Kürt kadınları Enfal’i tartıştı

Kürt kadınları Enfal’i tartıştı

Saddam Hüseyin rejiminin 1988 yılında Kürtlere yönelik başlattıðı ve 150 bini aşkın Kürdün yaşamını yitirdiði Enfal soykırımı Stockholm’de düzenlenen bir panelde tartışıldı.

Soykırım karşıtı insan hakları örgütü Kurdocide Watch CHAK, Sol Parti ve Yeşiller Partisi’nin birlikte düzenlediði panele Güney Kürdistan’dan Faili Kürtlerinin Demokratik Birliði’nden Asraf Assad, Milletvekilleri Peyam Ahmed Mohemedmin, Ala Talabani ve Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin Danışmanı, Araştırmacı-Yazar Adalat Omar konuşmacı olarak katıldı.

Ýsveç Parlamentosunda düzenlenen panelde esas olarak Enfal Kampanyasının Güney Kürdistan’daki kadınlar üzerindeki ekonomik ve psiko-sosyal etkileri ele alındı.

Omar Enfal’ın kadınlar üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla Kerkük, Erbil, Süleymaniye ve Duhok illerinde yaptıðı kapsamlı araştırmanın sonuçlarını katılımcılara aktardı. Enfal’ın insanlık tarihinde Kürt halkına yönelik işlenen en büyük suç olduðunu ve en fazla kadınları olumsuz etkilediði deðerlendirmesinde bulundu. Enfal’dan sað kurtulmayı başaranların çoðunluðunun (% 89,5 oranında) kadınlar olduðunu, kadınlar sayesinde katliamın kapsam ve sonuçlarının belirlendiðini söyledi.

Omar yaptıðı araştırmaların binlerce kadının cezaevlerinde tecavüze uðradıðını gösterdiðini ancak utanma duygusundan kadınların çoðunluðunun bu konuyu konuşmaktan kaçındıklarını, konuşanlarında kendi adlarının yayımlanmasını istemediklerini ifade etti. Enfal sırasında Kürt kadınları ve çocuklarının korkunç trajediler yaşadıklarını, bazı Kürt kadınlarının Arap ülkelerine götürülerek şeyhlere ve gece kulüplerine satıldıklarını belirlediðini aktardı. Enfal’ın Kürt kadınlarının onurları aşaðalamayı, satarak ve hediye olarak sunarak köleye dönüştürmeyi, kişiliklerini yok etmeyi ve aileleri daðıtmayı hedeflediðini söyledi.

Enfal’ın ekonomik olarak Kürdistan’ı yıkıma götürdüðü, 4 bin 500 köyün yerle bir edildiðini, üretken Kürt kadın ve erkeklerin edilgen tüketicilere dönüştürdüðü deðerlendirmesinde bulunan Omar Enfal’dan sonra psikolojik hastalıklar ve kişilik bozukluklarının yaygınlaştıðına da dikkat çekti.Enfal’ın sadece Kürdistan’ın alt yapısını tahrip etmekle kalmadıðını, zorunlu göçe zorlanan Kürtlerden bir kısmının gelenek ve kültürlerini kaybettiklerini, okuma yazma bilmeyenlerin sayılarının arttıðını ifade etti.

Omar, Enfal’ın soykırım olarak kabul edilmesi, sorumlularının yargı karşısına çıkarılarak cezalandırılmalarını talep etti. Enfal’dan sað olarak kurtulan kadınların %73,7’sinin işşiz olduðuna dikkat çeken Omar Enfal ve Şehit Bakanlıðının bu durumu göz önüne alması ve kadınlara yardımcı olması önerisinde bulundu. Olanların unutulmaması ve gelecek kuşaklara aktarılmaması için Enfal soykırımı ile ilgili tüm bilgi, belge ve istatistiklerin yer alacaðı bir ulusal bilgi merkezi oluşturulmasını istedi.

Milletvekilleri Peyam Ahmed Mohemedmin ve Ala Talabani de Saddam’ın 1981-86 yılları arası Kerkük’ü Araplaştırılmaya çalıştıðını, Enfal’la da Kürtleri biyolojik ve kültürel olarak yok etmeyi hedeflendiði tespitinde bulundu. Ýki milletvekili gençlere ve çocuklara yönelik katliamlar yapılırken kadınların öldürülmeyip tecavüz edildiklerine ve satıldıklarına dikkat çektiler. Baðdat hükümetinin Enfal’ı soykırımı olarak kabul edilmesini önemsediklerini belirten milletvekilleri Enfal sırasında topraklarından sürülenlerin geri dönmesi için verilen çabaları da yetersiz bulduklarını da ifade etti.