BDP Mersin Milletvekili Ertuðrul Kürkçü, Roboski katliamı maðdurlarının giderek artan baskılara maruz kaldıðını belirterek, “Uludere Köylüleri yargılanıyor, kovuşturuluyor ve baskı altında şikâyetlerini geri çekmeye zorlanıyor” dedi. Kürkçü, hukukçuları, insan hakları savunucularını ve duyarlı yurttaşları dayanışmalarını sürdürmeye çaðırdı.
Yazılı bir açıklama yapan Kürkçü, “Yakınlarının ölümlerinin üzerinden 135 gün geçtikten sonra katliamın sorumluları yerine Uludere Köylüleri yargılanıyor, kovuşturuluyor ve baskı altında şikâyetlerini geri çekmeye zorlanıyor” diye belirtti.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “28-29 Aralık 2011 gecesi Şırnak ili, Uludere ilçesi Irak sınırında yapılan hava harekâtı sonucu meydana gelen ölüm olaylarını incelemek üzere kurulan alt komisyonun üyesi olarak kendilerini Roboski köyünde dinlediðim köylülerden, bize ilettikleri tepkileri kamusal alanda da ifade etmeye başladıktan sonra, yerel askeri ve adli makamların giderek artan baskılarına maruz kaldıklarını öðreniyorum.
Bunları doðrulayan bir haberi Radikal Gazetesinin bugünkü sayısında Ezgi Başaran imzasıyla okuduk. Aralarında bana ulaşarak sorunlarını ileten Veli Encü’nün de bulunduðu köylülerin Uludere alay komutanınca “bunu unutun, kapatın” denilerek şikâyetlerini geri almaya zorlandıðı Başaran’ın haberinde açıkça belirtiliyor.
Hepimizin bildiði gibi şu ana kadar katliamdan sorumlu olarak hiçbir kamu görevlisi adli makamlarca sorgulanmadı. Ancak köylülerin bana anlattıklarına göre Uludereli gençler her gün, cenaze töreni sırasında ilçe kaymakamını tartakladıkları bahanesiyle sorguya çaðrılmakta, aile büyükleri arzuları hilafına korucu olarak göreve çıkmaya zorlanmakta ve evlatlarının ölümünün sorumluların bulunması için yaptıkları şikâyeti geri almaları için baskı görmektedirler. Son olarak üniversite öðrencisi Cabbar Yılmaz bir video kaydında suretinin görünmesi bahane edilerek Uludere kaymakamını “öldürmeye tam teşebbüs” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine konulmuştur.
Öte yandan Roboski halkının hem yakınlarının katledilmesi hem de gençlerinin çeşitli bahanelerle tutuklanması ve mahkemeye sevk edilmesi karşısında gereksindiði hukuki yardıma Uludere’de baro bulunmaması nedeniyle geç ve yetersiz bir biçimde ulaşabilmesi baskıcıları cesaretlendirmekte ve fütursuzlaştırmaktadır.
Hukukçuların, insan hakları savunucularının ve duyarlı yurttaşlarımızın katliamın gerçekleştiði günden beri Roboski halkının acılarının paylaşılması, yaralarının sarılması ve sorumluların ortaya çıkarılması için gösterdikleri dayanışmaya yürekten teşekkür borçluyuz.
Ancak geçen zaman Roboski katliamı sorumlularının lehine işlerken maðdurların suçluya dönüştürüldüðü yeni bir hak ihlali dönemine giriyoruz. Bu evrede bütün baroları, insan hakları kuruluşlarını, hukuk meslek kuruluşlarını ve demokratik kitle örgütlerini artan bir dikkatle Roboski halkının sorunlarına ilgi göstermeye devam etmeye ve katliamın sorumluları ortaya çıkarılıncaya kadar dayanışmayı sürdürmeye çaðırıyorum.
Katliamın sorumlularının ortaya çıkarılması ve Roboski halkının baskılardan korunmasının doðrudan doðruya TBMM’nin ve komisyonumuzun ahlaki ve siyasi sorumluluðunda olduðunun altını bir kere daha kamuoyu önünde çizmeyi bir borç biliyorum.”
ANF NEWS AGENCY