Mardin’de bulunan kemikler Yalçınkaya kardeşlere ait

Mardin’de bulunan kemikler Yalçınkaya kardeşlere ait

Kızıltepe ilçesine bağlı Katarlı köyünde faili meçhullerle ilgili 2008 yılında bir kuyuda yapılan kazı sonucu 2 insana ait olduğu belirlenen kemiklerin, 1995 tarihinde evinde gözaltına alındıktan sonra bir daha kendilerinden haber alınamayan Şemsettin ve Nejat Yalçınkaya kardeşlere ait olduğu ortaya çıktı. 

Mardin'in Kızıltepe ilçesine bağlı Katarlı köyü 1993-95 yılları arasında güvenlik gerekçesiyle boşaltıldıktan sonra, bölgede yaşanan faili meçhul cinayetlerin akıbeti köylülerin İHD Mardin Şubesi'ne yaptığı başvuru ile araştırılmaya başlandı. Katarlı köyünde bulunan su kuyusundan şüphelenen köylülerin İHD Mardin Şubesi'ne başvurmasının ardından İHD bölgede kazı çalışması yapılması talebiyle Kızıltepe Cumhuriyet Savcılığı'na başvurdu. Bunun üzerine 2008 yılında Kızıltepe Savcılığı'nın talimatıyla yapılan kazı çalışmasında köyde bulunan su kuyusunda iki sivil insan cesedine rastlanmıştı. Ancak yapılan DNA incelemesinde bu kişilerin kimlikleri belirlenememişti. Savcılık tarafından kazılarda bulunan kemikler, DNA incelemesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Adli Tıp Kurumu, kazılarda bulunan kemikler ile ailelerden alınan kan örneklerinde DNA eşleştirmesi yaptı.

Yapılan incelemede, kemiklerin 18 yıldır kayıp Şemsettin ve Nejat Yalçınkaya kardeşlere ait olduğu belirlendi. Adli Tıp Kurumu, raporunu savcılığa iletti. Kızıltepe Cumhuriyet Savcılığı, 22 Nisan günü Katarlı köyünde bulunan 11 metre derinlikteki bir kuyuda ikinci bir kazı daha yapılmış ve insana ait olduğu belirlenen kemikler bulunmuştu. Kızıltepe’deki faili meçhul cinayetler soruşturmasının bir numaralı şüphelisinin o dönem Kızıltepe Jandarma Komutanlığı yapan ve halen Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan Albay Atilla Uğur olduğu belirtiliyor.

1995 yılında Kızıltepe Belediyesi’nde zabıta memuru olarak görev yapan Şemsettin Yalçınkaya ve kardeşi Nejat Yalçınkaya, evlerine gelen bazı kişilerce o dönem bölgede gözaltılarda yaygın kullanılan Toros marka araca bindirilmiş, Yalçınkaya kardeşlerden bir daha haber alınamamıştı.

İnsan Hakları Derneği Mardin Şubesi'nin gözaltında kayıplarla ilgili olarak yayımladığı raporda, Mardin'de 1993-1996 yılları arasında 52 sivil vatandaşın gözaltında kaybettirildiği belirtiliyor: "Mardin ve çevresinde bulunan kemikler, yargısız infaz ve kaybettirilmenin bir devlet konsepti olarak uygulandığının teyididir. Parça parça bulunan deliller bir bütün olarak insanlık dışı muamele ve uygulamaların sistematikliğini ortaya koymaktadır.