve bütün bölgeye yaymış durumdadır.

BELEDİYELERİN GASBI

31 Mart seçimlerinde aldığımız 65 belediyeden 6’sı KHK kumpası ile gasp edilmişti. Bu zamana kadar 20 belediyemize kayyum atandı! Biz bu açıklamayı yaparken bu sabah Savur Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Öncü, Mazıdağı Belediyesi Eşbaşkanı Nalan Özaydın, Suruç Belediyesi Eşbaşkanı Hatice Çevik ve Derik Belediyesi Eşbaşkanı Mülkiye Esmez evlerine yapılan polis baskınıyla gözaltına alındı. Belediyeler ise hâlâ polis ablukasında.
Dikkatinizi çekmek isterim ki, bugün gözaltına arkadaşlarımızın tamamı kadın. Kayyumun aynı zamanda özgür kadın iradesine yönelik bir saldırı olduğunu kendileri itiraf etmişlerdi. Üstelik 25 Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele haftasındayız ve AKP kadın iradesine yönelik saldırıyı büyüterek derinleştiriyor. Kadın Meclisimizin 25 Kasım’a yönelik broşürleri 'İtaat etmiyoruz' sözleri gerekçe gösterilerek toplatılmaya başlanmıştır ve hiçbir yasal dayanak da yoktur. İktidar karşısında özgür kadın iradesi görmek istemeyen AKP-MHP iktidarının ancak kendisine biat edenlere yaşam şansı tanıdığını gösteriyor. Şimdiye kadar 32 belediye eşbaşkanımız gözaltına alındı ve 14’ü tutuklu. Şimdiye kadar yüzlerce belediye meclis üyemiz gözaltına alındı ve 9’u tutuklu.
Sadece Diyarbakır, Van, Mardin şehirlerimizdeki 174 belediye meclis üyesi görevden fiilen uzaklaştırıldı. Bundan dolayı diyoruz ki kayyım bir rejim uygulaması olarak herkese atanmış oluyor. Hatta AKP kendisine de bu vesile ile kayyım atmış oluyor! Her şeyi gasp ediyor, her şeye ipotek koyuyor.
Bu vesile ile belediyeler özgün ve özerk idari yapılar değil, saraya bağlanmış ve atanmışların yönettiği birer klasik devlet kurumuna dönüştürülmüştür. Gülünç bir şekilde de şehirlerin her tarafına ‘sıfır borç’ pankartları asarak kampanya yürütüyorlar. Bu kampanya ikiyüzlülüğün resmidir. Kayyumların bıraktığı borç: 5 milyar 700 milyon liradır. Resmi olmayan borçların ise bunun birkaç katı olduğuna kuşku yok. Bunların nereye harcandığını, nasıl harcandığını ise biz bilmiyoruz, kamuoyu bilmiyor, harcayanların dışında hiç kimse bilmiyor.

SİYASİ SOYKIRIM OPERASYONLARI

HDP Gençlik Meclisi üyesi 35 arkadaşımız gözaltına alındı. İstanbul’daki haksız ve hukuksuz gözaltılar da arkadaşlarımıza işkence yapıldı. İşkencenin yanı sıra ‘toplu fotoğraf’ çektirme baskısı da uygulandı.  Sadece işkenceyi yapanlar değil, bu işkenceyi savunanlar da, ona göz yumanlar da işkence suçunun ortağıdır. AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan Meclis Genel Kurulu’nda gözaltına alınan gençler için “Emniyet’te slogan attılar” diyerek işkenceyi meşrulaştırmaya çalışan ve suça ortak olan bir zat olarak kendisini ortaya koymuştur. İşkence bir insanlık suçudur. İnsanlık suçlarının zaman aşımı olmaz. Bu suçu işleyenlere sesleniyoruz: Bugün değilse yarın mutlaka yargılanacaksınız. Hak ettiğiniz cezayı alacaksınız. O dönemde de bugün sırtınızı dayadığınız herhangi bir otoriter iktidar sizi yargının önüne gitmekten kurtaramayacaktır.
Hepsi bu kadar değil. Her gün hukuk adı altında adalet kıyımı ile karşılaşıyoruz. Bu kıyımın son örneklerinden biri Ahmet Altan’ın yeniden tutuklanmasıdır. Aynı bağlam içerisinde evvel ki gün Rabia Naz Vatan’ın şüpheli ölümünün araştırılması için kurulan Meclis Komisyonunun çalışmalarını takip eden gazeteci Canan Coşkun ve belgeselci Kazım Kızıl’ın, dün ise Rabia Naz’ın babası Şaban Vatan’ın gözaltına alınmış olmasıdır

'DİRENİŞE YENİ BOYUT KAZANDIRACAĞIZ'

Biz bu saldırılara karşı demokratik ve meşru bir direniş hattı oluşturduğumuzu ve buna süreklilik kazandırdığımızı herkes biliyor. 20 Kasım’da belediyelerimizin giderek gasp edilmeye başlandığı günden bu yana demokratik bir direnişimize yeni önerileri de değerlendirmek üzere kapsamlı geniş ölçekli bir toplantı gerçekleştireceğiz. Bu toplantıya milletvekillerimiz, PM, MYK üyelerimiz, belediye meclis üyelerimiz belediye başkanlarımız kadın ve gençlik meclisi üyelerimizin katıldığı bir toplantı yapacağız. Bunun yanı sıra hak örgütlerinin, sendikaların, STÖ’lerın katılacağı bir toplantı olacak. Bu toplantıda kayyımlar dahil yeni mücadele hattımızı dostlarımızla parti üyelerimizle seçilmişlerimizle değerlendireceğiz ve kendimize yol haritası oluşturacağız.”