Lotus: Ortadoğu yeniden dizayn ediliyor

Uluslararası güçlerin Ortadoğu'yu yeniden dizayn etmek istediklerini söyleyen PKK üyesi Orhan Lotus, kapitalist güçlerin yapacakları bir dizaynda Kürt halkını engel olarak gördüklerini belirtti.

PKK üyesi Orhan Lotus, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük geliştirilen uluslararası 9 Ekim Komplosu’nun yıl dönümünde Rojava'ya yönelik işgal hareketini ve Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. 9 Ekim 1998 yılında Öcalan’a yapılan komplo ile uluslararası güçlerin Ortadoğu’ya müdahale etme startını verdiklerini belirten Lotus, komplonun İmralı'da boşa çıkarıldığını söyledi.

Lotus, Ortadoğu hesapları bozulan uluslararası güçlerin komplonun yıl dönümünde Türk devletini Rojava’ya saldırtarak komployu tekrar devreye koyduklarını kaydetti. Ortadoğu’da kapitalist güçlerin yapacakları bir dizaynda Kürt halkını engel olarak gördüklerini belirten Lotus bundan ötürü Kürt halkının büyük bir soykırım ile yüz yüze olduğuna dikkat çekti.

ROJAVA'YA SALDIRI 2. ULUSLARARASI KOMPLODUR

Komplonun boşa çıkarılmasının yegane yolunun ulusal birlik ve halkların dostluğundan ortaklığından geçtiğini dile getiren Lotus şu değerlendirmelerde bulundu: "Halkımız hatırlayacaktır 1998’de Önder Apo’ya dönük uluslararası komplo geliştirildiğinde komplonun temel bir amacı vardı. Komployla Önder Apo şahsında Ortadoğu’ya müdahale etmek istiyorlardı. Ortadoğu’ya dönük geliştirilmek istenen müdahaleyi birçok kesim derinlikli değerlendirdi.

Hareket olarak da derinlikli bir şekilde değerlendirip, vardığımız sonuçları, düşüncelerimizi her fırsatta kamuoyuyla paylaştık, paylaşıyoruz. Yani Önder Apo’ya dönük geliştirilen uluslararası komplo Ortadoğu’ya müdahalenin başlangıcıydı. Yine müdahalenin sürdürülebilirliğini sağlamak için de Kürt halkının soykırımdan geçirilmesi gerektiğini düşünüyorlardı.

Önder Apo İmralı duruşu ve komplo karşısındaki tavrı ile geliştirilmek istenilen Kürt soykırımını durdurdu. Yeni bir durum açığa çıkardı, komploya karşı güçlü bir hamle geliştirdi. Yeni bir hat geliştirdi. Ortadoğu’nun direnişçi ruhunu açığa çıkardı. Alternatif bir sistem, yeni bir yaşam nasıl geliştirilir bunun temellerini, felsefesini oluşturdu."

KAPİTALİST GÜÇLERİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL KÜRTLER

Ortadoğu’ya dönük geliştirilen müdahale girişimlerinin tümünün sonuçsuz kaldığına dikkat çeken Lotus, "Kapitalist Modernite’ye karşı Önder Apo’nun geliştirdiği 3. hat, alternatif yaşam paradigması, Demokratik Modernite çizgisi özgür yaşamın temeli haline geldi. Kuzey-Doğu Suriye’de, Rojava'da bunun temelleri atıldı. Demokratik Modernite paradigması kurumsallaştı, savunma stratejisi geliştirildi, bütün imkansızlıklara, ambargoya rağmen ekonomisi oluşturuldu.

Böylelikle komplocu güçler Ortadoğu’ya dönük yeni planlamalar geliştirmek zorunda kaldılar. Nitekim Rojava'da gelişen özgür yaşam paradigması komplocu güçleri yeni planlamalar yapmaya itti. Maşaları olan Türk devleti şahsında Rojava'ya dönük yaptıkları müdahale ve işgal girişimi ile tekrardan yeni bir komployu devreye koymuş bulunmaktalar. İşgal karşısında binleri aşan şehit verildi ve Kürt halkı dört parça Kürdistan’da şu an işgale karşı direniyor.

Yüzlerce yurtsever sivil halkımız barbarca katlediliyor. Sivillere dönük uluslararası bilim insanlarının ve ciddi kuruluşlarında doğruladığı ve satış belgelerinin açıklandığı kimyasal silahlar kullanılıyor. Napalm bombası kullanıldı. Bu soykırım hedefli saldırılara karşı örneği görülmemiş, emsalsiz bir direniş sergileniyor. Bu saldırılar yeni bir soykırımcı politikanın yürürlüğe konulduğunun bariz kanıtıdır. Nitekim şuan bütün dünyanın gözü önünde soykırım politikalarının en büyük planı olan Kürdistan’ın demografisi değiştiriliyor" diye konuştu.

ORTADOĞU'DA VAR OLAN KRİZ DERİNLEŞTİRİLECEK

Ortadoğu’da yeni bir dizayn projesinin yürürlüğe konulduğunun altını çizen Altus, devamla şunları belirtti: "Böylelikle Ortadoğu’da var olan kriz derinleştirilecektir. Nitekim çok iyi biliniyor Ortadoğu’nun kalbi, direniş ruhu Kürdistan’dır. Uluslararası komplocu güçler bu gerçekliği biliyorlar. TC’nin saldırganlığının altında yatan temel gerçeklikte budur, bir vücudu öldürmek, etkisiz kılmak istiyorsan, kalbini ve ruhunu öldüreceksin.

Tarihsel açıdan da değerlendirirsek eğer okumaya çalıştığınızda göreceksiniz ki Ortadoğu’ya dönük geliştirilen tüm müdahalelerin başlangıç noktası, merkezi Kürdistan olmuştur. Kürt halkının soykırıma uğratılması Ortadoğu’yu politikasız ve savunmasız bırakmanın en önemli adımıdır. Ortadoğu’ya dönük geliştirilen en büyük komplodur. Ermenilere, Araplara, Asurilere, Süryanilere, Farslara demokrasiden ve özgürlükten yana olan tüm farklılıklara dönük geliştirilmiş bir komplodur."

İRAN, IRAK VE LÜBNAN'DAKİ REJİMLER TÜRK DEVLETİNDEN CESARET ALIYOR

Bugün Rojava'da yürütülen insanlık dışı savaşın esasında tüm halklara dönük olduğunu vurgulayan Lotus, "Hakeza bugün en doğal, en demokratik ve meşru taleplerle İran’da, Irak’ta ve Lübnan’da gelişen halk hareketliliği de katliamlarla sindirilmek isteniyor. Şu ana kadar Kürt, Arap, Fars yüzlerce insanımız vahşice katledildi. Kesinlikle biliyoruz ki rakamlar çok daha fazladır. Kapalı ve baskıcı rejimlerde bundan dolayı katledilen insanlarımızın sayısı netleştirilmemektedir.

Bu katliamları geliştiren güçler, rejimler bu cesareti nereden almaktadır? Şüphesiz Rojava’ya dönük Türk devletinin yapmış olduğu ilhak hareketinden, soykırım saldırılarından almaktadır. Faşist Türk devletinin Rojava’da yapmış olduğu katliamların ABD ve Rusya tarafından onaylanması tüm katliamcı rejimlere cesaret vermiştir. Kürt halkına karşı napalm bombalarının kullanılması karşısında gelişen sessizlikten almaktadırlar. Napalma dahi sessiz kalınıyor kimse bir şey demiyorsa, bizlerin yaptığı katliamlara en ufak bir ses dahi çıkmaz diye düşünüyorlardır.

Bundan ötürü bugün İran’da, Irak’ta, Lübnan’da ve dünyanın dört bir yanında halklara karşı gelişen katliamlara kimseden katliamları durduracak ciddi bir tepki gelişmemektedir. Kadınlar, gençler tüm toplum işsizliğe, yoksulluğa, kirlenmiş adeta iğrenç bir bataklığı andıran devletli sisteme karşı başkaldırıyor, var olanı reddediyor, demokrasi ve özgürlük için sokaklara çıkıyor bunun karşılığı vahşice, barbarca katliamlar ve kırım oluyor. Kürtler şahsında başlayan katliam tüm Ortadoğu’ya yayılıyor" şeklinde konuştu.

AMAÇ KÜRTLERİ MİLLİYETÇİ BİR ÇİZGİYE ÇEKMEK

Soykırım saldırılarına karşı devrimci bir direniş sergilendiği taktirde kirli planların bozulacağını söyleyen Lotus şunları belirtti: "Tüm bu saldırılarla Kürleri ırkçı, milliyetçi bir çizgiye muhtaç etmek istiyorlar. Milliyetçi hisleri, duyguları tetiklemek istiyorlar. Çaresiz bir ruh hali içerisine halkımızı sürüklemek istiyorlar. Kesinlikle bunun farkında olmak gerekir, Kürt halkının kurtuluşu ile Ortadoğu halkalarının kurtuluşu aynı doğrultudadır.

Kürt halkının kurtuluşu ile Arap, Fars, Ermeni ve Süryani halkının kurtuluşu birbiriyle bağlantılıdır. Faşist Türk devletinin her fırsatta tekrarladığı ırkçı bir söylem var, Türkün Türkten başka dostu yoktur diye. Aslında tam olarak Kürtlerde de aynı hissiyatı aynı zihniyeti oluşturmak istiyorlar. Bu bir halk için geliştirilen en büyük kötülüktür, Kürt halkı Rojava onur direnişinin geliştiği ilk günden bugüne dünyanın dört bir yanında, Arabistan’dan İskandinavya’ya kadar dostlarıyla birlikte komplocu güçlerin ve TC’nin amentülerini boşa çıkarmıştır. Latin Amerika’dan Bedevi topraklarına kadar gelişen enternasyonalist duruş, ekolojist, sosyalist ve kadın özgürlükçü hareketlerin duruşu Kürt halkının yalnız olmadığını gösterdi.

Bu zihniyetle yaklaşılması gerekiyor. Nitekim Rojava'ya dönük geliştirilen işgal hareketini boşa çıkaracak duruş bu duruştur. Bizler dostlarımızla, kardeş halklarla zafere ulaşacağız. Milliyetçi bir çizgiyle zafere ulaşmamız mümkün değildir. Komplonun amaçladığı budur ancak belirttiğimiz tarzda hareket edersek komployu ve komplocu güçleri boşa çıkarabiliriz. Halkımız özellikle Rojava ve Kuzey Doğu Suriye’de bulunan Kürtler Arap, Süryani ve Ermeni halkımızla dostluğunu, birliğini ve ittifakını güçlendirmelidir. Böylesi tarihi bir süreçte özgür Kürdistan dağlarından, Medya Savunma Alanları'ndan tüm halkımızın, Ortadoğu halklarının görkemli direnişini selamlıyor, zafere kadar mücadele sözümüzü yineliyoruz."