Kürdistani yapılar: Devlet somut adımlar atmalı

Kürdistani yapılar: Devlet somut adımlar atmalı

Diyarbakır'daki Kürt parti ve kurumlarının Ýmralı'da gerçekleşen görüşmelere ilişkin yaptıðı basın açıklamasında konuşan DDKD Genel Başkanı Ýmam Taşçıer, tüm ulusal ve toplumsal kesimlerin de dahil edilerek diyalogun müzakerelere dönüşmesini isteyerek, somut adımın devlet tarafından atılması gerektiðini ifade etti.

Diyarbakır'daki Kürt parti ve kurumları Ýmralı'da gerçekleşen görüşmelere ilişkin basın açıklaması yaptı. Sümerpark Resepsiyon Salonu'nda yapılan basın açıklamasına DTK Daimi Meclis Üyesi Seydi Fırat, HDK Diyarbakır Sözcüsü Hüseyin Bardakçı'nın yanı sıra BDP, Devrimci Demokrat Kürt Derneði (DDKD), Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP), KADEP, EMEP, ESP, Azadi Ýnisiyatifi ve Dicle Fırat Diyalog Grubu temsilcileri katıldı.

Ortak basın açıklamasını okuyan Devrimci Demokrat Kürt Derneði Genel Başkanı Ýmam Taşçıer, Türkiye'deki demokratikleşmenin önündeki en önemli engelin ülkenin en temel sorunu olan Kürt sorunundaki çözümsüzlük politikaları olduðunu kaydederek, devlet temelinde aktörler ve yöntemler deðişse de Kürt sorununa yaklaşımının özünün deðişmediðine dikkat çekti. Sorunun çözümünün diyalog ve müzakerelerle olacaðı konusunda hem fikir olan demokratik kamuoyunun bu konuda önemli destekler vermesine raðmen bu adımların devlet nezdinde karşılıðını bulamadıðını söyleyen Taşçıer, "Bu görüşmelerin diðer görüşmelerden farkı Sayın Öcalan ile Kürt siyasetçilerin de görüşmesiyle önemli bir boyut kazanmış olmasıdır. Görüşmelerin tekrar başlamasını önemli buluyoruz. Diyalogun müzakerelere tüm ulusal toplumsal kesimlerin de dahil edilerek sürdürülmesi gerektiðine inanıyoruz. Ancak daha önce yapılan görüşmeler ve görüşmelerin ardından açıða çıkan oyalama ve tasfiye hesapları başta Kürt halkı olmak üzere tüm toplumda büyük bir güvensizlik yaratmıştır. Bu nedenle başlatılan görüşmelerde atılacak her somut adım söz konusu güveni yeniden inşa edeceði de açıktır" ifadelerini kullandı.

Görüşmelerin yaşandıðı bu süreçte somut adımın devlet tarafından atılması gerektiðini ifade eden Taşçıer, "Süren askeri ve siyasi operasyonlar oluşan havayı zehirlemektedir. Yılbaşı günü 10 PKK'linin öldürülmesi ve 20 bölgenin askeri yasak bölgesi olarak ilan edilmesi gibi uygulamalar kamuoyunda hükümetin niyeti konusunda derin kuşkular doðurmaktadır. Demokratik çözümün bu baskı politikaları ile beraber yürüyemeyeceði olabildiðine açıktır. Çözüm istemeyen derin güçlerin Paris'te Kürt siyasetinin örgütsel ve diplomatik temsilcilerinden olan 3 Kürt kadın siyasetçiyi katletmesi Kürt halkının ulusal birliðine ve özgürlük istemlerine karşı yapılmış bir saldırıdır" açıklamalarında bulundu.

Sürecin kamuoyu ile paylaşılması ve şeffaf olunması gerektiðine dikkat çeken Taşçıer, "Biz Kürdistani yapılar olarak sorunun çözümünde önemli olan Kürt kimliðinin tanınması, Kürtçe'nin resmi olması, anadilde eðitim hakkı, kendi kendini yönetmeyi içeren siyasi statü ve Kürtlerin örgütlenme hakkı gibi dört temel talepteki ısrarımızı bir kez daha yeniliyor ve bu süreçte söz konusu taleplerle ilgili atılacak her adımın sürece büyük katkı sunacaðını düşünüyoruz" dedi.