Kürtler Brüksel’de oturma eylemi başlattı
Kürtler, Türk devletinin Kuzey Kürdistan’daki katliamlara karşı Belçika’nın başkenti Brüksel’de çadır eylemi başlattı. Çadır eylemi bir basın açıklamasıyla start aldı.
Kürtler, Türk devletinin Kuzey Kürdistan’daki katliamlara karşı Belçika’nın başkenti Brüksel’de çadır eylemi başlattı. Çadır eylemi bir basın açıklamasıyla start aldı.
Kürtler, Türk devletinin Kuzey Kürdistan’daki katliamlara karşı Belçika’nın başkenti Brüksel’de çadır eylemi başlattı. Çadır eylemi bir basın açıklamasıyla start aldı. Burada konuşan KONGRA-GEL Eşbaşkanı Kartal, “AB’nin Türk devletinin katliamlarına sessizliğini protesto etmek için buradayız" dedi.
Türk devletinin Kuzey Kürdistan’daki katliamlarını protesto etmek için Fransa’nın Strasbourg kentinde 22 Şubat’ta başlattığı protesto eylemini, Brüksel’de sürdürüyor. Yüzlerce kişinin katılımıyla Strasbourg’ta bulunan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Avrupa Konseyi (AK) ve İşkence Önleme Merkezi önünde 20 gün boyunca çadır eylemi yapan Kürtler, bugünden itibaren başkent Brüksel’de bulunan Avrupa Konseyi (AK) ve Avrupa Parlamentosu (AP) önünde çadır eylemini başlattı. Kürtler, Kürt Halk Önderi Abdullah’ın üzerindeki tecridin son bulması ve Kuzey Kürdistan’da sivillere yönelik katliamların durdurulması için Avrupa kurumlarının harekete geçmesini talep ediyor. Avrupa’nın birçok kentinde yüzlerce kişinin katıldığı çadır eylemi bir basın açıklamasıyla start aldı. Açıklamayı, KCD-E Eşbaşkanı Dilşah Osman, KNK Eski Eşbaşkanı Tahir Kemalizade, PJAK'ın Başkanı Haci Ahmedi ve KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal yaptı. Yapılan açıklamada, Avrupa kurumlarının sessizliği eleştirilerek, sonuç alınana kadar eylemlerine devam dileceği vurgusu yapıldı.
‘HALKIMIZ HER YERDE EYLEMDE OLMALI’
Açıklamada ilk sözü alan KCD-E Eşbaşkanı Dilşah Osman, AKP hükümetinin Kürtlere yönelik saldırısı sadece Kuzey Kürdistan’da değil Ortadoğu’nun genelinde olduğuna dikkat çekerek, "AKP hükümetinin Kuzey Kürdistan’daki katliamları da zaten bunun işaretidir. Rojava’daki çetelere verdiği destek yetmiyormuş gibi bugün de Kuzey Kürdistan’da sivil insanları katlediyor. Güney Kürdistan’da da Kürtler içi bir savaş başlatma girişimlerini yürütüyor”dedi. Kürtler olarak bu saldırılara karşı mücadele içerisinde olacaklarını belirten Osman,” Biz de Kürt halkı olarak Türk devletinin özgürlük ve demokrasi çizgisine karşı yürüttüğü katliamlara mücadele edelim. Avrupa Birliği ülkelerinde de istediğimiz buna karşı çıkmalarıdır. Avrupa’da yaşayan halkımız her yerde eylemler içerisinde olmalarıdır. Saldırılar ancak bu şekilde püskürtülür“ diye konuştu.
‘SONUÇ ALANA KADAR BURADAYIZ’
KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal ise Türk devletinin Kuzey Kürdistan’da sivil Kürt halkına karşı bir katliam gerçekleştirdiğini hatırlatarak, şunları söyledi: "Bugün Kürt kentleri Suriye kentlerine benziyor. Hepsi harabeye dönmüş, yıkılmış. Kürtlere yönelik hukuksuz ve kirli bir savaş yürütülüyor. Ancak bunlara karşı Avrupa ve dünya ülkeleri sessiz. Biz Avrupa’daki Kürt kurum temsilcileri olarak bugün Avrupa Birliği ve AP önünde bu katliamları protesto etmek için buradayız. Kürt halkı ilk önce Strasburg’da oturma eylemine başladı. Bugünde Brüksel’deyiz, sisimizi Avrupa kurumlarına duyurana kadar buradayız. Bugün AB ve Türk devleti arasında yapılan göçmenlik pazarların protesto ediyoruz. AB’nin demokrasi ve özgürlük ilkelerini esas almalarını talep ediyoruz."
‘AVRUPA VE NATO SESSİZ’
KNK Eski Eşbaşkanı Tahir Kemalizade de Erdoğan’ı Mustafa Kemal’e benzeterek,”Erdoğan, ikinci Atatürk olmak istiyor. Geçmişte Ermenilere ve Kürtlere yapılan katliamların tekrarlanmasını istiyor. Ancak Kürtler eski Kürtler değil, bugünde o yıllar değil. Bugün Kürtler örgütlü ve her yerde eylemler içerisindedir. Eski katliamlar artık geride kaldı. Avrupa’ya çağrımız da tarihte yaptıklarının yapmamalarıdır “diye konuştu.
PJAK'ın Başkanı Haci Ahmedi ise bütün dünya DAİŞ faşizmiyle yüz yüze olduğunu beliterek, Kürt halkının bin km bir alanda bu faşizme karşı özgürlük mücadelesi yürüttüğünü söyledi. Ahmedi, Kürtlerin yürüttüğü insanlık mücadelesine karşı AB ve NATO yeterince destek vermediğini kaydederek,” Türkiye hükümeti de DAİŞ’in bir parçasıdır. Bugün AKP hükümeti Rojava ve Kuzey Kürdistan’da Kürtlere karşı savaşıyor. Çünkü Kürtlerin DAİŞ karşısındaki zaferini hazm edemiyor. Avrupa ülkeleri bunu görmeli. AKP hükümetinin bu katliamlara karşı sessiz kalamamalıdır” diye konuştu.