Kışanak: JÝTEM zihniyeti AKP’de yaşıyor

Kışanak: JÝTEM zihniyeti AKP’de yaşıyor

BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, Van, Hakkari ve Bursa'da "KCK" adı altında yapılan operasyonları “AKP’de yaşayan JÝTEM zihniyeti” olarak tanımlayarak, “Bu açtıðınız yaralar size pahalıya mal olacak” dedi. Kürtçe seçmeli ders konusuna da deðinen Kışanak, “Bir insana anadilini yabancı dil diye öðretmek zulümdür. Başbakan kendisi seçmeli Kürtçe ders alabilir" dedi.

BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, partisinin grup toplantısında partililere seslendi. Kışanak, Türkiye'de iyi ve güzel şeyler bulmanın çok kolay olmadıðını belirterek, Türkiye'deki en büyük sorunlardan birisinin tabiatın ve kültürel varlıklarının sınırsız ve sonsuz sömürü çarkına açılması olduðunu söyledi. Birçok bölgede HES denilen projelerin uygulanmaya sokulduðunu belirten Kışanak, "Halkın kendi deresine, vadisine sahip çıkan bir mücadelesi var. Dersim halkı da Munzur'a sahip çıkmak için uzun yıllardır mücadele veriyor. Bunun sonucunda güzel bir haber geldi. Munzur üzerine kurulmak istenen 23 HES barajından 3'ünün daha lisansı Danıştay tarafından iptal edildi. Konaktepe HES 1 ve Konaktepe HES 2 adları ile yapılmak istenen bu HES'lere karşı halkın yürüttüðü mücadele başarıya ulaşmıştır" dedi

CEZAEVLERÝNDE ÖLÜMCÜL DURUMDA 42 TUTSAK BULUNUYOR

Kışanak, Muş Cezaevi'nde bulunan hasta tutsak Aydın Kaya'nın cezaevinde yaşamını yitirdiðini hatırlatarak, "Bu açıkça bir cinayettir. Şu anda cezaevlerinde benzer durumda ölümcül rahatsızlıðı olan 42 kişi bulunuyor. 520 hasta tutsak var. Cumhurbaşkanı, hükümet, adalet bakanı yetkilerini kullanmıyor. Göz göre göre ölüme gönderildiler bunun hesabını soracaðız" dedi.

"Her şey iki kişinin dudaðı arasında olursa hukuktan bahsedilemez" diyen Kışanak, Türkiye'de hak arama yöntemlerinin kapatıldıðını söyledi. Türkiye'de Başbakan'ın aðzından çıkan sözün emir telaki edildiðini vurgulayan Kışanak, "Başından beri 'KCK' operasyonları da böyle yürüyor. Muhalefet edenlere, öðrencilere, emekçilere, siyasetçilere, seçilmişlere yönelik operasyonlar Başbakan'ın talimatı ile sürdürülüyor. Başbakan 'Diyarbakır'ı Van'ı istiyorum' dedi sonra mahkemeler hemen harekete geçti ve Van'a operasyon yaptılar" dedi.

JÝTEM ZÝHNÝYETÝ

Van'ın büyük bir deprem yaşadıðını, ancak doðal afetin insan eliyle yapılan afetle birleştirildiðini söyleyen Kışanak, "Bu gün AKP depremi ile Van karşı karşıya. Van deprem ile baş etmeye çalışırken, bu kez halkın iradesinin hepsini derdest edip tutukladılar. Şunu açıkça söylüyoruz. Bu operasyonlar ile halkın hafızasında, yüreðinde en az Diyarbakır Cezaevi ve JÝTEM'in faaliyetleri kadar derin yaralar açıyorsunuz ve bu açtıðınız yaralar size pahalıya mal olacak. Bu operasyonları savunanlar bilsinler ki günümüzün JÝTEM zihniyeti AKP'de yaşıyor" diye kaydetti. Ýnsanın sadece fiziki bir varlık olmadıðını, kimliði, onuru ve hakları olduðunu söyleyen Kışanak, bunların tümüne yönelik saldırıların cinayet olduðunu ve insan öldürmek ile eşdeðer gördüklerini söyledi.

‘ONURSUZ YAŞAMI KABUL ETMEYECEÐÝZ’

Kışanak, "Birileri onursuz bir yaşamı kendileri için kabul edebilir. Biz etmedik bundan sonra da etmeyeceðiz. Fizik varlık bizim için o kadar kıymetli deðil. Yaşam hakkı kutsaldır ama yaşam insanın kimliði, kişiliði ve onuru ile bir bütündür" dedi. "KCK" adı altında yapılan operasyonların önceden konuşulup planlanan operasyonlar olduðuna işaret eden Kışanak, Van'da yapılan operasyonun da bunun parçası olduðunu söyledi. Kışanak ilk olarak AKP'nin talimat verdiðini, ardından emniyet ve savcılıðın talimat verdiðini, dosyanın oluştuðunu, ardından AKP hükümetinden işaretin beklendiðini, işaretin gelmesi durumunda hemen devreye girildiðini söyleyerek, "Ardından AKP medyası yalan yanlış haber yazarak operasyonu meşrulaştırıyor. Tezgahı kurmuşlar. Kürt halkının siyasi mücadelesini böyle ezmeye çalışıyorlar. Ne zaman Başbakan konuşsa arkasından bir operasyon geliyor. Bunlar kendi iktidarları altında komisyon kurmuşlar. AKP'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı deðil, BDP'de KCK operasyonlarından sorumlu genel başkan yardımcısı gibi çalışıyor. 2 Şubat'ta konuşmuş operasyon olmuş, 2 Haziran'da konuşuyor Van'da operasyon oluyor" ifadesini kullandı.

VAN’DA AKP’NÝN 53 MÝLYONLUK YOLSUZLUÐUNUN ÜSTÜNÜ KAPATTILAR

Yürütülen operasyonların Kürtlerin kendi kendini yönetmesini engellemek için olduðunu söyleyen Kışanak, "Yanılıyorlar. Bu belediyeler onlardaydı. Yolsuzluk ve hırsızlık yaptıkları için halk onların elinden aldı. Şimdi halktan yana belediye olunca özel yetkili mahkemelere talimat veriyorlar. Önemli olan halktan ceza yememektir. Van Belediyesi'nde AKP döneminde yapılan hırsızlıðın hesabı bile yok. Yolsuzlukların üzerine gidilmedi. Belediye Meclis üyelerinin yürüttüðü soruşturmada ortaya 53 milyonluk yolsuzluk konuldu. Bunun üstünü kapattılar. Şimdi devlet ve polis zoruyla halkın seçtiði belediye başkanını tutuklan belediyeyi hırsızlara yeniden vermenin peşindeler. Bu hayal bile deðildir" dedi.

‘BELEDÝYELERÝN SAYISINI 2 KATINA ÇIKARACAÐIZ’

Kışanak, hiçbir belediyelerini kelepçe ve polis zoruyla ellerinden alamayacaklarını vurgulayarak, "Bu halk hiçbir belediyemizi hırsızlara teslim etmeyecek. Belediyelerimizin sayısını en az iki katına çıkaracaðız hiçbir zulüm bunu engelleyemeyecek. Zaten onlar da durumun farkındalar. Bir aynaya bakın kendinizde ne görüyorsunuz. Statükocu faşist devletin bütün nüveleri yüzünüzde görünüyor" şeklinde konuştu. Kürt halkının hiçbir zaman zulme boyun eðmediðini bundan sonra da eðmeyeceðini söyleyen Kışanak, "Aklınız varsa bu halkla barışmayı denersiniz. Bu halkla savaşmayı isteyenler çok oldu. Bu halkı zulümle boðmak isteyenler çok oldu. Bu yolu bir kez daha deneyip başka bir sonuca varacaðınızı nasıl zannediyorsunuz bilmiyorum. Aynı şeyleri deneyip farklı sonuçlar beklemek aptallıktır diye bir söz vardır" hatırlatmasında bulundu. AKP hükümetinin ajitasyona ve psikolojik savaşa güvenerek yol alamayacaðını görmesi gerektiðini belirten Kışanak, "Ben ne yaptım acaba? Sorusunu kendilerine bir sorsunlar. Bu ülkede demokrasi, özgürlük, barış ve çözüm isteyenlere karşı ne yaptıðınız sorusunu sorun. Cevabı bilmiyorsanız biz liste yazıp elinize verelim" dedi.

‘SÝZÝN YASANIZ BÜTÜN BÝR HALKI ‘TERÖRÝST’ EDÝYOR’

"Sizin bu yasanız bütün bir halkı terörist ilan eden bir yasadır" diyen Kışanak, "Gözümüzün içine baka baka örgüt üyesi olmadıðınızı biliyoruz ama biz size üyeymiş gibi davranıp ceza vereceðiz diyorsunuz. Bir mitinge katıldı diye 'örgütün amacı doðrultusunda propaganda yapmak' bilmem ne diye sayarsınız üzerine eder size 27 yıl. 13 yaşındaki çocuktan 70 yaşındaki kadına, milletvekilinden, belediye başkanına herkesi terörist yapan bu yasa önünüzde duruyor. Ondan sona Mardin Cezaevi'ne gidince hayret ediyorlar, cezaevinde 70 yaşında kadınlar var diye" ifadesini kullandı.

‘KORKU ÝLE KURULAN SALTANAT DAÝM OLMAZ’

Kışanak, DTK Eş Başkanı Aysel Tuðluk'a Diyarbakır 4. Aðır Ceza Mahkemesi tarafından 14 yıl 7 ay ceza verildiðini hatırlatarak, "Birkaç hafta önce aynı cezayı Leyla Zana'ya verdiler. Düşünce ve örgütlenme özgürlüðünü suç sayan şu yasa durduðu müddetçe AKP'liler bölgede başı dik gezemeyecekler. Biz görüyoruz bunu. AKP'nin yanında duran ya da destekleyenlerden bu yasayı savunan bir tek kişi görmedim. Neden korkuyorsunuz. Çıkın konuşun. Kimin korku ile hem partisini hem halkı yönetmeye çalıştıðı çok açık. Korku ile kurulan saltanat daim olmaz. Bir gün birileri cesaret gösterir o duvarı aşar. Ýşte halkımız bunu yaptı ve o duvarı aştı. Umarım AKP'nin yanında duranlarda bu korku duvarını aşarlar" dedi. Özel yetkili mahkemeleri statükonun bekçisi olduðunu söyleyen Kışanak, bu mahkemelerin tekçi zihniyeti topluma zorla kabul ettirmeye çalıştıðını söyledi.

ÖZEL YETKÝLÝ MAHKEMELER

Kışanak, "Ýstiklal Mahkemeleri, Sıkıyönetim Mahkemeleri ile gençler idam edildi. DGM'ler ile toplum vicdanı yaralandı. Şimdi bunlar halkın direnişi ile teşhir oldular, yürüyemez hale geldiler. Ardından AKP hükümeti DGM'leri özel yetkili mahkeme yaptı. Cemaat ile işbirliði yaptı ve bekçiliði bu mahkemelere verdi. AKP bunun yanında durarak tekçi ve Ergenekoncu mahkemelerin yanında duruyor. Kimse bize bunlar statüko karşıtı gibi konumlama yapmasınlar. Biz çok iyi biliyoruz ki orada yargılanan AKP hükümetine karşı yapılan girişimlerdir. Özel yetkili mahkemelerde halka yapılan zulmün hesabının sorulduðu mahkeme görmedik. Adam JÝTEM'i ben kurdum diyor ortada ciddi bir yargılama yok. Halka karşı işlenen suçlar konusunda kurulmuş ittifak var. Şimdi tartışmalar ile bunu sürdürmek istiyorlar. Özel yetkili mahkemeler derhal kaldırılmalıdır. Ama AKP bunu MÝT Müsteşarı üzerinden ele alıyor. Onlara göre bütün mesele budur. Bu yargıya karşı mücadele edeceðiz ve yeneceðiz. Bu zihniyet yenilecek" dedi. Başbakan Erdoðan'ın "inkar siyaseti kalmadı" sözünü eleştiren Kışanak, Başbakan Erdoðan'ın "Benim Kürt kökenli vatandaşlarım" dediðini, "Kürt vatandaşlar" diyemediðini söyledi.

TÜRK KÖKENLÝ BAŞBAKAN!

"Başbakan'a Türk kökenli Başbakan desem kendisi kabul eder mi?" diyen Kışanak, bu zihniyetin doðru bir zihniyet olmadıðını söyledi. Kışanak, Kürtçenin seçmeli ders olmasına da tepki göstererek, "Seçmeli ders ancak yabancı dil statüsünde öðretilebilir. Bir insana anadilini yabancı dil diye öðretmek zulümdür. Başbakan kendisi seçmeli Kürtçe ders alabilir. Seçmeli ders koyalım bakanlarda gitsinler orda Kürtçeyi yabancı dil olarak öðrensin. Ama Kürtlere nasıl bu zulmü yaparsınız. Üstelik bunu 4. sınıftan sonra yapacaklar. Çünkü önce okula gitsinler Türkçe öðrensinler asimile olsunlar ondan sonra kendi dillerini isterlerse öðrensinler mantıðıdır. Asimilasyon insanlık suçudur. Bugün AKP eli ile yeniden uygulanıyor" diye kaydetti.