Kürt Dil Bayramı, Van, Diyarbakır, Urfa, Bitlis, Adana, Mersin, Ýzmir ve Eskişehir’de düzenlenen etkinliklerle büyük bir coşkuyla kutlandı. Etkinliklerde, asimilasyona karşı anadile sahip çıkılması çaðrısı yapılırken, Kürtçe anadilde eðitim hakkı istendi.
Van’da 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı, KURDÎ-DER öncülüðünde düzenlenen kitlesel bir yürüyüşle kutlandı. Yürüyüşe, aralarında BDP milletvekilleri Özdal Uçar ve Adil Kurt, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, BDP'li yöneticiler, KESK, DÝSK ve Eðitim Sen üyelerinin de bulunduðu yüzlerce kişi katıldı. Musa Anter Barış Parkı'ndan Feqiyê Teyran Parkı'na kadar süren, polislerin birçok kez engellemeye çalıştıðı yürüyüşte, “15'ê gulanê cejna zimanê Kurdî pîroz be" pankartı ile, "Bi kurdî biaxive û bixwîne" ve "Em bi zimanê xwe perwerdehiyê dixwazin" dövizleri taşındı. Yürüyüşte sık sık "Bê ziman jiyan nabe" sloganlarının atıldı.
Yürüyüş ardından Feqiyê Teyran Parkı'nda konuşan KURDÎ-DER Van Şube Başkanı Levent Ürün, emniyetin yürüyüşlerini engellemesini kınadıklarını söyledi. 80 yıllık Cumhuriyet tarihinde Kürt, Laz, Çerkez gibi halkların dillerinin yok sayıldıðını belirten Ürün, "Devlet yıllarca farklı dilleri hiçe saydı ve bununla da sınırlı kalmadı, engelledi de" diye konuştu. Kürt halkının dili ve kimliðinin tanınmasını ve yasal güvenceye alınmasını talep eden Ürün, diðer taleplerini ise şöyle sıraladı: "Kürtçe dili her alanda özgürce konuşulmalı ve eðitim dili olmalıdır. Yeni anayasada Kürtlere statü ve kendini yönetme hakkı verilmelidir." Yapılan konuşmanın ardından etkinliðe son verildi.
ERGANÝ’DE KUTLAMAYA POLÝS ENGELÝ
Diyarbakır’ın Ergani Ýlçesi’nde KURDÎ-DER Ergani Şubesi'nin Dil Bayramı nedeniyle düzenlemek istediði yürüyüş polis tarafından engellendi. KURDÎ-DER, dernek binası önünde düzenlediði basın açıklaması ile yürüyüşün engellenmesini protesto ederken, Dil Bayramı'nı da kutladı. Açıklamaya, KURDÎ-DER Ergani Şube Başkanı Servet Pala, BDP Ergani Ýlçe Başkanı Mehmet Yergin, Eðitim Sen Ergani Temsilcisi Serdar Kaya'nın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Pala, her halkın tarihine damga vuran günlerin o halkların bayramı olarak kabul edilip kutlanmaya başlandıðını belirterek, "1932 yılında bütün zorluk ve engellere raðmen Celadet Ali Bedirxan tarafından 31 altın harften oluşan Latince Kürt dil alfabesi yaratıldı" dedi. Pala "15 Mayıs Kürt Dil Bayramı bütün halkımıza kutlu olsun" dedi.
URFA’DA BASIN AÇIKLAMASI
KURDÎ-DER Urfa Şubesi, Kürt Dil Bayramı vesilesiyle şube binasında açıklama yaptı. Açıklamayı yapan Şube Başkanı Ömer Yardımcı, her ulusun ve halkların kutsal günlerinin olduðunu söyleyerek, dil bayramının Kürtlerin kutsal günlerinden biri olduðunu belirtti. Celadet'in Ali Bedirxan tarafından 1932'de 31 harften oluşan Kürtçe latin alfabesinin gündeme geldiðini ifade eden Yardımcı, "Aynı zamanda Hawar dergisinin kurulduðu gündür. Hawar dergisinin ilk sayısında Celadet Ali Bedirxan şunları yazıyor; 'Bilinçliðin sesidir. Bilinçlik kendini tanımadır. Kendini tanıma ise bizlere güzelliklerin yolunu aşar. Çünkü kendini tanıyanlar kendilerini kolaylıkla anlatabilir' diyor. Bu vesileyle Kürt Dil Bayramı'nı kutluyorum" dedi. Yardımcı, yeni anayasa taleplerinin, Kürtlerin tanınması ve siyasi statüye kavuşması, Kürt dilinin resmi alanda kullanılması ve eðitim dili olmasını istediklerini ifade etti.
TATVAN’DA SÝYASÝ TUTUKLULARA DÝL BAYRAMI KARTLARI GÖNDERÝLDÝ
Bitlis’in Tatvan Ýlçesi’ndeki Kürt Dil Bayramı kutlamaları KURDÝ-DER öncülüðünde AVM önünde gerçekleştirildi. Etkinliðe Tatvan Belediye Başkanı Abdullah Ok, Güroymak (Norşîn) Belediye Başkanı Mehmet Emin Özkan, BDP Bitlis Ýl Başkanı Orhan Bezirganoðlu katıldı. "15 gulanê cejna zimanê kurdî pîroz be" ve "Kerem bikin em bi hev re zimanê xwe fêr bibin" pankartlarının açıldıðı eylemde KURDÎ-DER yöneticisi Abdulhakim Kartal açıklama yaptı. Açıklamanın ardından grup Tatvan PTT'sine giderek burada siyasi tutuklulara "15 Mayıs Kürt Dil Bayramınız kutlu olsun" yazılı kartlar gönderdi.
ADANA’DA PARKTA AÇIKLAMA ÝLE KUTLANDI
KURDÎ-DER Adana Şubesi, Kürt Dil Bayramı nedeniyle Ýnönü Parkı'nda basın açıklaması yaptı. Açıklamaya ÝHD ve BDP yöneticileri de katıldı. "Bila zimanê kurdî bibe zimanê fermî" pankartının açıldıðı açıklamada üzerinde, "Em perwerdeya bi kurdî dixwazin", "Bê zûnî jiyan nibeto", "Cejna zimanê kurdî pîroz be" yazılı dövizler taşındı. KURDÎ-DER adına Kürtçe açıklama yapan dernek çalışanı Mehmet Seven, Türkiye'de 80 yıldır Türk Dil bayramlarının kutlandıðını ancak Laz, Çerkez, Kürt halklarının dillerinin yok sayıldıðına dikkat çekerek, AKP hükümeti tarafından yasaklamaların ve inkarın arttırıldıðını kaydetti.
Kürt halkının kendi anadili olan Kürtçe ile eðitim görmek istediðini ve bunun mücadelesini verdiðini dile getiren Seven, Kürt kimliðinin tanınması gerektiðine vurgu yaparak haklarının anayasal güvenceye alınmasının Kürt halkı için yaşamsal öneme sahip olduðunu ifade etti. Kürtçenin yaşamın her alanında özgürce konuşulabilmesi ve eðitim dili olması gerektiðini belirten Seven, Kürtlerin siyasi statüsünün de tanınmasının kaçınılmaz olduðunu kaydetti.
MERSÝN’DE KURMANCÝ VE DÝMÝLKÝ BASIN AÇIKLAMASI
15 Mayıs Kürt Dil Bayramı Mersin'de Kürtçenin 2 lehçesinde yapılan basın açıklaması ile kutlandı.. KURDÎ-DER binasında yapılan açıklamaya BDP, ÝHD ve birçok siyasi parti, sivil toplum örgütü katıldı. KURDÎ-DER Şube Başkanı Selahattin Çam, Kürtçenin Kurmanci lehçesinde Kürt Dil Bayram'ını kutlarken, yaşamın her alanında Kürtçe konuşulup okunması gerektiðine vurgu yaptı. Çam, "Her dil gül bahçesinde çiçektir çiçekler kopartılmasın, diller yok edilmesin. Biz de bu gül bahçesindeki dilimizin 5 lehçesine sahip çıkmalıyız. Bu parçada yaşayan Kürtler Kirmanci ile Kurmançki (Dimili) lehçesinde konuşuyor. Biz de bu 2 lehçehçeyle Kürt Dil Bayramı'nı kutluyoruz" dedi.
Dimilkî konuşan KURDÎ-DER yöneticisi Mehmet Seyitoðlu ise, Kürt dilinin sözlü tahine deðinerek, 4 ayrı zenginliði olan Kürtçenin yaşatılması için anadilde eðitimin şart olduðuna dikkat çekti.
ÝZMÝR’DE 7 DÝLDE DÖVÝZLER TAŞINDI
KURDÎ-DER Ýzmir Şubesi öncülüðünde bir araya gelen çok sayıda kişi, Konak Pier önünden Eski Sümerbank'a kadar yürüdü. "Êdî bes e em perwerdehiya bi zimanê xwe dixwazin" pankartı açan kitle, Kurmanci ve Dimilkî dövizlerinin yanı sıra, Arapça, Ermenice, Ýngilizce, Türkçe, Rusça, Süryanice gibi bir çok dilde yazılmış dövizler taşıdı. Eski Sümerbank önüne alkış ve zılgıtlarla yürüyen kitle adına açıklama yapan KURDÎ-DER Ýzmir Temsilcisi Mustafa Borak, Kürt Dil Bayramı'nın kolay kolay kazanılmadıðını, bu yönde özellikle 1900'lı yılların başında dil üzerine önemli çalışmalar yapan Celadet Elî Bedirxan gibi aydınların önemli katkısı olduðunu belirtti. Kürtçe için ödenen bedellere raðmen bu dil üzerine özellikle AKP hükümeti tarafından hakaret boyutunda saldırıların olduðunu ifade eden Borak, "Bazı üniversitelerde Kürt dili üzerine bölümler açılıyor. Tüm dünya duysun ki bu oyunlar Kürtleri oyalamak ve kandırmak için hazırlanmaktadır. Kürtler anadilleri ile ilkokuldan üniversiteye kadar eðitim görmek istiyor" dedi. Kürt halkının kimlik ve dil üzerindeki taleplerini sıralayan Borak, "Kürt halkı kendi kimliði ile tanınmalı ve yasalarca güvence altına alınmalıdır. Kürt dili hayatın tüm alanlarında resmi biçimde kullanılsın ve eðitim verilsin. Kürt halkına kendini yönetme hakkı tanınsın ve siyasi statüsü verilsin" diyerek sözlerine son verdi.
‘KÜRTÇE KONUŞMAK ULUSAL GÖREVDÝR’
15 Mayıs Kürt Dil Bayramı'na ilişkin BDP Eskişehir Ýl Başkanı Ayhan Tepe, il binasında basın toplantısı düzenledi. Sömürgeci, soykırımcı ve asimilasyoncu tüm politikalara raðmen varlıðını koruyan dünyanın en eski dillerinden biri olan Kürtçenin bayramı hak ettiðini dile getiren Tepe, Kürt diline emeði geçen Ehmedê Xani, Melayê Cizîrê, Feqiyê Teyran, Osman Sebri, Musa Anter gibi Kürt aydın, edebiyatçı ve şairlerine teşekkür etti. Kürt dilinin lehçe ve şiveleri ile yaşamasına vesile olan ve yaşamını yitirenleri anan Tepe, şöyle konuştu: "Kürt dilinin tarihten silinmemesi için, Kürt bebelerinin kulaklarına ilk Kürtçe ninnileri söyleyen, Kürt kadınlarının ve şehit analarının kültürel direnişini saygıyla selamlıyorum. Kadınlarımızın anneler gününü kutluyor, demokratik bir ülke kararlılıðımı bir kez daha yineliyorum."
Devletin Kürtleri ve dillerini yok etmek için elinden geldiðini ifade eden Tepe, "Dili yasaklamaktan horlamaya, horlamaktan aşaðılamaya, ve hakarete varan ne varsa sistematik olarak uygulanmıştır. Şark ıslahat planı ile başlatılan soykırım süreci en son çıkarılan ve neredeyse kundaktaki bebelerin Türkleştirilmesini öngören 4+4+4 eðitim sistemi tümüyle Kürtlüðü bitirmek üzerine kurgulanmış bir soykırım eðitim programıdır" dedi.
Kürtlerin batı, kuzey, güney ve doðuda kültürel soykırıma karşı çıktıðını ve direndiðini ifade eden Tepe, açıklamasını şöyle tamamladı: "Kürt halkı kararlılıkla buna karşı çıkmış ve günümüzde statü elde etme aşamasındadır. Kürtler Kültürel soykırıma karşı durmaktadır. Yeter ki halkımız sorumluluðunu bilsin ve tüm halkımız anadilinde konuşmayı ulusal bir görev olarak algılansın ve kullansın."
ANF NEWS AGENCY