Leyla Güven için duyarlılık çağrısı!

Öcalan’a yönelik tecridin sonlanması için 55 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven’in eyleminin daha fazla sahiplenilmesi gerektiğini söyleyen HDP Van vekilleri Murat Sarısaç ve Muazzez Orhan duyarlılık çağrısında bulundu.

HDP Van Milletvekilleri Murat Sarısaç ve Muazzez Orhan, HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in 56 gündür sürdürdüğü açlık grevi, tecrit ve hükümetin savaş politikalarını değerlendirdi. ANF’ye açıklamalarda bulunan HDP Van Milletvekilleri Murat Sarısaç ve Muazzez Orhan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin, Ortadoğu halklarının geleceğini tehdit ettiğini söyledi. Demokrasi, özgürlük ve barışın yolunun İmralı’dan geçtiğini vurgulayan HDP’li Orhan, dünyada ki tüm halkların kendi kaderini tayin hakkına dikkat çekti.

Bu hakkı yok saymanın isyanlara ve sonuç olarak katliamlara neden olduğunu vurgulayan Orhan, “Bu toprakların kadim halkı olan Kürtler tarihinin, dilinin kültürünün inkar ve imha politikalarına karşın 40 yıldır mücadele ediyor. Sayın Öcalan da defalarca barış elini uzatmış ve ölümlerin önüne geçmiştir. Her defasında inkâr ve imha politikalarından vazgeçmeyen devlet bir şeyleri bahane ederek tüm süreçleri bozdu. 2013’te başlayan 2 yıllık çözüm süreci tüm toplumda kabul görmüş, anneler ağlamamış ve halklar huzur içinde yaşamıştır” dedi.

15 TEMMUZ İKTİDAR KAVGASI KÜRTLERİ YOK ETMEK İÇİN GEREKÇE YAPILDI

7 Haziran’da iktidarın elinden gittiğini gören AKP’nin savaş başlattığını söyleyen Orhan şunları belirtti: “AKP Dolmabahçe mutabakatını bir tarafa bırakarak seçimleri iptal etti ve tek adam dikta rejimini hayata geçirmek için tüm muhaliflere yönelerek yeniden çatışmalı süreci başlatarak sayın Öcalan ile tüm iletişimi kesti. Mutlak tecrit politikasını hayata geçiren AKP iktidarı ardından yıllarca beraber yürüdükleri devletin tüm kurum ve kuruluşlarının kapılarını ardına kadar açtığı FETÖ örgütü ile iktidarı paylaşamadığı için 15 Temmuz darbe girişimiyle ülkeyi yeni bir kaosa sürükledi.

Ülkemiz hem ekonomik olarak hem siyasi olarak bir kaosun içinde tek adam dikta rejimini tüm ve zor baskıyla hâkim kılmıştır. 15 Temmuz’u ‘Allah’ın lütfu’ olarak değerlendiren Erdoğan bu süreci Kürtleri yok etmek için bir gerekçeye dönüştürmüştür. Ardından Eş Genel Başkanlarımız ve belediye başkanlarımızın da aralarında bulunduğu binlerce arkadaşımız tutuklandı. İktidarını sürdürmenin tek yolunu milliyetçi duyguları ayağa kaldırarak faşizmi körüklemekte bulmuştur.”

HALK LEYLA GÜVEN’İN TALEPLERİNİ SAHİPLENDİ

Türkiye’nin içinde bulunduğu kaostan çıkışın yolunu Leyla Güven’in 56 gündür başlattığı açlık grevi eylemiyle ortaya koyduğunu dile getiren Orhan “Sayın Leyla Güven’in bu eylemi Öcalan üzerinde mutlak tecride karşıdır. Tecrit ülkenin, Türkiye halklarının geleceğine uygulanan tecrittir. Barışa, birlikteliğe, demokrasiye, adalete uygulanan tecrittir. Aslında halkların iradesine yönelik bir tecrittir. Bu eylem birlikteliğe, barışa, demokratik Cumhuriyetin yolunu aydınlatan bir ışıktır, halkların talebidir. 55 gün artık kritik eşiktir. Ciddi sağlık sorunları, kalıcı hasarlar oluşmaya başladı. İktidarın bu tavrı bu sessizliği, bu duyarsızlığı kabul edilemez. Bu sadece savaş ve çözümsüzlükte ısrardır. Demokrasiden, eşitlikten, barıştan yana olan tüm kesimlerin bu sese ses vermesi gerekmektedir. Ses vermek, sahiplenmek barışa ses vermektir. Özgür, eşit, onurlu bir yaşamı sahiplenmektir. Halkımız da gösterdiği tepkilerle Sayın Güven’in taleplerini sahiplenmiştir” diye konuştu.

TECRİT SADECE DİRENİŞLE KIRILIR

HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç ise, Güven’in Öcalan üzerinde uygulanan mutlak tecridi sonlandırmak için başlattığı açlık grevi 55 gündür kesintisiz sürdüğünü hatırlattı.

AKP hükümetinin bu taleplerin ve direnişin bu şekilde sahiplenilmesini beklemediğini kaydeden Sarısaç, “Sayın Güven’in grevi bir isyan çığlığıdır ve gün geçtikçe toplumsallaşmasına rağmen henüz yeterli duyarlılıkta değildir. Bütün kesimlerin sonuna kadar Kürtleri ve iradesini tanımayan bu sisteme karşı mücadele etmesi lazım. Bu sisteme karşı geri adım attırmak için direnişin daha da büyütülmesi gerekiyor. Türkiye’de 82 anayasası toplumu yok sayan, toplum mühendisliği ile oluşturuldu. Bugün iktidarda olan AKP hükümetinin uygulamaları 82 anayasasından bile gerisine düşmüş durumda” dedi.

Güven’in milletvekili olduğunu ve onaylanmış cezasının bulunmadığını belirten Sarısaç şunları söyledi: “Enis Berberoğlu örneği var önümüzde. Kürtler için başka bir hukuk uygulanıyor. Kürtler ve ceza aynı cümlede kullanılıyor. Hükümetin politikası tamamen budur. Faşizm ancak halkların direnişiyle yenilir. Şu anda Güven’in açlık grevi de büyük destek görmektedir ve faşizme geri adım attıracaktır ancak fazla zamanımız kalmadı. Şu anda 90 kişi açlık grevinde ve bunun artacağı görülüyor. Açıkçası biraz daha toplumun Sayın Güven’in taleplerini sahiplenmesi ile bu sürecin amacına ulaşması gerekiyor. Toplumsal ve kalıcı bir barış isteniyorsa Öcalan üzerinde ki mutlak tecrit kaldırılmalıdır. Barış ancak bunun mümkündür ve aksi politikalarla kaos meydana geliyor.”