Kürt partileri ve HDP: Türk ordusu derhal çekilsin!

Türk işgal saldırıları ardından Amed’de bir araya gelen ve aralarında HDP’nin de olduğu dokuz parti, saldırıların bir an önce durması ve Türk birliklerinin çekilmesini istedi.

Kürt partiler ve HDP, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik işgal saldırılarına karşı ortak bir açıklamada bulundu.

Hazırlanan metinde imzası olan parti ve hareketler şöyle: Azadi Hareketi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Partîya Azadi, Kürt Demokratlar Platformu (PDK), İnsan ve Özgülük Partisi (PİA), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi (TKDP).

Parti yöneticileri Türkçe ve Kürt yapılan açıklama için PSK İl Örgütü binasında toplandı.

SALDIRILAR DURMALI, TSK ÇEKİLMELİ

“Saldırılar durmalı, TSK bir an önce Güneybatı Kürdistan'dan çekilmelidir” başlıklı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Türk Silahlı Kuvvetleri uluslararası kamuoyunun ciddi ikaz ve kaygılarına rağmen, BM Sözleşmesinde yer alan devletlerin egemenlik haklarına ilişkin prensiplerini çiğneyerek, Rojava Kürdistan'ına karşı askeri saldırılara başladı.

Yaşam hakkı en temel insan hakkıdır. Savaşlar bu hakkı yok ederler. Temiz savaş yoktur, mağduru sivil halktır. Daha şimdiden onlarca sivilin yaşamına ve bir o kadar da yerleşim alanının yerle bir olmasına yol açan bu saldırılar, hükümet yetkililerin iddialarının aksine, barış, huzur ve güveni sağlayamayacak, aksine başta Suriye olmak üzere tüm Ortadoğu ve Türkiye'deki kaosu daha da derinleştirecektir.

SALDIRILAR KÜRDİSTAN’A YÖNELİKTİR

AK Parti hükümetinin, devletin askeri ve sivil yöneticilerinin saldırılara gerekçe olarak gösterdikleri ‘terör koridoru’ söylemi, kamuoyunu manipüle etmeye yöneliktir. Burası Kürd halkı ve öteki azınlıkların üzerinde birlikte yaşadıkları Kürdistan topraklarıdır ve bu saldırılar Kürdistan'a yöneliktir.

Hükümetin iddiasının aksine, bugüne kadar Suriye Kürdistan’ından Türkiye'ye yönelik hiçbir saldırı olmamış, bu ülkenin güvenliğini tehlikeye sokacak bir girişimde bulunulmamıştır.

KÜRT ANASINI GÖRMESİN POLİTİKASI

Güneybatı Kürdistan'ın siyasi güçleri her zaman Türkiye'ye barış elini uzattı ama Türkiye bu eli tutmadığı gibi, Kürd sorununa ilişkin geleneksel devlet politikası uyarınca, buradaki gelişmeleri ve yapıyı ‘ulusal güvenliği’ için tehdit olarak algıladı.

Saldırının asıl nedeni budur, devletin halkımızın diğer parçalardaki mücadelelerine olan karşıtlığıdır, ‘Kürd anasını görmesin’ politikasının tank, top ve savaş uçaklarıyla hayata geçirilmesidir.

Bu saldırılar, faşistler ve Türk ırkçıları tarafından her fırsatta hayata geçirilen Kürd düşmanlığını daha da kışkırtacaktır, Türkiye'deki gerginliği artıracaktır.

SALDIRILARIN FATURASI HALKA ÇIKARILACAK

Hükümetin, son gelişmeleri bahane ederek Olağanüstü Hal ilan etmesi, zaten kuşa çevrilmiş olan demokratik hak ve özgürlükleri tümden rafa kaldırması her an gündeme gelebilir.

Fırat'ın Doğu'suna fırlatılan füzeler, aynı zamanda ekonomik sorunlarla boğuşan, her gün yapılan zamlar altında inleyen halkın lokmasını daha da küçültecektir.

Özcesi, bu saldırıların faturası, başta Kürdler olmak üzere tüm vatandaşlara ve demokrasi güçlerine kesilecektir.

TÜRKİYE’YE BASKI YAPILMALI

Bu nedenle biz aşağıda imzası olan parti, siyasi yapılar, siyasi oluşumlar ve hareketler olarak saldırıların durdurulmasını, TSK'nin bir an önce Güneybatı Kürdistan'dan çekilmesini talep ediyoruz.

Başta ABD olmak üzere AB ve uluslararası toplumu ve kuruluşlarını, kamuoyunu saldırılarını durdurması için Türkiye'ye yönelik baskılarını artırmaya çağırıyoruz.

Türkiye'deki demokrasi, barış ve özgürlük güçleri, emek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları saldırılara karşı seslerini yükseltmelidirler.”

HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen açıklamanın ardından, partililerine yönelik dün parti binası önünde yaşanan polis saldırısına dair konuştu. Alökmen, AKP-MHP iktidarının savaşı gerekçe göstererek baskılarını arttırdığını kaydetti.