MAF-DAD Kongresini gerçekleştirdi
MAF-DAD Kongresini gerçekleştirdi
MAF-DAD Kongresini gerçekleştirdi
Uluslararası İnsan Hakları ve Demokrasi Derneği (MAF-DAD) gerçekleştirdiği kongre ile yeni döneme yönelik hedeflerini belirledi. MAF-DAD’ın bundan sonraki hedefleri arasında insan hakları ve Kürtlerin statüsü gibi konulardaki çalışmalarını yoğunlaştırarak, daha geniş bir ağ biçiminde örgütlenmek de bulunuyor.
2007 yılından bu yana insan hakları, demokrasi ve evrensel hukuk ilkelerinin yaşama geçirilmesi gibi alanlarda faaliyet gösteren MAF-DAD’ın üçüncü olağan kongresi dün Almanya’nın Köln kentinde gerçekleştirildi.
Geçmiş dönemlerde yapılan çalışmalara ait raporun okunarak tartışıldığı kongrede, yeni dönemde MAF-DAD’ın pratik çalışma alanlarına yönelik öneriler de netleştirildi. Derneğin çalışmalarına aktif olarak katılacak olan birçok Kürt hukukçu ve avukatın da katıldığı kongrede, Kürdistan ve Avrupa’da Kürtlere yönelik insan hakları ihlalleri ve PKK yasağına karşı mücadele ile Kürtlerin temel haklarına ilişkin çalışmaların uluslararası camiada daha fazla görünür kılınması gibi hedefler ortaya konuldu.
HEIKE GEISWEİD: “ÖNEMLİ ÇALIŞMALARA İMZA ATTIK”
Kongrenin açılış konuşmasını yapan MAF-DAD Yönetim Kurulu Başkanı avukat Heike Geisweid, derneklerinin birçok konuda önemli çalışmalara imza attığını ve bundan sonra da belirlediği hedefleri gerçekleştirmeye kararlı olduklarını söyledi. Geisweid, 2010 yılından bu yana uluslararası düzeyde konferans, siyasi davaların takibi, insan hakları ihlallerine ilişkin bilgilendirme ve diğer Avrupai hukukçu dernekleri ile ilişkilerin geliştirilmesi gibi birçok konuda önemli çabalar sarf edildiğinin altını çizdi.
“‘TERÖRLE MÜCADELE’ MANTIĞI SORGULANMALI”
Yönetim Kurulu’nun bir diğer üyesi Alman avukat Hans-Jürgen Schneider ise MAF-DAD’ın özellikle ‘terörizmle mücadele’ adı altında uygulanan çifte standarda dikkat çekti. Schneider “Suriye’de silahlanıp bir tanka saldıranlar ‘Avrupa’nın dostu’ ve ‘makul’ olarak kabul görürken, aynı eylemi Türkiye’de yapan kişiler ‘terörist’ olarak damgalanıyor” diyerek, özellikle Kürtlerin hak taleplerinin ‘terörizm’ olarak görülmesine karşı çalışmaların yapılmasının önemine değindi. Schneider, terörle mücadele mantığının artık daha net bir biçimde ele alınarak, teşhir edilmesi gerektiğinin de altını çizdi.
DAHA GENİŞ BİR AĞA ULAŞMA HEDEFİ VAR
MAF-DAD’ın kuruluşundan itibaren çalışmalarında yer alan bir diğer yönetici avukat Mahmut Şakar da, geçmiş dönem çalışmalarının yeterli olmasa da belirli bir olgunluğu yakaladığını söyledi. MAF-DAD’ın yalnızca hukukçu ve ya avukatlar birliği olmadığının altını çizen Şakar, derneklerinin yaşanan tüm hak ihlallerine karşı gerekli hukuki mücadeleyi verme isteğinin ifadesi olduğunu belirtti.
Şakar, Avrupalı ve Avrupa’da yaşayan Kürdistanlı hukukçuların desteğine ihtiyaç duyulduğunu kaydettiği konuşmasında, çalışmalarının daha geniş bir ağ içerisinde yürütmek istediklerini de dile getirdi.
Kongrede MAF-DAD üyesi hukukçu ve avukatlar da yeni dönemde ağırlık verilmesi gereken, çalışmaları hakkında görüş ve önerilerini sundular.
SES GETİREN ÇALIŞMALARA İMZA ATTI
2007 yılından bu yana Almanya’nın Köln kentinde faaliyetlerini yürüten MAF-DAD birçok alanda yaşanan çalışma alanı da geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Avrupalı ve Türkiyeli hukukçu ve insan hakları savunucularını bir araya getirmeyi hedefleyen derneğin üye yöneticileri arasında eski federal milletvekili ve Sol Parti (Die Linke) üyesi Profesör Norman Peach ve Uluslararası İnsan Hakları Ligi Başkanı avukat Dr. Rolf Gössner de bulunuyor.
Dernek, kurulduğu günden bu yana birçok uluslararası çalışmaya da imza attı. MAF-DAD’ın iki kez düzenlediği Uluslararası Hukuk Konferansı’na onlarca ülkeden aralarında dünyaca tanınmış insan hakları savunucularının da olduğu onlarca hukukçu katılmıştı.
MAF-DAD, Kasım 2011’de birçok Alman insan hakları savunucusu ile birlikte Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Necdet Özel hakkında Almanya’da yapılan suç duyurusuyla da dikkatleri üzerine çekmişti. Erdoğan’ın Kasım 2011’deki Berlin ziyareti öncesinde yapılan suç duyurusunda, Kazan Vadisi’nde HPG gerillalarına karşı kimyasal silah kullanılması gibi birçok suçtan uluslararası ceza hukukuna göre yargılanması istenmişti.
Çalışmalarını Almanya ile sınırlı tutmayan dernek, Kürt siyasetçilerin yargılandığı KCK davasında savunma hakkı ihlalleri ve Asrın Hukuk Bürosu’na yönelik saldırılara karşı da çalışmalar yapmıştı. Türkiye ve Kürdistan’daki davaları ve hak ihlallerini yabancı ülkelerdeki benzer kurumlarla paylaşma, bu dava ve ihlallerin takibi gibi çalışmalara da ağırlık vermişti.
ÇALIŞMALAR DAHA İYİ TANITILACAK
Kurulduğu dönemden beri üye ve yöneticilerinin çoğunluğu Alman hukukçulardan oluşan MAF-DAD, yeni dönemde Avrupa’nın diğer ülkelerinden Avrupalı ve Kürt avukat, hukuk uzmanı ile araştırmacıların katılımını da hedefliyor.
Dernek, ayrıca PKK yasağı, uluslararası hukuk içerisinde Kürt halkının statüsü, yeni anayasa, Batı Kürdistanlı mülteciler başta olmak üzere bir dizi konuyu da daha kapsamlı bir biçimde ajandasına almış durumda. Yapılan çalışmaların hem Avrupa hem de Kürt kamuoyuna daha iyi bir biçimde tanıtılmasını da hedefleyen MAF-DAD, bilgilendirme çalışmalarına da ağırlık verecek.