Yazılı bir açıklama yapan Mezopotamya Özgürlük Partisi (MÖP) şunları belirtti: “Asuri/Süryani/Keldani halkı adına, Türk soykırımcı devlet zihniyeti, temsili AKP, MHP faşist iktidarın, halkların iradesiyle kazanılan Amed, Merdin ve Van belediyelerine yönelik atanan kayyumları kınıyor ve bu sömürgeci zihniyeti lanetliyoruz.

Yaşadığımız 21. asırda hala 1915 soykırımcı zihniyeti ile halkların demokratik kazanımlarına yaklaşan Türk devleti ve temsili hükümetler, çağın neresinde yaşadıkları meçhuldür. Yalnız bu sömürgeci zihniyet, hiçbir insan haklarını dikkate almadan, bu şekilde Kürt halkının, halkların ve demokrasi değerlerine saldırması, onun nasıl bir çaresiz çıkmazda olduğunu göstermektedir.

2019 yılının Mart ayından bu yana, her türlü savaş araçlarını devreye koyarak, Güney Mezopotamya coğrafyasını işgale kalkmış, Devrimci Gerilla Ordusuna karşı yoğun bir saldırı içinde olmasına rağmen, bu operasyonlarda verdiği kayıplar, istediği sonucu alamayınca bunun intikamını halkların demokratik kazanımlarından almaya çalışmaktadır. Bu anti-demokratik yönelimi kınamak, lanetlemek ve halkların demokratik değerlerine sahip çıkmak her onurlu, ahlaklı ve hümanist insanın en doğal hakkıdır. Belediyelere sahiplenmek; Türk soykırımcı zihniyete, onun temsili faşist hükümete karşı durmak anlamındadır. Bu da demokrasinin önemli gereklerinden biri ve bugün en elzem olanıdır…

Bu temelde MÖP olarak Asuri/Süryani/Keldani halkına; kendisinin de emeği olan bu kazanımlara sahip çıkmasına çağrıda bulunuyor, bulunduğu her alanda Toplumsal Demokrasi Hareketinde yer alması, kendi demokratik değerlerine sahip çıkmalıdır.

Dünya kamuoyuna çağrımız, HDP öncülüğünde demokrasiyi savunan Kürt ve diğer halklara destek olmalarını, Türk devlet faşizmine baskı kurmaları, sorunları demokrasi mantığı ile çözmesini dayatmalıdır.

Türk devleti kendi iç sorunlarını faşizm ile çözebilseydi, şu an Türk haricinde hiçbir halk olmazdı? Demek ki faşist baskı, soykırım, katliam ve kayyum atamalarla çözülmüyor. Bunun için bütün halklar daha fazla zarar görmeden, Türk devletin aklı salim bir şekilde bu zihniyetten uzaklaşıp, demokratik değerler temelinde tüm sorunlarına eğilmesi en makul politikadır. Halkların ortak demokrasi mücadelesi, Türk devletini bu sürece sürükleyecektir. Bu temelde MÖP olarak kayyumlara karşı, halkların ortak demokrasi mücadelesini her alanda geliştirmeye yönelmeliyiz.”