Onlarca hasta tutsaðın bulunduðu Kırıkkale E Tipi Kapalı Cezaevi’nde, idare hasta tutsakların tedavilerini engellemek amacıyla her türlü yönteme başvuruyor. Kırıkkale E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Osman Evcan’a, Nazal Septum Daviasyonu tanısı konularak ameliyat kararı verildi. Ancak devletin tüm kurumları adeta eylem ve güç birliði yapmışçasına Evcan, tedavisinin bu aşamasında bilinçli ve hukuk dışı bir uygulama ile karşı karşıya kaldı.

Türk cezaevlerinde bulunan bir çok muhalif tutsaðın tedavileri bilinçli ve planlı bir uygulama ile geciktirilerek engellenmeye devam ediyor. Türk devletinin muhalif tutsaklara yönelik uygulamış olduðu bu planlı ve iradi yöntem nedeniyle bir çok tutsak yaşamını yitirirken bir çok tutsak ise geri dönüşümü mümkün olmayan hastalıklara yakalanıyor. Bir çok tutsaðın kanser ve benzeri nitelikte ölümcül hastalıklara yakalandıðı Türk cezaevlerinde, tutsakların bu hastalıklara yakalanmasında ve hastalıðın ilerlemesinde devlet kurumlarının izlemiş olduðu muayene ve tedavi hakkını ihlali gibi uygulamalar etkin rol oynamakta.

Tedavisinin engellendiði onlarca hasta tutsaðın bulunduðu Kırıkkale E Tipi Kapalı Cezaevi’nde, idare hasta tutsakların tedavilerini engellemek amacıyla her türlü yol ve yönteme başvuruyor. Tutsakların yasal, hukuki ve insani hakları ihlal edildiði cezaevinde idare, hasta tutsakların tedavi ve muayenelerinin engellenmesinde, hastane yöneticileri ve bölüm doktorlarıyla özel konuşmalar yaparak tedaviyi sürüncemede bırakabiliyor.

Türk cezaevlerinde muhalif tutsaklara yönelik olarak ve devlet politikası olarak uygulanan bir diðer uygulama ise hasta tutsaklar açısından işkenceyle eş deðer olan hastane sevkleri. Hasta tutsakların hastane sevkleri, insani açıdan elverişli olmayan cezaevi araçları ile yapılırken saatlerce süren yolculuklar sırasında ise tutsakların en temel insani ihtiyaçlar karşılanmıyor.

SEVK KARARINDAN BÝR AY SONRA SEVKÝ GERÇEKLEŞTÝ…

1992'de "yasadışı örgüt üyeliði" üyeliði suçlamasıyla tutuklanan ve Türk Ceza Kanunu'nun 146/1. maddesinden yargılanarak müebbet hapis cezası alarak Kırıkkale E Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan ve vegan olan Osman Evcan, nefes almakta zorlandıðı için 12 Eylül 2012 tarihinde Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürüldü. Hastanenin Kulak, Burun, Boðaz (KBB) bölümünün tetkikleri sonucunda Evcan için Nazal Septum Daviasyonu tanısı ile ameliyat kararı verildi. 22 Ekim tarihinde ise heyet raporu ile mahkum koðuşu bulunan bir hastaneye sevkine karar verilerek Ankara Numune Hastanesi’ne sevki çıkarılan Evcan, sevk kararından ancak bir ay sonra sevk edilerek 19 Kasım 2012 tarihinde Ankara Numune Hastanesi KBB bölümüne getirildi. Ancak burada saðlık dosyası incelenen Evcan’ın 2009 yılında çekilen tomografi cdsi çalışmadıðı gerekçesiyle tekrar Kırıkkale E Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürüldü.

RÝNG ARACINDA AYAKKABI ARAMASI

Ayrıca 3 ay içerisinde 3 defa tomografiye girmek zorunda kalan ve sevk talepleri reddedilen Evcan, hastaneye gidiş gelişleri sırasında ise ring aracı içerisinde sık sık “Ayakkabılarını çıkart, arama yapacaðız” denilerek arama dayatmalarına maruz kalıyor.

Tedavinin bu aşamasında bilinçli ve hukuk dışı bir uygulama ile karşı karşıya kalan ve tedavisi engellenmeye çalışılan Evcan, konuyla ilgili olarak Adalet Bakanlıðı’na defalarca sorunun giderilmesi yönünde dilekçe yazmasına raðmen bir gelişme yaşanmadı. Evcan Ýnfaz Hakimliði nezdinde yaptıðı son başvuruda, tedavi hakkının sürüncemede bırakılarak engellenmesinin dolaylı bir işkence uygulaması olduðunu ifade etti. Tedavisinin engellenmesinde suç ortaklıðı yapan cezaevi müdürü Ýlker Sayım’ın da aralarında bulunduðu Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcısı, cezaevi savcısı, cezaevi 1. Müdürü ve cezaevi yönetiminin suçlu konumda olduðunu ifade ederek hukuki soruşturmaya tabi tutulmasını talep etti.

AV. SAVRAN: HUKUKÝ YOLLARIN TÜKENMESÝ DURUMUNDA AÝHME BAŞVURACAÐIZ

Evcan’ın avukatı Mustafa Taylan Savran ise, 5 Aralık günü Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü ile yaptıðı görüşmede, “Son 6 ay içerisinde bize Kırıkkale’den herhangi bir nakil talebi gelmedi. Bu nedenle böyle bir nakil emri çıkarmadık” yanıtını aldıðını belirtti.

6 Aralık günü Kırıkkale E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan müvekkili Evcan ile yapacaðı görüşme öncesi Ýnfaz Hakimliði ile görüşen Av. Savran, müvekkilinin 12 Aralık günü hastaneye sevkinin yapılacaðını öðrendiðini söyledi. Aynı gün Kırıkkale Üniversitesi Hastanesi’ne giderek bilgisayarlı tomografi cdlerinin şifreli olup olmadıðını teyit ettirdiðini anlatan Av. Savran, Radyoloji servisinden aldıðı bilgisayarlı tomografi sonuçlarını müvekkilinin dosyasına eklenmesi üzere fax yoluyla 11 Aralık günü cezaevi müdürlüðüne gönderdiðini belirtti.

Vekil olarak tekrar Ýnfaz Hakimliði’ne hukuki dille yazılmış bir dilekçe göndereceðini kaydeden Av. Savran, buradan sonuç alamadıkları durumda tedavinin engellenmesinde sorumluluðu olanlar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını ve hukuk yollarının tükenmesi durumunda ise AÝHM’e başvuracaklarını belirtti.