Kürkçü: Kürt halkı yapması gereken her şeyi yaptı

Kürkçü: Kürt halkı yapması gereken her şeyi yaptı

BDP Mersin İl Örgütü'nün düzenlediği "Hükümet adım at" yürüyüşünde konuşan BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, "çözüm sürecine" değinerek, "Sayın Öcalan'ın başlattığı süreç ile büyük bir barış ufku açıldı. Kürt halkı yapması gereken her şeyi yaptı. Yok oluşuna direndi. Kendisine dayatılan inkar ve imhaya ve asimilasyona direndi. Artık sıra hükümetin adım atmasında" dedi. 

BDP Mersin İl Örgütü, BDP Genel Merkezi tarafından başlatılan "Hükümet adım at" kampanyası kapsamında il binası önünden Taş Bina'ya yürüyüş düzenledi. Yüzlerce kişi yanı sıra, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, BDP PM üyeleri Cihan Yılmaz ve Cemil Elden, il ve ilçe yöneticileri ile Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk'ün de katıldığı yürüyüşte, "Hükümet adım At", "Halk, önderliği, dili ve onurlu bir yaşam için direniyorlar. Talepleri taleplerimizdir", "Rojava devrimini selamlıyoruz" pankartlarının yanı sıra, 14 Temmuz "ölüm orucu" direnişinde yaşamını yitiren Kemal Pir, Hayri Durmuş, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz'ın resimlerinin yer aldığı pankart taşındı. Yürüyüşün ardından Taş Bina önünde hazırlanan açıklamayı okuyan BDP İl Yöneticisi Taybet Adıyaman, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "Demokratik kurtuluş, özgür yaşamı inşa" şiarıyla başlattığı süreçte, Kürt halkının üzerine düşeni yaptığını ve 1. aşamasının tamamlandığını belirtti. 

‘HÜKÜMET SAVAŞA HAZIRLIK POLİTİKASINDAN DERHAL VAZGEÇMELİDİR’

Adıyaman, "Bu aşamada PKK ateşkes ilan ederek elindeki esirleri serbest bırakmış, 8 Mayıs'tan itibaren silahlı güçlerini sınır dışına çekmiştir. Sürecin ikinci aşamasında devlet ve AKP hükümeti, adım atması gerekirken, tersine Kürdistan'da adeta fırsatçılık yaparak, yeni karakol ve kalekol yapımına başlamıştır. Kürt coğrafyasını insansızlaştırma projesi olan baraj ve HES'lerin yapımı sürmektedir. Hükümet, savaşa hazırlık politikasından derhal vazgeçmelidir" dedi. Adıyaman, sürecin ikinci aşamasında yapılması gerekenleri sıralayarak, Öcalan'ın sağlık sorunları nedeniyle İmralı Adası'na bağımsız doktor heyetinin gönderilmesi gerektiğini belirtti. 

‘KÜRT HALKI ÖLÜM ORUCU DİRENİŞÇİLERİNİN AYAK İZLERİNİ TAKİP EDİYOR’

BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise sözlerin 14 Temmuz "ölüm orucu" direnişinde yaşamını yitirenleri anarak başladı. Kürkçü, "Kemal Pir, M. Hayri Durmuş, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz; Kürt halkının sonraki 30 yıl boyunca takip edeceği ayak izlerini, Diyarbakır zindanlarına bıraktılar. Oradan yürüyerek Kürt halkı, Kürdistan'ın erkekleri, kadınları, köylüleri, işçileri, gençleri, çocukları, kendi varlıklarını ve kimliklerini yok sayanlara kabul ettirdiler. 'Vardık, varız, var olacağız' dediler" diye konuştu. 

‘TÜRKİYE’DEKİ DİRENME AZMİ KÜRTLERİN MÜCADELESİNDEN BESLENDİ’

Konuşmasını, "Direne direne kazanacağız" sloganı altında sürdüren Kürkçü, "Bu hiç kolay bir mücadele değildir. 40 bin insanın hayatına mal oldu. Bu varlık ve kimliği inkar uğruna, Türkiye'nin yoksul emekçi evlatlarını, Kürt halkının üzerine sürdüler. Bu amansız mücadelede Kürt halkı, kendi taleplerini, kimliğini, varoluşunu bütün dünyaya ve Türkiye'ye kabul ettirdi. Şimdi bu kabul edişin bir hukuka kavuşması dönemindeyiz. Çözüm dediğimiz süreç bununla ilgilidir. O nedenle biz şimdi diyoruz ki 'Hükümet adım at, bu hukuki çözümleri ortaya koy.' Çünkü Kürt halkı yapması gereken her şeyi yaptı. Yok oluşuna direndi. Kendisine dayatılan inkar ve imhaya ve asimilasyona direndi. Dilini ve onurunu korudu. Ve Türkiye'yi kendisiyle birlikte yükseltti. Bugün Türkiye'de kol gezen direnme azmi, demokratik haklara bağlılık çok büyük ölçüde bu mücadeleden beslendi. O nedenle biz hepimiz, Kürt halkının bu direnişi ve mücadelesi karşısında saygıyla eğiliyoruz ve Kürt halkının haklarının teslim edilmesi için onlarla beraber yürümeye devam ediyoruz. Bu yürüyüşümüz devam edecektir" dedi. 

'ÖZGÜRLÜK VE EŞİTLİK HERKES İÇİN OLACAK’

"Türkiye'yi yönetenlere kalsaydı daha 40 yıl savaş devam ederdi. 40 yıl insanlar ölmeye devam ederdi" diyen Kürkçü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama Sayın Abdullah Öcalan, silahları bir yana koydu. Sadece kendi silahlarını değil, hükümetin elindeki silahları da bir yana koymuş oldu. Şimdi kocaman bir barış ufku açıldı ve bu ufkun içerisine yürümek istiyoruz. Sadece çatışmaların son bulmasıyla barışa geçemeyiz. Bütün bu kayıpların, direnişin, bu hayata sarılışın bir karşılığının olması lazım. Kürt halkı eskisinden daha özgür yaşamayacaksa, haklarına sahip olmayacaksa, başı dik yaşamayacaksa, kendi kendini yönetmeyecekse, kendine soracaktır; Bu kadar evladım niçin yok oldu? O nedenle bu soruya hükümetin, somut, açık, yalın bir cevap vermesi lazım."

Konuşmaların ardından yüzlerce kişi, "Hükümet adım at", "Bijî biratîya gellan" sloganlarını atarak 20 dakika oturma eylemine başladı. Oturma eyleminden sonra grup, Taş Bina önünden ayrılarak Akdeniz Belediyesi tarafından BDP İl Başkanlığı binası önünde verilen 2 bin kişilik iftarda bir araya geldi. Kitle, iftardan sonra dağıldı.