Kışanak: Çözümsüzlük muhataplık tartışmasıyla gizlemek istiyor
Kışanak: Çözümsüzlük muhataplık tartışmasıyla gizlemek istiyor
BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak “Feminist Forum”a katılmak için geldiði Stockholm’de son siyasal gelişmelerin ele alındıðı iki ayrı toplantıya da katıldı. Kışanak, ‘’Devlet çözümsüzlüðünü muhataplık tartışmasıyla gizlemek istiyor’’ dedi.
Stockholm Ýşçi Eðitim Merkezi’nde düzenlenen ve yaklaşık 400 kişinin katıldıðı halk toplantısında bir konuşma yapan Kışanak, Kürtlerin sadece bir ülkedeki egemenlere karşı deðil Ortadoðu’nun en güçlü 3 devletine karşı mücadele ettiklerini vurguladı ve bu ülkelerin aralarındaki tüm çıkar çelişkilerine karşın Kürt halkının mücadelesini ezmek için ittifak yaptıklarına dikkat çekti.
Kışanak şöyle dedi: “Bugün kritik bir süreçteyiz. Çünkü Kürt halkı için bölgesel düzeyde kazanma hem de kaybetme riskini birlikte taşıyan bir süreçtedir. Bu süreci doðru anlamaz ve doðru anlam vermezsek, doðru bir mücadele tarzıyla kendimizi özgür bir geleceðe taşıma kararlı ve ısrarlı bir mücadelenin sahibi olmazsak 21. yüzyılı kaybetme riski vardır. Bu gerçeklikten hareketle olanaklarımızı ve koşulları iyi deðerlendirmek zorundayız. Ortadoðu bugün kaynayan bir kazandır. 20 yüzyılda kurdurulan devletlerden hiç birinin meşruiyeti kalmamıştır. Bu devletleri kurduran güçler bile bu rejimlerden memnun deðiller. Bu ülkelerde yaşayan halkların tamamının bir özgürlük arayışı var. Bu durum Kürt halkı açısından olanaklar yaratıyor.”
Kışanak, tarih boyunca Kürtlerin mücadelelerinin yerel kaldıðını, bir bölgenin veya aşiretin ayaklanmasıyla sınırlı olduðunu ve nedenle de yenilgiye uðradıðı, ancak günümüzde artık bu durumun deðiştiðini, kesintisiz ve yenilmez olarak nitelediði Kürt Özgürlük Hareketinin Kürdistan’ın her tarafında örgütlendiðini, ulusal mücadeleye önderlik ettiðini, bu durumun Kürt halkı açısından büyük olanaklar yarattıðını vurguladı.
Ortadoðu’nun yeniden şekillenmesinde Kürt halkının taleplerini göz önüne almayan bir çözümün mümkün olmadıðının altını çizen Kışanak, Kürt Özgürlük Hareketinin tüm bölgenin siyasetini belirleyecek etkili bir güç haline geldiði deðerlendirmesinde bulundu.
Kışanak, Öcalan özgürlüðüne kavuşmadan Kürt Halkının mücadelesinin başarıya ulaşamayacaðını ve Öcalan’ın özgürlüðüne kavuşması talebinin hiçbir gerekçe ile ertelenemeyeceðini vurguladı. Kışanak, dünyada bir halkın mücadelesine önderlik yapan bir lider tutsaken o halkın özgürlüðüne kavuştuðunu gösteren tek bir örnek bile olmadıðına dikkat çekti.
MUHATAP ÖCALAN’DIR
Kışanak, Kürt halkının hayatın her alanında yürüttüðü uyumlu ve ahenk içindeki çalışmaların AKP iktidarını rahatsız ettiðini ve bunu bozmak için psikolojik savaşın her türlü yöntemlerini devreye koyduðunu söyledi. Bu konuda Kürtlerin kendi alanlarında çok dikkatli olmaları gerektiðini, bir yandan üstlendiði görevlerini yerine getirirlerken aynı zamanda da devletin yürüttüðü psikolojik savaşı boşa çıkarmaları gerektiðinin altını çizdi. AKP iktidarının son dönemlerde bilinçli olarak bir muhataplık tartışmasını başlattıðını belirten Kışanak şunları söyledi: “AKP de devlet de, Erdoðan da biliyor. Herkes biliyor. Kürt halkı adına mücadele eden tüm kurumların ve kişilerin ortak olarak muhatap gösterdiði kişi Sayın Öcalan’dır. Bunu defalarca yüzlerine karşı söylememize raðmen, meydanlarda açıkça ifade etmemize raðmen yeniden bu konuyu sormalarının ve bunun üzerinden bir siyaset yürütmelerinin iki amaçları var.”
Kışanak devletin birinci amacın Kürt sorununu çözecekmiş gibi bir görünüm vermeye çalıştıðını ve muhatap olmadıðı için sorunu çözemediklerine kitleleri inandırmaya çalıştıðını ve böylelikle çözümsüzlük politikalarını gizlemek istediðini, ikinci olarak da Kürt kurumları ve örgütleri arasında çelişki yaratmayı amaçladıðını söyledi.
NEWROZ’DA DEVLETÝN POLÝTÝKASI ÝFLAS ETTÝ
Toplu tutuklamalara da deðinen Kışanak, devletin Kürt halkını örgütsüz bırakmak, mücadelesini boşa çıkartmak için siyasi soykırım politikası izlediðini, son 3 yıl içinde 8 bin Kürdü tutukladıðını, böylelikle Kürtlerin örgütlenmelerini daðıtmayı amaçladıðını söyledi. Devletin halkı 90’lı yıllarda köy boşaltmalar ve faaali meçhul cinayetlerle, şimdi ise toplu tutuklamalarla teslim almaya ve sindirmeye çalıştıðına dikkat çeken Kışanak, bunun kendilerini bir biçimde zorladıðını ancak çalışmalarını hiçbir biçimde engellemediðini, tutuklananların yerini anında dolduracak binlerce gönüllünün yer aldıðını ifade etti.
Bu yıl yapılanNewroz’un devletin bu politikasının iflas ettiðini görüldüðünü söyleyen BDP Eşbaşkanı şöyle dedi: “Amaçları Newroz’un kutlanmasını engellemek, bakın bunları cezaevine koyduk, artık halka baskı yaparak meydanlara çıkaramıyorlar demekti. Ama halkımız bizim örgütsel boşluklarımıza raðmen çok güçlü bir şekilde Kürdistan’ın her tarafında ve Türkiye’nin metropollerinde son 30 yılın en görkemli Newroz’unu kutladı. Hiç bir fedakarlıktan kaçınmadı. Halkımız biber gazı, tazyikli su, gerçek mermi kullanılmasına karşın sokak sokak direnişini gün boyu sürdürdü. Hiç bir sokaðı, meydanı ve alanı terketmedi. Güçlü bir direniş sergiledi. Halkımız özgürlüðüne ne kadar sevdalı olduðunu, mücadeleye ne kadar baðlı olduðunu, özgür bir yaşam ve ülke istediðini Newroz direnişiyle ortaya koydu. Onların mücadeleci ruhu ve azimleri hepimizi yürütmeye yeter. Hiç kimsenin bu kadar direngen ve mücadeleci bir halka sırtını dönmeye veya kıyıda köşede kalma lüksüne sahip deðildir. Bizlere düşen onurlu bir şekilde bu halkın mücadelesine ortak olmak, yanında olmak ve bu halka layık olmaktır.”
ANF NEWS AGENCY
Stockholm Ýşçi Eðitim Merkezi’nde düzenlenen ve yaklaşık 400 kişinin katıldıðı halk toplantısında bir konuşma yapan Kışanak, Kürtlerin sadece bir ülkedeki egemenlere karşı deðil Ortadoðu’nun en güçlü 3 devletine karşı mücadele ettiklerini vurguladı ve bu ülkelerin aralarındaki tüm çıkar çelişkilerine karşın Kürt halkının mücadelesini ezmek için ittifak yaptıklarına dikkat çekti.
Kışanak şöyle dedi: “Bugün kritik bir süreçteyiz. Çünkü Kürt halkı için bölgesel düzeyde kazanma hem de kaybetme riskini birlikte taşıyan bir süreçtedir. Bu süreci doðru anlamaz ve doðru anlam vermezsek, doðru bir mücadele tarzıyla kendimizi özgür bir geleceðe taşıma kararlı ve ısrarlı bir mücadelenin sahibi olmazsak 21. yüzyılı kaybetme riski vardır. Bu gerçeklikten hareketle olanaklarımızı ve koşulları iyi deðerlendirmek zorundayız. Ortadoðu bugün kaynayan bir kazandır. 20 yüzyılda kurdurulan devletlerden hiç birinin meşruiyeti kalmamıştır. Bu devletleri kurduran güçler bile bu rejimlerden memnun deðiller. Bu ülkelerde yaşayan halkların tamamının bir özgürlük arayışı var. Bu durum Kürt halkı açısından olanaklar yaratıyor.”
Kışanak, tarih boyunca Kürtlerin mücadelelerinin yerel kaldıðını, bir bölgenin veya aşiretin ayaklanmasıyla sınırlı olduðunu ve nedenle de yenilgiye uðradıðı, ancak günümüzde artık bu durumun deðiştiðini, kesintisiz ve yenilmez olarak nitelediði Kürt Özgürlük Hareketinin Kürdistan’ın her tarafında örgütlendiðini, ulusal mücadeleye önderlik ettiðini, bu durumun Kürt halkı açısından büyük olanaklar yarattıðını vurguladı.
Ortadoðu’nun yeniden şekillenmesinde Kürt halkının taleplerini göz önüne almayan bir çözümün mümkün olmadıðının altını çizen Kışanak, Kürt Özgürlük Hareketinin tüm bölgenin siyasetini belirleyecek etkili bir güç haline geldiði deðerlendirmesinde bulundu.
Kışanak, Öcalan özgürlüðüne kavuşmadan Kürt Halkının mücadelesinin başarıya ulaşamayacaðını ve Öcalan’ın özgürlüðüne kavuşması talebinin hiçbir gerekçe ile ertelenemeyeceðini vurguladı. Kışanak, dünyada bir halkın mücadelesine önderlik yapan bir lider tutsaken o halkın özgürlüðüne kavuştuðunu gösteren tek bir örnek bile olmadıðına dikkat çekti.
MUHATAP ÖCALAN’DIR
Kışanak, Kürt halkının hayatın her alanında yürüttüðü uyumlu ve ahenk içindeki çalışmaların AKP iktidarını rahatsız ettiðini ve bunu bozmak için psikolojik savaşın her türlü yöntemlerini devreye koyduðunu söyledi. Bu konuda Kürtlerin kendi alanlarında çok dikkatli olmaları gerektiðini, bir yandan üstlendiði görevlerini yerine getirirlerken aynı zamanda da devletin yürüttüðü psikolojik savaşı boşa çıkarmaları gerektiðinin altını çizdi. AKP iktidarının son dönemlerde bilinçli olarak bir muhataplık tartışmasını başlattıðını belirten Kışanak şunları söyledi: “AKP de devlet de, Erdoðan da biliyor. Herkes biliyor. Kürt halkı adına mücadele eden tüm kurumların ve kişilerin ortak olarak muhatap gösterdiði kişi Sayın Öcalan’dır. Bunu defalarca yüzlerine karşı söylememize raðmen, meydanlarda açıkça ifade etmemize raðmen yeniden bu konuyu sormalarının ve bunun üzerinden bir siyaset yürütmelerinin iki amaçları var.”
Kışanak devletin birinci amacın Kürt sorununu çözecekmiş gibi bir görünüm vermeye çalıştıðını ve muhatap olmadıðı için sorunu çözemediklerine kitleleri inandırmaya çalıştıðını ve böylelikle çözümsüzlük politikalarını gizlemek istediðini, ikinci olarak da Kürt kurumları ve örgütleri arasında çelişki yaratmayı amaçladıðını söyledi.
NEWROZ’DA DEVLETÝN POLÝTÝKASI ÝFLAS ETTÝ
Toplu tutuklamalara da deðinen Kışanak, devletin Kürt halkını örgütsüz bırakmak, mücadelesini boşa çıkartmak için siyasi soykırım politikası izlediðini, son 3 yıl içinde 8 bin Kürdü tutukladıðını, böylelikle Kürtlerin örgütlenmelerini daðıtmayı amaçladıðını söyledi. Devletin halkı 90’lı yıllarda köy boşaltmalar ve faaali meçhul cinayetlerle, şimdi ise toplu tutuklamalarla teslim almaya ve sindirmeye çalıştıðına dikkat çeken Kışanak, bunun kendilerini bir biçimde zorladıðını ancak çalışmalarını hiçbir biçimde engellemediðini, tutuklananların yerini anında dolduracak binlerce gönüllünün yer aldıðını ifade etti.
Bu yıl yapılanNewroz’un devletin bu politikasının iflas ettiðini görüldüðünü söyleyen BDP Eşbaşkanı şöyle dedi: “Amaçları Newroz’un kutlanmasını engellemek, bakın bunları cezaevine koyduk, artık halka baskı yaparak meydanlara çıkaramıyorlar demekti. Ama halkımız bizim örgütsel boşluklarımıza raðmen çok güçlü bir şekilde Kürdistan’ın her tarafında ve Türkiye’nin metropollerinde son 30 yılın en görkemli Newroz’unu kutladı. Hiç bir fedakarlıktan kaçınmadı. Halkımız biber gazı, tazyikli su, gerçek mermi kullanılmasına karşın sokak sokak direnişini gün boyu sürdürdü. Hiç bir sokaðı, meydanı ve alanı terketmedi. Güçlü bir direniş sergiledi. Halkımız özgürlüðüne ne kadar sevdalı olduðunu, mücadeleye ne kadar baðlı olduðunu, özgür bir yaşam ve ülke istediðini Newroz direnişiyle ortaya koydu. Onların mücadeleci ruhu ve azimleri hepimizi yürütmeye yeter. Hiç kimsenin bu kadar direngen ve mücadeleci bir halka sırtını dönmeye veya kıyıda köşede kalma lüksüne sahip deðildir. Bizlere düşen onurlu bir şekilde bu halkın mücadelesine ortak olmak, yanında olmak ve bu halka layık olmaktır.”
ANF NEWS AGENCY
