Kubilay: Türkiye işgal ve sömürge politikası uyguluyor

HDP Sözcüsü Günay Kubilay, Türk devletinin Rojava'da işgal, Kuzey Kürdistan'da sömürge hukuku uyguladığına ve savaş suçu işlediğine dikkat çekti.

HDP Sözcüsü Günay Kubilay, HDP Genel Merkezi'nde haftalık gündem toplantısı düzenleyerek, güncel gelişmeleri değerlendirdi.
Kubilay'ın konuşmasının satır başları şöyle:

'SAVAŞ SUÇU İŞLEDİNİZ'

"Silah zoruyla Kürtleri yaşadıkları topraklardan koparıp etnik temizlik yaparak, demografik yapıyı değiştirerek bir insanlık trajedisinin altına imza altına imza atarak neyi kazandınız? Yüz binlerce sivili doğduğu büyüdüğü yaşadığı topraklardan sürdünüz. Pek çok çocuğu öksüz bıraktınız. Uluslararası hukuku ihlal ettiniz. Savaş suçu işlediniz. Sizin zafer dediğiniz, kazanım dediğiniz bu mu?
Fetih zoruna dayalı sömürgeci politikalar eşliğinde sürdürdüğünüz Suriye’yi bir ateş topuna dönüştüren yeni Osmanlı hayalleri mi kurduğunuz medeniyet? Yoksa savaş ve işgal girişimleriyle, yüzyıl boyunca ezilen, yok sayılan Kürt halkının üzerine tankıyla, topuyla, en modern savaş uçaklarıyla saldırmanız mı yeni medeniyet dediğiniz?
Bu savaş sürecinin tek kaybedeni Türkiye’dir.
Demokratik Suriye Meclisi, yaptığı resmi açıklamada şu ana kadar 235 sivilin yaşamını yitirdiğini belirtti. Evlerini terk etmek zorunda kalan 300 bin sivilin evleri yağmalandı. Kimyasal silah kullanımına gelince, Rojavalı doktorlar başta olmak üzere birçok basın organı tarafından kimyasal dâhil yasak silahların kullanıldığına dair de çok güçlü iddialar dile getirildi. Bu iktidarın savaş suçu işlediğine kuşku yok.

'TÜRKİYE ÇEKİLMELİ'

Bu vesileyle bir kez daha Türkiye halklarına sesleniyoruz: AKP-MHP iktidarının ısrarla sürdürdüğü savaş ve şiddet politikaları bölücüdür. Türkiye Suriye’den tamamıyla çekilmelidir. Suriye’de Kürtlerin dahil edilmediği bir çözüm demokratik olmayacaktır

ESAD'A ÇAĞRI

Esad rejimine de şu çağrıyı yapıyoruz: Siz de Erdoğan’ın yolundan gitmeyiniz, eskiyi tekrar etmeyiniz. 8 yıl boyunca süregiden savaşta büyük bir yıkıma uğramış ülkenizde Kürtler dahil bütün Suriye halklarıyla birlikte savaşın soğuk külleri arasından özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik bir Suriye’yi inşa etmek mümkündür.

'ÇÖZÜMÜN ADRESİ İMRALI'

Washington’da, Moskova’da çözüm dilenmenize gerek yok. Çözümün adresi bir adım ötenizdedir. İmralı’dadır. Seçilmişlerdir, belediye eş başkanlarıdır, milletvekilleri ve Kürt halkının siyasi iradesini yansıtan partileridir. Aksi yaklaşımların tamamı çözümsüzlüktür, çıkmazdır, bütün bir ülkeye kurulmuş karanlık bir tuzaktan başka bir şey değildir. Hatırlamak isterim 'Gerekirse Suriye'ye dört adam gönderirim; Türkiye'ye 8 füze attırıp savaş çıkartırım' diyenler, bu toprakların insanlarına her türlü organize kötülüğü yapabileceğine kuşku duymamak gerekir.

MUHALEFETE TEPKİ

Peki, AKP’nin savaş politikalarına aktif destek veren muhalefet partilerinin, dünyada artık uluslararası mesele haline gelen Kürt sorununa yönelik çözümü nedir? Kürdün özerkliğine karşısınız, federasyona karşısınız, kendi kaderini tayin hakkı için yaptığı referandumu savaş gerekçesi yapıyorsunuz? Peki 40 milyonluk bu halka Allah aşkına ne öneriyorsunuz?

'KÜRT TEMİZLİĞİ YAPMAK İSTİYORLAR!'

Kuzey Suriye’de etnik bir Kürt temizlik yaparak Osmanlı dönemindeki iskan politikalarına benzer biçimde, selefi cihatçıları ve ailelerden oluşan yüz binlerce insanı yerleştirerek, demografik değişimin objesi haline getirmek istediğini biliyoruz.  Savaşın yeni aşamasında, mültecileri de bir tür işgalciye dönüştürecek olan ve yeni bir iç savaş tehlikesini körükleyecek bu politikaya, başta BM olmak üzere uluslararası düzeyde tepki gösterilmesini, uygulanmasını istiyor ve bekliyoruz.

'GÜVENLİK SORUNU OLAN TÜRKİYE DEĞİL, ROJAVA HALKLARI'

AKP İktidarı uluslararası kamuoyunda 'Türkiye’nin meşru güvenlik kaygıları' olduğunu iddia ediyor. Bazı yabancı devlet temsilcileri Erdoğan’ın gönlünü hoş tutmak için bu argümanı zaman zaman kullanmıştır. Ancak 9 Ekim’den bu yana asıl güvenlik kaygısı duyulması gereken tarafın Suriyeli Kürtler olduğu açığa çıkmıştır. Hava saldırıları sonucu sivillerin ve özellikle çocukların nasıl hedef alınmış olduğunu dünya kamuoyunca görüldü.

'KÜRT İLLERİNDE SÖMÜRGECİ HUKUK UYGULANIYOR'

Geçen gün uydurma bir gerekçeyle tutuklanan Amed belediye eş başkanımız Selçuk Mızraklı’nın tutuklanması siyasi rehine siyasetinin bir devamdır. Servis edilen fotoğraf Kürt halkının siyasi iradesine vurulan pranganın fotoğrafıdır.
Kayyum rejimiyle birlikte sömürge hukukunun uygulandığını rahatlıkla söyleyebiliriz.  Kürt halkının siyasi iradesini gasp eden, seçme ve seçilme hakkını yok eden kayyım rejimini reddediyoruz.
Her türlü meşru ve demokratik direniş çizgimizi büyüterek farklı biçimlerde, farklı eylem tarzlarıyla aralıksız olarak sürdüreceğiz."